Ben Muammer Kızılkaya on beş mayıs bin dokuz yüz doksan bir yılında Adana’ nın
Saimbeyli ilçesinde doğdum.Küçükken babam beni aşırı derecede dini bir şekilde yetiştirdi.
İlkokul yıllarım hep başarıyla geçti.Herkes benimle gurur duyar, ailem benimle iftihar e-
derdi .Mahallenin beklide ilçenin en çok sevilen çocuğuydum.Ama yıllar o kadar hızlı geçi-yordu ki farkında bile değildim.Sanki benden bir şeyler alıp gidecek yada bana bir şeyler
armağan edecekmiş gibi.
Küçüklüğüm de aşırı derecede yaramazmışım.Önüme gelene çatar delikanlı adam
pantolonun altından tayt giymez.Erkek adam üşümez.Erkek adam kızla gezmez.Erkek a-
dam korkmaz…İyi hatırlıyorum ana okulundayken kırmızı önlüğümüz vardı beyaz be-
nekleri vardı.Hoca zorla giydirmeye çalışırdı.Kafa tutardım hoca erkek adam böyle şey-
ler giymez diye.Giymedim de hiç.
Her şey güzel gidiyordu.Hayat benimdi sanki.Ne kız vardı hayatımda ne de kötü ar- kadaşlar.Yanıma bir kız gelse utancımdan ağlardım yada ondan kaçardım.Teyze oğlum bazen dalga geçerdi benimle Muammer şu kızın selamı var diye.Bende oturur ağlardım.İlk okulumu başarıyla sürdürüyordum.Orta bire geçtim.Ne olduysa sınıftan kızın birinden hoş- lanmaya başladım.Her baktığım yerde onu görüyordum.Öğretmenler sürekli ona şarkı söylettirirdi.Sesi de kendi de güzeldi.Sürekli rüyalarıma girerdi.Ama utangaçlığımdan bir şey söyleyemezdim.Sanki içimde bir acı bir fırtına vardı.amcamın düğünü vardı.Adana’ da Adana’ ya gittik.Hakkı Bulut Doğum Günü Konseri yazıyordu tüm duvarlarda.Merak ettim düğünü bıraktım konsere gittim.Gitmez olaydım arabeskle tanıştım daha o yaşta.İlçeye döndük ve ondan daha çok hoşlandığımı hissettim.Orta üçe geçtiğimizde o bizim okuldan başka bir okula kaydını aldırmıştı.Evet hala ona bir şey diyememiştim.Unutmadım hiç onu.
Hep aklımdaydı.Taki liseye geçene kadar.Orta okulu ikincilikle bitirdim.Başarılıydım birin-
ci olamamıştım ama nedeni vardı.Bir karmaşa olmuştu ve ben sesimi çıkarmadım.Orta o-
kulda bizimle ilgilenen hocamız olmadığı için iyi puan almamıza rağmen adam akıllı bir
okula gidemedik.İlçede ki lisenin müdürü de benim bu liseye gelmemi istiyormuş zaten.
Babamla araları çok iyiydi.Benden için ailem, komşular, müdür bey çok ümitliydi.Ama ha-
yat ne gösterecek beni ne hale sokacak orası hiç belli değildi.İlçede ki liseye yazıldım.Sınıf
arkadaşlarımın çoğuyla orta okulu birlikte okuduk.Lise bir çok gırgır şamata geçiyordu.
Arkadaşlarımın yarısıyla zaten birlikte okumuştuk sekiz dokuz yıl.Mine’ yi unutmuştum
ama Safiye diye biri vardı sınıfımızda bu seferde ona aşık oldum.Sanki bu sefer başka gi-
biydi.Her gün şiirler yazıyordum ona.Sanki bu benim delice ilk tutuluşum.Sürekli sırasına
şiirler yazıp koyuyordum yanında da bir adet gül.Artık sabredemiyordum ama onu iyice a-
şık etmeliydim bu şiirlere benden haberi olmayan bana aşık etmeliydim.Bir gün geldi bana
dedi ki Muammer bu yazı kimin biliyor musun? Dedi.Yok valla tanımıyrum istersen yazı-
ma da bak.Eee kıza kendi yazımla şiir yazarmıyım ona özene bözene yazdık.Her şeye hazır-
lıklı olmalıydım.Baktı benim yazım değil.Bir gün dedim kim olduğunu buldum Cuma günü
istiklal marşından sonra söylicem dedim.Korkuyordum biraz da çünkü sinirliydi.Gün geldi çattı İstiklal Marşı’ nı da okuduk.Recep diye canımdan çok sevdiğim bir arkadaşım vardı.
Ona dedim git Safiye’ ye söyle o senmişsin de dedim kaçtım.Recep saolsun demiş.Seviyruk
ama bir yandanda korkuruk haa.Bir yandan pazartesi gelsin bir yandan da gelmesin istiy-
rum korkuyrum, heyecanlıyık tabi.Pazartesi geldi çattı Safiye sen ciddi misin ? dedi bana
bende evet ciddiyim dedim.O da baktım bir sevinç içinde bende senden hoşlanıyorum galiba
sana aşığım demez mi?Dünyalar benim oldu.Gizli gizli görüşüyorduk ilk başlarda aynı ço-
cuklar gibi.Sonradan duyuldu tabi çok utanmıştık ama.Her neyse dersler de iyi sevgilimizde
var her şey çok güzel gidiyor.Gel gelelim ki yaz tatili girdi araya.Daha ilk günden okul açıl-
sa da Safiye’ mi göreyim demeye başladım.Bir ay geldi geçti.Birisi geldi ve bana dedi ki sen
Safiye ile çıkıyormuşsun dedi.He gardaş çıkıyoruk bi durum mu var? diye tersledim.Gardaş
ondan sana hayır gelmez o …..nun teki demez mi?Tabi yıkıldı dünyam.Dona kaldım hiçbir
şey diyemedim.Kendimi iyice arabeske verdim.Unutmaya başladım yavaş yavaş.Okul açıldı.
İkinci sınıf olduk.İlk günden gitmek istemedim Safiye’yi görecektim çünkü.Diğer hafta o-
kula gittim.Safiye beni okulun girişinde bekliyordu yanında bir arkadaşı ile birlikte.Günay-
dın canım dedi yanından sessizce geçtim.Arkamdan geldi Muammer Muammer diye sesle-
nerek.Duymamışlıktan geliyordum.Anladı zaten ondan sonra.Bir kaç defa daha denedi ko-
nuşmayı.Ama istemedim.Kopmuş gitmiştim artık ondan.Alışmıştım onsuzluğa.Bir kaç gün
geçti yada geçmedi ona yazdığım şiirleri, gizlice sırasına koyduğum gülleri bana ait her şeyi
getirdi verdi.Seni çok sevdim Muammer bunu aklından çıkartma ve kim aklına ne soktuysa bilmiyorum ama ben seni çok seviyorum dedi.Hiç bir şey diyemedim birkaç dakika.Ama Suskunluğumu bozdum.İnceldiği yerden kopmalıydı artık.Fazla bir şey söyleyemedim sade-
ce bitti deyip son sözlerimi de bir şiirle sonlandırmıştım.
UNUT DİYORUM ANILARI
HATIRLAMA GEÇMİŞTEKİ YILLARI
BİR KALEMDE SİLİYORUM MUTLU YILLARI
YIKIYORUM SENİ BENİ BİRTANE
GÖZ GÖRE GÖRE
SENDEN BAŞKASINI GÖRMEZ BELKİ GÖZLERİM
SENDEN BAŞKASINI TUTMAZ BELKİ ELLERİM
UZUN OLSADA HEP SANA OLUR BELKİ CIKMAZ YOLLARIM
YIKIP GİDİYORUM AŞKIMIZI
GÖZ GÖRE GÖRE....
Ağladı doyasıya ama yapacak bir şey yoktu.Ben zor tuttum kendimi ağlamadım.Erkek
adam ağlamaz diyerek kandırdım kendimi.
Normal yaşantıma dönmüştüm artık.Her zaman ki gibi gıcıklığa devam.Lise ikiydim
ama akrabalarım üst sınıfta olunca kimse ses çıkaramıyordu.Önümüze gelene kafa tutu-
yorduk.Bazen iyice gıcıklaşıp kızlara laf atıyorduk.Bölüm seçimi varmış.Müdür bey tüm
ikinci sınıfları resim sınıfına toplamıştı.Bende yeni gelen birinci sınıftaki kızlara bakıyo-
rum.Kızlar tuvaletini karşısındayım Murat diye bir arkadaş vardı üst sınıftan.Kızın birine
ne haber datlum dedi.Kız ana avrat dümdüz geçirdi arkadaşa.Ben gülmekten öldüm tabi.
O kıza da kafayı taktım ama.Dedim bu kız benim olmalı.Kızı takip ediyordum müdür bey ne
geziyon Muammer yürü resim sınıfına gidiyok dedi.Bir vardık milleti hep toplamışlar.Sayı-
sal bölümünü seçen var mı? dedi kimsede ses yok.Geçene çikolata alacam.Gıcıklığına el
kaldırdım.Muammer sana almam dedi benden sonra iki üç kişi daha kaldırdı.Sonra gittim
müdür beyin hesabına karnımı doyurdum kantinden.Sonra o kızı takip etmeye başladım.
Her yerde onu arıyorum.Bir baktım bizim yiğenin sınıfında.Dedim o iş tamam.Uzaktan u-
zaktan kesmeye başladım.Adı da Gamze imiş.Yavaş yavaş fark etmeye başladı beni.Kafaya
koyduğumu yapıyordum.Kızı kendime aşık etmeyi becerdim.Onunda benden hoşlanmasını
sağlamak pek de zor olmadı.İki masum bakış.Onun ciğerine saplanır zehirli bir ok gibi ve
tüm kanına karışır o bakışların keskinliği.Haber gönderdim yiğenle.Ona söyle sana körkü-
tük aşıkmış.Gitti dedi.Kız direk kabul etti.İlk akşamdan buluştuk okulun yangın merdivenin
de.Gittikçe damardan giriyordum onu adeta kendime kul köle yapıyordum.Dilim iyi edebi-
yat yapıyordu benim.Okulun en güzelini en çirkinine ayarladığımı bilirim.Kızın bana vu-
rulmamasına imkan var mı?Zehir gibi işlemişti sözlerim.Yüreğine Yüreğine işlemişti belli.
Direk geldi yaslandı bana.Sana sarılabilir miyim? Dedi.Daha cevap vermeden bırakmıştı
kendini.Öyle sıkı sarılmıştı ki hissede biliyordum onu.Öpüp kokluyordu beni.İleriye gitmek
istedi izin vermedim.Pişman olacağı bir şey yapmasını istemiyordum.Kendiside fark etti.Ö-
zür diledi.Ne diyeyim ki önemli değil dedim.Başladı konuşmaya beni bırakma sensiz yapa-
mam, yaşayamam dedi.Galiba bana deli gibi aşık olmuştu.Ben de boş değildim ona karşı.
Ertesi gün tekrar buluştuk.Bu sefer mahallenin üst tarafında harabe bir yer vardı.Oraya
gittik.Ağlamaya başladı durduk yere.Kusura bakma dün kendimi kaybettim ben öyle biri
değilim beni yanlış tanımanı istemiyorum dedi.Hala ağlıyordu ama.Bende sulu gözlere hiç
dayanamam.Güldüreyim biraz dedim.Çok şaşırdı seni çözemiyorum dedi.Dedim neden ki?
Hem gülüyorsun hem ağır takılıyorsun hem serseri gibisin.Gören ayyaş sanıyor ama bir
konuşsan dünyanın dertleri sende.Bilinçli mi yapıyorsun ? dedi.Yok yavrum olduğum gibi-
yim, yapım böyle.Ben de bağlanmıştım hafiften ufaktan.Her gece yarısı buluşmaya başla-
dık.Artık aramızda hiç bir ayıp kayıp yoktu.Her konuşuyor her şeyi yapıyorduk.Pişman ola-
bileceğimiz aklımıza gelmiyordu.Gelse de biz evlenecez deyip geçiştiriyorduk.Evdekilerle
bağı koparmaya başlamıştım artık.Babam rahatsız olmaya başlamıştı gece yarıları çıkıp git-
memden ama ben umursamıyordum.Gözüm Gamze’ den başka bir şey görmüyordu.Bir gün
yine gece çıkıyordum ve babam dedi ki olum bugün de gitme evde kal.Durduk yere bağır-
dım çağırdım babama.Üzülüyordu babamda annemde ama ben görmüyordum.Göremiyor-
dum.Ben yine dinlemedim gittim.Milletvelinin inşaatında buluştuk bu sefer.İlçede ne işi var dedik gittik inşaata.Meğerse kardeşi inşaattaymış.Bizden önce de gelenler olmuş.Adam nö-
bet tutuyormuş ne bileyim.Gamze gelir gelmez sarıldı bana ve kapıya yasladı beni.Adam ka-
pıyı bir açarsa.Birlikte içeri düştük.Adam kovaladı tabi bizi.Sabah oldu.kahvaltıyı yaptık
çıktım evden.Gamze’ nin yanına gittim adamın takip edip etmediğini sordum.Sorun yok de-
di.Rahatladım biraz ta ki öğlen babam eve gelene kadar.Ayda yılda bir Öğlen yemeğine eve
gittim.Onda da adam gitmiş çarşıda beni tarif etmiş millete.Millet de o İmirze’ nin oğlu deyince babamın yanına gitmiş.Anlatmış her şeyi.Babam bir sinirle geldi eve.Başladı bağır-
maya çağırmaya.Ne kadar da yok baba ben değilim desem de inandıramadım.İnanmaz tabi
gece gece çıkıp giden benim.Yasak koydu evden çıkmayacan lan dedi.Tabi ben kendimi pis-
kopata bağladım, yemeyi içmeyi kestim, arabeske verdim her zaman ki gibi.Sonra barıştık bir daha yapmayacam etmeyecem baba dedim.
Birkaç gün görüşmedik Gamze ile.Babamlarında işi varmış üç günlüğüne Adana’ya
gideceklermiş.Evde konuşurken duydum.Perşembe günüydü.Cumartesi gidecez diyordu ba-
bam.Bende dedim bu fırsattan istifade edip Gamze’yi eve getiririm dedim.Gamze’ ye Cuma-
ertesi gece bize gel evdekiler gidiyormuş dedim tamam dedi.Bu Perşembe gecesi geldi.Gece
saat on iki.Zili çalıyor kimse açmıyor.Bizim bir akraba var yer içer parası bitince bize gelir babam dedi ki kapıyı açma yine geldi şerefsiz.Bizim Gamze de mübarek baya yanmış herhal
iki saat kapı ziline bastı.Babam sinirlendi bir açtı kapıyı.Ne görsün iki tane kız.Beni çağırdı
olum iki misafirin var dedi.Bir çıktım Gamze ve bir arkadaşı.Dedim siz kimsiniz ne geziyon-
uz burada.Gamze dedi Neslihan hoca gönderdi.Piskoloji kitabını verecekmişsin, sınav so-
rusu hazırlayacakmış dedi.Verdim rastgele bir kitap gönderdim.Babam şüphelendi.Kim lan
bunlar dedi.Tanımıyorum baba desem de inandıramadım.Yarın görüşürüz okulda dedi.Aha
dedim …. yedik.Sabahın köründe kalktım, Neslihan hocanın kapısına dayandım.Hocam
konuşmamız lazım, hem de hemen.Neyse dedim böyle böyle.Hoca dedi ki ben babana yalan
söyleyemem Muammer.Biz müdür beyle konuşuruz, yapmış bir eşeklik der yumşatırız baba-
nı dedi.Nuh dedi peygamber demedi.Babam okula geldi.Beni çağırdılar odaya.Babam, mü-
dür bey, ben konuştuk anlaştık.Söz verdim bir daha olmayacak diye.Müdür beye de babama
da.Durgunlaştım, ağırlaştım biraz.Biraz acı koymuştu babama.Bakışlarından, gözlerinden
anladım.Hiç bu halde görmemiştim babamı.Dünyası başına yıkılmıştı sanki.Hiç konuşmu-
yordu.Hep susuyordu.Annem zaten hiçbir şeye sesini çıkaramıyordu.Ne yapsın kadıncağız.
Bir laf söylese bağırıp çağırıyordum.Evde büyük bir sessizlik vardı.Bir iki hafta sürdü.Yıkıl-
mıştı babam da annem de.Kardeşlerim de üzülüyorlardı.Babamın o halini hatırladıkca ken-
dimden nefret ediyordum.İyice bunalıma giriyordum.Çıkmazlara giriyordum.Çıkmıyordu
babamın annemin o hali.Annem neyse de babam çok üzülmüştü.Simsiyah saçları bembeyaz
olmuştu iki haftada.Adam ne yapsın oğlu …in önde gideniydi.Yediremiyordum kendime sü-
rekli ağlıyordum.Babamı rezil etmiştim müdür beye, öğretmenlere, mahalleye, tüm ilçeye.
Gamze de eşyalarını toplamış gitmişti.Babamı yıkan Gamze’ nin her şeyi anlatması olmuş.
Tüm hocaların önünde anlatmış.Beni aradı bir ara.Unuttun mu beni? Dedi.Evet dedim.Sil-
dim seni, unuttum yaşanılanları ne kadar zor olsa da dedim.Söz verdim dedim.Bundan son-
ra tövbe dedim.Ağladı silemezsin dedi.Kızım silemezsin diye bir şey yok, bak ben sildim.Ben
babamı yitirdim, şimdi tekrar kazanıyorum.Seni kaybetsem ne olur, senden daha çok kaza-
nırım dedim kapattım telefonu.Aradı aradı açmadım.Unuttum, tınlamadım hatta hiç üzül-
medim babamın o halinden sonra.Ama babamın o hali çok koymuştu bana.Öyle koymuştu
ki bi durgunluk çöktü üzerime.Atamadım bir ay kadar üzerimden.Ruh gibiydim, alt üst ol-
muştum.Evden çıkıp gidiyordum kafam estikçe.Hep yalnız kalmak istiyordum.
Evin düzeni yavaş yavaş oturuyordu.Tekrar normale dönüyordum.Neşe doluydum yine
eskisi gibi.Milleti güldüren, eğlendiren, canı sıkılanın sıkıntısını gideren.Ama bazen öyle bir hal alıyordum ki anlaşılmıyordum.Kaybolup gidiyordum sanki gecenin o karanlığında.
İçim dışım tuhaf oluyordu.Kaybediyordum kendimi.Beynimde bir bunalım dönüyordu.Ru-
humu bir sızı sarıyordu.Dayanamıyordum bazen.Jilet atıyordum.Rahatladığımı hissediyor-
dum.Ne kadar rahatlıyordum ne kadar rahatlamıyordum bilmiyordum ama.Kendimi kanım
aktıkça rahat hissediyordum.Acı duymuyordum ama ruhumda bir rahatlık seziyordum.Gi-
dip geliyordum böyle sürekli.Ama dışarıya vurmuyordum bu halimi.Evle aram baya bi düzelmişti ama.Normal gidiyordu her şey ta ki Gamze kaçana kadar.Gamze köyden kaçmış
akrabaları da Saimbeyli’ ye bizim ilçeye gelmişler.Saimbeyli’ ye geleceğini düşünerek.Çar-
şıda sormuşlar soruşturmuşlar.Herkes benim adımı vermiş.Gezerek eve çıkıyordum.İki ara-
ba önümü kesti.Muammer sen misin lan? dediler.Ne var dayı benim, ne yol kesiyonuz lan
dedim.Adam dedi misafiriniz köyden geldik.Ne bilim ben.İçlerinden bir kişi geldi.Oda Gam-
ze’ nin babasıymış.Eve gittik.Adam sağı solu arıyor.Tabi ben kim olduğunu bilmiyorum.
Baba kim bu adam dedim.Senin Gamze’nin babası dedi.Eee bana ne baba, bize ne dedim.
Sen mi kaçırdın lan kızı? dedi.Şok oldum.Babamın öyle demesi beynimden vurulmuşa dön-
derdi beni.Yemin ettim, o iş bitti baba dedim, yalvardım yakardım inanmadı bana.Kızın ba-
bası Seninde namusun var senin de kızın var İmirze diyerek kapıya yöneldi.İyi bir koptum.
çektim buçağımı adamın üstüne atladım.Tam saplayacam babam geldi tuttu belimden.Ka-
pattı bana bir tane.Tekrar kalktım, buçaklayıp öldürmek istiyordum o adamı.Yine tuttu ba-
bam.Adam çıktı gitti.Anne valizimi ver eşyalarımı toplayıp gidiyorum dedim.Babam …..tir
git lan ibne dedi.Dedim senin gibi babanın taa ….. ….. Bir daha evine gelirsem benim …..
tüm Saimbeyli ……in lan dedim.Annem yalvardı yakardı, ağladı, baktım ayaklarıma kapa-
nacak nerdeyse.Yakıştıramadım kendime.Bir annenin nasıl olurda ayaklara kapanmasını
seyrederim.Ben öperim onun ayağını, öptümde.Dayanamadım annemin haline kaldım ev-
de.Yine suskunluk, yine sessizlik çöktü içime.Gamze tekrar köye gelmiş.Meğerse Adana’ya
gezmeye gitmiş.Tabi anlaşıldı suçsuzluğum.Herkes çok şaşkın.Ama bozmadım tavırlarımı.
Unutmadım babamın o güvensizliğini.Belime vurduğu yumruğu değil.Yüreğime attığı yum-
ruğu unutmadım.Artık bıkmıştım hayattan.Kesiyorum kendimi ondanda tat almaz oldum.
Yakıyorum kollarımı, ütü basıyorum vücuduma hiçbir şey anlamıyorum.Acımıyordu yada
ben hissetmiyordum.Ölmek istiyordum Allah korkusu sarıyordu.Denedim de olmadı.Çok kestim bileğimi, çok hap içtim hiç bir şey olmadı.Daha ilerisine gidemiyordum.Anlamıştım
ecelimle öleceğimi.
Arkadaş çevrem git gide genişliyordu ama doğru düzgün birileri bulmuyordu beni.Hep
başı belalı, her türlü pislik beni buluyordu.Esrar içmeye başladım.İlk defa içiyordum ama
pek fazla bir etkisi olmadı.Vücudum bağımlılık yapmış artık kendini uyuşukluğa alıştırmış.
İyi hatırlıyorum mahallenin su deposuna çıkmıştık gece saat iki gibi.Şarap, bira, votka ve
benim vazgeçilmezim esrar almaya başladık.Artık uçmuştuk.Su deposundan aşağı doğru koşuyorduk hep beraber.İçimizden biri bağırdı.Sonra bir düşme sesi geldi.Bayır aşağı bağ-
ın bahçenin içinde koşuyoruz.Birisi düştü tam hatırlamıyorum kim olduğunu.Bağırarak dedi ki benim gibi düşmeyenin sevgilisi ölsün ulennn.Tekrar yukarı çıktık.Aşağı doğru koş-
maya başladık.Herkes bir tele takılıp uçtu.Tekrarladık birkaç kere.Hem gülüyor hem ağlı-
yordum.Herkes gülüyordu ama ben bir yandan da ağlıyordum.Ölmek için elimden geleni yapıyordum.Dua da ediyordum Allah’ ım canımı al diye.Dayanamıyordum artık.Orta da
bir şey de yoktu belki de ne oluyordu bana anlam veremiyordum.kimse anlam veremiyordu.
Artık ortama giren değil ortama adam alan olmuştum artık.Benim sözüm geçmeye başla-
mıştı.Ben bile korkuyordum kendimden.Bir yandan ailemi bir yandan da kendimi yıkıyor Sadece ailemi değil arkadaşlarıma da kötü örnek oluyordum.Bir gün yine su deposuna çık-
tık üç kişi.Biri benimle takılıyordu da diğerini arkadaş getirmişti.İlk defa esrar içecekmiş.
Ne kadar da içme desek de tadına bakacam dedi.Biz de ilk dumanı ona verdik.Başladı saç-
malamaya daha ilk fırtta.Biz alışkınız soğuttuk vurduk, soğuttuk vurduk.Arkadaş ikinci du-
manda folloş oldu.Çocuk sürekli önümüze geçiyor.Tişörtünü iliklemeye çalışıyordu.Kusma-
ya başladı.Gittikçe saçmalamaya başladı.Biraz tuhaf oldum.Gezdirdim biraz, elini yüzünü yıkadım arkadaşla birlikte eve bıraktık.Çocuğun durumuna üzülmüştüm biraz.Ben hiç böy-
le olmamıştım, olanı da görmemiştim.Çok pişman oldum ve tövbe ettim bir daha bilmeyeni
böyle ortamlara götürmemeye.
Sessiz sedasız bir hayat geçirmek istiyordum ama içimde ki kan kıpır kıpırdı.Suskunlu-
ğum üstümdeydi ama yerimde duramıyordum.Ya tam akıllanacaktım yada tam kuduracak-
tım.Sürekli git geller arasındaydım.Bazen oluyor çok durgunlaşıyordum bazense neşe dolu
oluyordum.Anlam veremiyordum kendime.Geçmişe bakıyordum.Sinir strese giriyordum.Ne
olduğuna anlam vermek imkansızdı.Geceleri uyuyamıyordum.Sabaha kadar düşünüyor ve
isyan şiirleri yazıyordum.Bıkıyordum geceleri hayattan.Gün doğunca bambaşka oluyor ha-
yata tutunan gözlerle bakıyordum sanki yada milletin halime acımasından korkuyordum.
Çok çaresizdim.Kimseye hiçbir şey anlatamıyordum.Tüm olumsuzluklar beni buluyordu
sanki.Gitmek istiyordum ilçeden.Bambaşka bir hayat kurmak istiyordum ama kendimi ge-
çindirecek hiçbir gelirim yoktu.Teyze oğluma anlatıyordum bazen bulunduğum durumu.
Beş teyzem vardı.Sezai abim Hava teyzemin oğlu.Sezai abimle uzun uzun konuşurduk.Hep
ona anlatırdım o çok iyi anlardı.Birde Cemile teyzemin oğlu Fatih vardı dertleştiğim.Bırak-
mıştım arkadaş çevremi bir süreliğine.İyi arkadaşlarımda vardı ama ben onlarında benim gibi olmalarını istemiyordum.Onların bana bakıp ta üzülmelerini istemiyordum.Sezai abi-
min kamyonuna binerdik ilçeden beş kilometre uzaklıkta bir yer var oraya giderdik.Yarma
diyordu herkes o mekana.Tepe gibi bir yer.Saatlerce konuşurduk.Kendimi ona çok yakın hissederdim yaşadıklarımız konusunda.Bazen şaka yapardı bana.En büyük balgamı senin ağzına tükürmüşüm diye.Sezai abim kamyonla sefere giderken beni de götürmeye başladı. Hafta sonu sefere gidecek olsa beni de götürürdü.Kamyonla yolculuk yapmak çok hoşuma
gidiyordu.Açıyorduk damardan bir şarkı yakıyorduk sigaralarımızı yollar ister bitsin ister
bitmesin.Bazen Fatih abim de geliyordu bizimle.Bazen Teyzeoğulları A.Ş. diyorduk kendi-
mize.Beraberken can sıkıntısı kalmıyordu.Fatih abim de benim gibiydi.O da dertliydi.Kız
mevzusu hep.Sezai abim bize nasihat verir verir durur ‘‘teyzemin cücükleri kafanızı ilerde çok vurursunuz kız ayağı … ayağı’’ derdi.Gerçekten haklıydı ama bize hayat toz pembeydi.
Ara sıra orta okulda ki ilk okulda ki resimlerime bakar bakar ağlardım.Neydin ne ol-
dun Muammer gardaş derdim kendi kendime.Annemi babamı düşünür ağlardım.Geçmişe dair ne hatırlarsam ağlardım.Bambaşka Muammer’ dim çünkü.Hep dua ederdim Allah’ ım
başa sar hayatımı, akıl ver, fikir ver Ya Rabbim diye.Fayda yoktu belki geri dönüş yoktu a-
ma dilimde hep aynı dua vardı.
Derslerim de düşüş başladı.Okula ayyaş gibi gidip geliyordum.Sağa sola çatıyordum.
Gençliğim yıllara boynunu bükmüş.Kader fırtınası yaprağımı dökmüş.Yıkılmaz sandıkla-
rı Muammer çökmüş gitmiş.Her sabah müdür beyden azar işitiyordum.Serseri, ayyaş, şe-
refsiz, vatan haini ağzına ne geliyorsa.Onun bende benimde onda babamın hatırı vardı.
Ben babamın arkadaşı diye ses çıkarmıyordum.O da bana katlanıyordu.Alışmıştım artık
her gün azar işitmekten Sabah iki söylenip gidiyordu.Artık aldırış etmemeye başlamıştım.
Kendisi de anladı zaten.Belirli bir süre sonra oda bıraktı benle uğrasmayı.Muammer akıl-
lı durur mu hiç?Bir gün yine sessiz sedasız geldik okula.Kapıdan giriyorum Çocuğun biri geldi arkadan omuz attı.Ses çıkarmadım:Önüne baksana lan dedi:Baktım çocuğa güldüm.
Küfür etti bana.Direk döndüm kalbinin üstüne kapattım bitane .Olduğu yere yığıldı çocuk.
Nefes darlığı geçirmiş biran ve kalp atışlarında bir değişiklik oldu galiba.Mosmor oldu ço-
cuğun suratı.Elini yüzünü yıkadım lavaboda kendine geldi.Özür diledim gitti.İllaki bir şey-
ler olacak ya.Yine birisi geldi arkadan omuz attı.Herkes o çocuk gibi yalnız değil dedi geçti.
Arkasından gittim direk ana avrat dümdüz daldırdım.Çıkışta gözüme görünme lan yavşak
dedim.İzin aldım erken çıktım dersten.Kestirme bir yol vardı orda bekliyorum.Çocuk arka-
daşlarını bulamayınca kaçmış gitmiş.Muammer peşini bırakır mı bu işin?Öğleden sonra
elime kancalı bir demir aldım.Domrukları birbirine bağlamak için kullanılıyor.Bizde kam-
yoncu olacağız ya.Tam takır malzeme var.Her neyse bekliyorum Kestirme yolda.Baktım ge-
liyorlar aşağıdan.Önlerine çıktım.Ne diyordun lan sen, ne yavşak yavşak konuşuyordun lan
dedim.Direk üstüme atlamaya çalıştı.Demir kancayı salladım bacağına çektirdim.Bacakta
et bırakmadım yırttım galiba.Başkasına salladım bu sefer.Sonra dağıldılar gittiler.Sessiz
kaldık ya ortamı bıraktık sandılar.Müdüre şikayet etmiş beni ertesi gün.Müdür bey çağırdı
yanına.Gittim.Öğretmenler odasına çekti beni.Tüm öğretmenler içeride.Başladı bu bana saydırmaya, aşağılamaya.Sesimi çıkartmıyorum ama ben.Okumayacaksan …. git Muam-
mer dedi.Eşkiya mısın sen şerefsiz, vatan haini vb. şeyler söyledi.Okumayacaksan tasdikna-
meni veriyorum dedi.Patladım artık.Ver lan tasdiknamemi gidiyorum lan dedim.Nereye gi-
diyon lan şerefsiz karşımda konuşma dedi.Okumuyorum lan, eşkiyalık yapacam dedim.Baş-
ladı tokatlamaya.O tokatladıkça ben gülüyorum, tokatladıkça ben gülüyorum.Yürü git sını-
fına dedi.Sınıfa vardım yüz kıpkırmızı.Millet ne oldu dedi.Dedim Müdür bey sevdi biraz.Ar-
kamdan Neslihan hoca geldi.Gene ne yaptın Muammer akıllanmaycan mı? dedi.Yok bir
şey hocam.Akıllanmaya da niyetim yok dedim.Babama demiş müdür bey.Babam da bıkmış-
tı artık.Ne yapsın adamcağız.İnsanın oğlu böyle olursa.Bana bir şey demiyordu ama her halinden belliydi.Ben fark edemiyordum.İyi hatırlıyorum hiç aklımdan da çıkmıyor baba-
mın yüz ifadeleri.Dolup taşan göz yaşları.Solup sararan bedeni.Saçlarına kar yağan o ba-
yı unutamıyorum.Hatırladıkça ağlarım babamın annemin o halini.
Yaz tatiline girdik.İkinci sınıfı da bitirdik zor zekat.İlçeden Adana’ ya gittim.Murat diye
bir arkadaşım vardı.Küçüklük arkadaşım, onu görmeye gittim.Bulundukları mahalle Ada-
na’ nın en pislik mahallelerinden biri.Ekmek fırını işletiyormuş abisiyle.Gittim buldum
Murat’ ımı.İki abisi var bir de ablası.Öz babası ölmüş.Annesi de biriyle evlenmiş sonradan.
Üvey babası istememiş Murat’ ımı.Oda o yüzden Adana’ya ağabeylerinin yanına gitmiş.
Mehmet abisi de Mesut ağabeyside piskopatın teki.Adam buçaklama, yaralama tehdit her-
şey var ikisinde de.Mehmet abisi karşısına aldı beni.Bir konuşması var Adana’ yı besliyor.
Delikanlı, çok delikanlı.Anlattıkları, yaşadıkları tam filmlik bir hayat hikayesi var.Dedim
Muammer sen yaşasan bunları kafana sıkardın yavrum.Her neyse bana güvendi.Fırının arkasında silahları varmış.Fırın fırın değil cephanelik.Murat silahın birini almış akşam.
Mehmet abi sabah bakar silah yok.Direk beni aradı Muammer seni öldürecem olum nerde-
sin.Ne oldu abi ne yamuk yaptık dedim.Silahı niye aldın olum dedi.Ne silahı abi dedim.Be-
nim silahlardan birini almışsın öldürecem seni dedi.Ne dediysem inandıramadım.Çarşıda geziyordum amcamı aradım.Amca nerdesin dedim.İzmir’ e gidiyorum yiğenim yengenle bi-
let alacak dedi.Şeref amca bana da al bende geliyorum dedim.Bana da bilet almış.Akşam
olur olmaz büyük otogara gittim.Amcamı aradım ben otogardayım.Geldiler ve saat sekiz gi-
bi yola çıktık.İçim rahatlamıştı biraz da olsa.Adam kafaya koymuş beni öldürecek.Öğlen on
iki gibi İzmir’ e girdik.Ve Mehmet abi beni sürekli aramaya başladı.Açıyorum küfür ediyor bende ona ediyordum.Sonra Murat’ ı aradım olum böyle böyle dedim.Tekrar aradı Mehmet abi İzmir’ e geliyorum yerini söyle dedi.Gel abi vuracaksan vur artık şu ... godumun canını
dedim.Amcamların oturduğu yerin adresini verdim.Murat anlatmış sonra ben aldım abi de-
miş.Aradı özür diledi.İçim bir rahatladı bir rahatladı anlatamam.Koskoca iki buçuk ay biter
mi?İzmir’ i dar etmem mi?İlk günler yalnız takılıyordum.Kollarda façalar, ağızdan düşme-
yen sigara, tam bir Adana kırosu gibi yürüyüşümle geziyordum.Sonra bir çocuk geldi ar-
kamdan.Kardeş fazla sigaran var mı dedi.Verdim şimdi git dedim.Çocuk oturdu yanıma.
Sohbet edelim kardeş dedi.Dedim canını seviyun nu, hayattan bir beklentin varmı?Hayatı seviyorsan benden uzak dur dedim.Çocuk dedi tam benim dilden konuşuyon kardeş dedi.
Çocukla tanıştık.Çocuk ta benim gibi keş çıktı.Birlikte takılmaya başladık.Kendisi bizim o-
turduğumuz site de berberde çırak olarak çalışıyormuş.Her gün saçlarımı yaptırıyordum.
Gece kız avına çıkıyorduk.Beni arkadaşlarıyla tanıştırıyordu.Artık kırk yıllık arkadaş gibi olmuştuk.Bazen onlarda yatıyordum.Yediğimiz içitiğimiz ayrı gitmiyordu.Oda cigaraya vu-
yormuş birlikte vurmaya başladık.Her gün kavgalara gider olduk.Gözümüz kapalı gidiyor-
duk birbirimiz için her şeye.Yaz tatili bitti ayrılık vakti geldi.Nasıl geçti anlamadık bile.Ada-
na’ ya biletimi aldım.Biraz hüzünlü bir ayrılık oldu ama vakti gelmişti.Çok sevmiştim kera-
tayı.Adana’ ya iner inmez direk ilçeye geçtim.Evdekileri de özlemişim ki.Her defasında yes-
yeni bir hayat başlıyor hevesiyle başladım günüme.Nedense olmadı.Ne aşktan zevk aldım, ne yaşamaktan zevk aldım halbuki.Mutluluk umarken, yaşamayı beklerken bir kara kade-
rin esiri oldum.Eve geçtim direk, özlemiştim bizimkileri.Bir hafta evde durdum.Çıkmadım
hiç dışarı.Okullar açıldı, artık üçüncü sınıf olduk.Okulun kralı bizik.Okulun ilk günü her-
kez gelmiş.Arkadaşlarla gıcıklık yapacak ya.Anlaştık herkes evden kardeşinin, yiğeninin
beslenme çantasını alıp gelecek.Herkes almış gelmiş.Gelen çaylakların eline birer tane tu-
tuşturduk.Olum bugün böyle gezeceksiniz.Okulun dayıları bizik, gidin kime derseniz deyin.
Birinci sınıftaki çocukların on on beş kadarını beslenme çantasıyla gezdirdik.İçimde aşka
sevgiye dair hiçbir şey yoktu.Bir kamyon sevdası birde arabesk sevdam vardı.Ara sıra da şi-
ir yazıyordum.Bu sene çok güzel olacaktı belliydi.
Her şey yolunda gidiyor, ne kavga ediyor ne de eskisi gibi sürekli esrar içiyordum.Yav-
vaş yavaş bırakıyor gibiydim sanki.Ama bir huyumdan vazgeçemiyordum; jilet atmadan du-
ramıyordum.Beynimde bir uyuşukluk hissetsem, kollarım da hafif bir ağrı hissetsem kendi-
mi kandırıp pis kanımı atıyorum bahanesiyle jilet atıyordum.Ama sürekli değil ayda bir ya-
da iki kere.Ara sıra kamyonla seferlere gidiyordum.Adana-Saimbeyli arasında minübüsler-
de muavinlik yapıyordum.Bazen inşaat malzemesi çekiyordum.Boş olduğum her anı değer-
lendiriyordum.Oto yıkama, lastikçilik, pvc, ağaç motoru tamirciliği bunların hepsiyle uğaş-
tım.Tüm lise üç boyunca.Ağaç motoru tamirciliğini ilk okuldayken öğrenmiştim.Dedemin mesleğiydi bende yanında çırak olarak çalışıyordum.Oradan kalmış galiba.Çok yıprandım
ama değiyordu.Evin maddi yönden sıkıntısı vardı.Babam evin ihtiyaçları için, dedemin e-
mekliliği için yüklü miktarda para çekmişti.Babamdan para istemek zoruma gidiyordu.Haf-
ta sonları çalışıp kendi harçlığımı çıkarıyordum.Babam aşırı miktarda yıpranmıştı, o yüz-
den azda olsa yükünü hafifletmek beni mutlu ediyordu.Hiç yokluk göstermedi belki babam bize ama kendisi çok görmüş.Günlük on sekiz saat çalışırmış ben küçükken.Ben de babam-
ın üstünden az bir yük indirmiş oluyordum.Pekte karışmıyordu bana artık eskisi gibi.Eskisi
gibi kavga etmiyordum.İlçede olduğum zamanlar eve erken gelmeye çalışıyordum.Bazen canım sıkıldığında Yarma’ ya gidiyordum.Gülüyordum uzunzam andan sonra.Neşe doluy-
dum eskisi gibi.
Okul gayet güzel neşeli gidiyordu.Derslerim kopmuştu lise ikide tekrar düzelttim.Ders
çalışmaya başladım.Bu yarışta bende varım diyordum sanki.Sınıfa yeni bir kız arkadaş gel-
di.Fazla uzun sürmedi onunla da kaynaştık hemen.Sürekli beraber geziyorduk.Benim ona
karşı dostluk haricinde başka bir duygum yoktu.Belki onun bana vardı ama bilmek istemi-
yordum.Abisi bizim iki üst devremizdi.Severlerdi bizi.Biz de en önemli kuraldır emanete i-
hanet olmaz.Bize emanetti Nilüfer de.Herkes çıkıyor sanıyordu ama biz ne olduğumuzu bi-
liyorduk.Ben biliyordum daha doğrusu.Abisi aradığında da diyordu böyle böyle laf duyuyo-
rum Muammer’ im sana güveniyorum diye konuşuyorduk.Haklıydı güvenmeye.Ben böyle
yetiştim babam sağ olsun.Sürekli babam babam diyorum annem demiyorum ama anama o-
lan sevgilerimi dile getiremiyorum.Bahsetsem annemden ağlamaktan yazamam.Helal olsun
anama da babama da iyi dayandılar beni.En güzel şekilde yetiştirdiler beni.Arkadaşın evine
gidecek olsam evde benden büyük ya da küçük kız kardeşi olsa girmezdim.Hep diyorum yi-
ne diyorum anam babam sağ olsun.Her neyse en güvenilir bendim galiba.Çünkü hiç yanlı-
şım olmadı ne eşe dosta.Farkındaydım.Korkuyordum bir gün Nilüfer hakkında başka şey-ler hissederim diye.Bana karşı bir şey hissetmesin diye de ara sıra derdim sen bana Zafer a-
bimin emanetisin diye.Bir gün dikkatimi çekti.Sınıfta Hüsnü diye bir arkadaş vardı.Kürttü.
Babamı bu huyu yüzünden de çok seviyordum.Aşırı milliyetçiydi ve bana babamdan kalan
tek kalıcı miras da buydu; aşırı milliyetçiydim.İyi hatırlıyorum ilk okul üçüncü sınıftaydım
daha.Ellerimle kurt yapmıştım sınıfta.Kominist bir hoca vardı bayan.Yaptığım işaret yüzün-
den beni tokatlamıştı.Bende sırf ona inat kaldırmıştım ellerimi açtım kurtların kulakları
kaldırdım.Vurdukça ben ulumuştum.Hiç unutmam o hocayı ve tokatlarını.Her neyse sınıfta
oturüyrum arka sırada.Hüsnü’ ye baktım kızların orasına burasına bakıyor.Aynı sınıftayız diye de dövmediğim tek kürttü okulda.Ama o zamanlarda aşırı milliyetçiydim.Kürtçe konuş-mayı yasaklamıştık.Dedim Hüsnü nere bakıyun.Dedi sana ne Muammer.Senin ağzını yüzü-
nü …..im Hüsnü dedim daldım çocuğa.Ağız burun hoşaf oldu.Dedim kalk git gözüm gör-
mesin şerefsiz!Kalktı yurda gitti.Devlet yurdunda kalıyordu.Müdür bey çağırdı.Dedi Mu-
ammer ne oldu.Anlattım durumu ses çıkarmadı.Tamam git dersine kafana da takma dedi.
Şaşırdım müdür beyin bu tavrına.Her gün kılık kıyafetten azar işittiğim müdür bugün me-
lek gibi.Meğerse oda aşırı milliyetçiymiş.Her neyse Muammer uzun zamandır rahat duru-
yor ya, illa ki bir olay olacak ya.Kürtler toplanmış, benim hakkımda konuşuyor.İçlerinden
birini sevdim.O çocukta benim sayemde yaşadı.Her gün en az üç ayrı grubun elinden alı-
yordum çocuğu.Sözüm her yerde geçiyordu.Onuda niye severim; bir abimiz şehit düştü.Tö-
rene gelen tek kürttü.Gelme Veysel döverler seni gardaş dedim.Gardaş kürtsem kürdüm sen
varsın Muammer.Hem ben de bu devletin, bu toprağın çocuğuyum.Biz de askere gidip bu
toprak için ya öleceğiz yada yaşayacağız dedi.Beni orda bitirmişti zaten.En kralıydı artık gözümde.Geldi bana dedi ‘‘Muammer bizim Kürtler senin hakkında konusuyordu bir dur-
um mu var’’ dedi.Toplandık yurda girdik hepsini yere indirip darma dağın ettik.Ertesi gün
bir kaçı bavulunu toplamış gitmiş.Kolay mıydı bizim olduğumuz yerde artistlik, ses çıkart-
mak?Yarıyıl tatiline girdik.Tehdit eden edene.Kralı gelsin.Kimisi ben aşiret ağasıyım.Kimisi
milletvekilinin akrabasıyım bizim çocukları nasıl döversiniz.Hepsine de kafa tuttuk.Adam-
lardan daha da ses yok.
Tatil bitti.Okula kaldığımız yerden her şey normal devam ediyoruk.Neşe dolu, derslerle,
arkadaşlarla.Hayat güzel, içim rahat.Açıkçası ne yalan söyleyim piskopattım, hafif deliydim
ama en çok sevilendim.Bende hayret ediyordum ama saygı sevgide bitiyordu herşey.Oda
bende vardı.Kimse anlam veremiyordu bende anlam veremiyordum bu halime.Ama tek bir
gerçek vardı; bensiz hayatın tadı yoktu.Ben söylemiyordum millet söylüyordu bunu.Çünkü
laf desen bende, gıcıklık desen bende, espiri yapmayıda seviyordum.Herkesin hoşuna da gi-
diyordu yani.
Her zaman ki gibi yine Nilüfer’ le takılıyorum.Ben nereye o oraya.Aramızdan su sız-
mıyordu.Bazen Hocalardan izin alıp kızlar yurdunun bahçesinde otururduk saatlerce.Ar-
tık Nilüfer’ in bana karşı bir şeyler hissettiğini düşünmeye başlamıştım.Kulağıma birkaç
şeylerde geliyordu ama sesimi çıkartmıyordum.Benden soğusun diye oda da kaldığı üç ar-
kadaşına teklif etmiştim.O gün zaten kıyamet kopmuş yurtta.Kavga etmiş kızlar Muammer
beni seviyor ondan uzak durun diye.Halbuki ben kendimi, Nilüferi düşünmüştüm.Olanları
düzelttik bir şekilde.Anlattım durumu kızlara böyle böyle kızlar durum dedik.Allah’ tan ki
anlayış gösterdiler.Biraz soğudu aram Nilüfer’ le ama böylesi daha iyi oldu.Lise üçü de böyle diğer yıllara bakarak sessiz sedasız kapatmıştık.Yaz geldi.Sürekli Sezai abime takıl-
maya başladım.Seferlere gidiyorduk.İstanbul’ a, İzmir’ e, Sivas’a nereye nakliyat varsa gidiyordum teyze oğlumla.Artık baya bir alışmıştım.İlçeye gelsek bile kamyonda yatıp kalkı-
yordum.İçimde çok büyük bir sevdaydı kamyon sevdası.Ramazan girdi araya seferlere git-
meyi bıraktım.Orucu kaçırmamıştım hiç.Altı yaşımdan beri tutarım.Belki de beni ayakta tutan kıldığım namazlar, tuttuğum oruçlardı.Okulun açılmasına bir yada iki gün vardı.Son
teravihleri kılıyorduk.Orucumu açtıktan sonra gider sigara içerdim.Açardım bir dertli mü-
zik dinlerdim.Okulun bahçesinde, yangın merdiveninde, tek başıma.Elimde sigaram, diğer
elimde telefonum, telefonda çalan damar parçalar.Yalnızlığın tadını çıkarıyordum.Bir me-
saj geldi.Muammer bey unutmuşsunuz bizi diye.
İlk okul aşkım vardı; Mine.Hani demiştim ya orta birde hoşlanıyordum diye birinden.
İşte o.Mine.
Kusura bakmayın çıkaramadım dedim.Ben Mine dedi.Şok oldum, inanamadım ilk baş-
ta.Sonra dan sonraya baktım ki gerçekten Mine.Lise ikide gelmiş Bizim liseye ve ben hiç
fark etmemişim onu.Kendisi öyle dedi.Görmedim hiç gerçekten.Ama iki senedir aynı okul-
da okumuşuz.Benim ondan haberim yok ama onun benden haberi var.Dedim neden hiç se-
lam vermedin o zaman.Hiç akıllı durmuyordun ki korkudan yaklaşamıyorduk ki sana dedi.
Gözün dönmüştü senin hep, yanından geçiyoruz selam vermeye korkuyorduk, gözlerin mosmor geziyordun, artık ne kullanıyorsan dedi.Anlattım her şeyi ama bıraktım artık bitti.
Eskide kaldı o hayatım dedim.Birini seviyor musun? Dedi.Yok kimseyi sevmiyorum dedim.
Birini düşünüyor musun? Dedi. Yok dedim.Düşünür müsün? Dedi.Nasıl yani? Dedim.Ya ne bileyim işte aklında birileri var mı? dedi.Her sorusuna soruyla karşılık verdim.Artık ca-
nı sıkılmaya başladı galiba.Dedi ki; tamam Muammer senden adam olmaz dedi.Yavaş ol bi-
raz.Ne demek istediğini anladım, salak değilim, ben hiçbir kıza teklif etmem sen bana et çı-
kalım dedim.Tamam ama kimseye demek yok dedi.Gizli olacak her şey dedi.Tamam dedim.
Okul açıldı.Gizli gizli görüşüyorduk.Uzaktan bakışmalar.Arkasından yürüyüp konuşmalar.
Hep böyle devam etmemeliydi.Artık sıkılmaya başlamıştım.Sürekli görüşmek istedim tam-
Saimbeyli ilçesinde doğdum.Küçükken babam beni aşırı derecede dini bir şekilde yetiştirdi.
İlkokul yıllarım hep başarıyla geçti.Herkes benimle gurur duyar, ailem benimle iftihar e-
derdi .Mahallenin beklide ilçenin en çok sevilen çocuğuydum.Ama yıllar o kadar hızlı geçi-yordu ki farkında bile değildim.Sanki benden bir şeyler alıp gidecek yada bana bir şeyler
armağan edecekmiş gibi.
Küçüklüğüm de aşırı derecede yaramazmışım.Önüme gelene çatar delikanlı adam
pantolonun altından tayt giymez.Erkek adam üşümez.Erkek adam kızla gezmez.Erkek a-
dam korkmaz…İyi hatırlıyorum ana okulundayken kırmızı önlüğümüz vardı beyaz be-
nekleri vardı.Hoca zorla giydirmeye çalışırdı.Kafa tutardım hoca erkek adam böyle şey-
ler giymez diye.Giymedim de hiç.
Her şey güzel gidiyordu.Hayat benimdi sanki.Ne kız vardı hayatımda ne de kötü ar- kadaşlar.Yanıma bir kız gelse utancımdan ağlardım yada ondan kaçardım.Teyze oğlum bazen dalga geçerdi benimle Muammer şu kızın selamı var diye.Bende oturur ağlardım.İlk okulumu başarıyla sürdürüyordum.Orta bire geçtim.Ne olduysa sınıftan kızın birinden hoş- lanmaya başladım.Her baktığım yerde onu görüyordum.Öğretmenler sürekli ona şarkı söylettirirdi.Sesi de kendi de güzeldi.Sürekli rüyalarıma girerdi.Ama utangaçlığımdan bir şey söyleyemezdim.Sanki içimde bir acı bir fırtına vardı.amcamın düğünü vardı.Adana’ da Adana’ ya gittik.Hakkı Bulut Doğum Günü Konseri yazıyordu tüm duvarlarda.Merak ettim düğünü bıraktım konsere gittim.Gitmez olaydım arabeskle tanıştım daha o yaşta.İlçeye döndük ve ondan daha çok hoşlandığımı hissettim.Orta üçe geçtiğimizde o bizim okuldan başka bir okula kaydını aldırmıştı.Evet hala ona bir şey diyememiştim.Unutmadım hiç onu.
Hep aklımdaydı.Taki liseye geçene kadar.Orta okulu ikincilikle bitirdim.Başarılıydım birin-
ci olamamıştım ama nedeni vardı.Bir karmaşa olmuştu ve ben sesimi çıkarmadım.Orta o-
kulda bizimle ilgilenen hocamız olmadığı için iyi puan almamıza rağmen adam akıllı bir
okula gidemedik.İlçede ki lisenin müdürü de benim bu liseye gelmemi istiyormuş zaten.
Babamla araları çok iyiydi.Benden için ailem, komşular, müdür bey çok ümitliydi.Ama ha-
yat ne gösterecek beni ne hale sokacak orası hiç belli değildi.İlçede ki liseye yazıldım.Sınıf
arkadaşlarımın çoğuyla orta okulu birlikte okuduk.Lise bir çok gırgır şamata geçiyordu.
Arkadaşlarımın yarısıyla zaten birlikte okumuştuk sekiz dokuz yıl.Mine’ yi unutmuştum
ama Safiye diye biri vardı sınıfımızda bu seferde ona aşık oldum.Sanki bu sefer başka gi-
biydi.Her gün şiirler yazıyordum ona.Sanki bu benim delice ilk tutuluşum.Sürekli sırasına
şiirler yazıp koyuyordum yanında da bir adet gül.Artık sabredemiyordum ama onu iyice a-
şık etmeliydim bu şiirlere benden haberi olmayan bana aşık etmeliydim.Bir gün geldi bana
dedi ki Muammer bu yazı kimin biliyor musun? Dedi.Yok valla tanımıyrum istersen yazı-
ma da bak.Eee kıza kendi yazımla şiir yazarmıyım ona özene bözene yazdık.Her şeye hazır-
lıklı olmalıydım.Baktı benim yazım değil.Bir gün dedim kim olduğunu buldum Cuma günü
istiklal marşından sonra söylicem dedim.Korkuyordum biraz da çünkü sinirliydi.Gün geldi çattı İstiklal Marşı’ nı da okuduk.Recep diye canımdan çok sevdiğim bir arkadaşım vardı.
Ona dedim git Safiye’ ye söyle o senmişsin de dedim kaçtım.Recep saolsun demiş.Seviyruk
ama bir yandanda korkuruk haa.Bir yandan pazartesi gelsin bir yandan da gelmesin istiy-
rum korkuyrum, heyecanlıyık tabi.Pazartesi geldi çattı Safiye sen ciddi misin ? dedi bana
bende evet ciddiyim dedim.O da baktım bir sevinç içinde bende senden hoşlanıyorum galiba
sana aşığım demez mi?Dünyalar benim oldu.Gizli gizli görüşüyorduk ilk başlarda aynı ço-
cuklar gibi.Sonradan duyuldu tabi çok utanmıştık ama.Her neyse dersler de iyi sevgilimizde
var her şey çok güzel gidiyor.Gel gelelim ki yaz tatili girdi araya.Daha ilk günden okul açıl-
sa da Safiye’ mi göreyim demeye başladım.Bir ay geldi geçti.Birisi geldi ve bana dedi ki sen
Safiye ile çıkıyormuşsun dedi.He gardaş çıkıyoruk bi durum mu var? diye tersledim.Gardaş
ondan sana hayır gelmez o …..nun teki demez mi?Tabi yıkıldı dünyam.Dona kaldım hiçbir
şey diyemedim.Kendimi iyice arabeske verdim.Unutmaya başladım yavaş yavaş.Okul açıldı.
İkinci sınıf olduk.İlk günden gitmek istemedim Safiye’yi görecektim çünkü.Diğer hafta o-
kula gittim.Safiye beni okulun girişinde bekliyordu yanında bir arkadaşı ile birlikte.Günay-
dın canım dedi yanından sessizce geçtim.Arkamdan geldi Muammer Muammer diye sesle-
nerek.Duymamışlıktan geliyordum.Anladı zaten ondan sonra.Bir kaç defa daha denedi ko-
nuşmayı.Ama istemedim.Kopmuş gitmiştim artık ondan.Alışmıştım onsuzluğa.Bir kaç gün
geçti yada geçmedi ona yazdığım şiirleri, gizlice sırasına koyduğum gülleri bana ait her şeyi
getirdi verdi.Seni çok sevdim Muammer bunu aklından çıkartma ve kim aklına ne soktuysa bilmiyorum ama ben seni çok seviyorum dedi.Hiç bir şey diyemedim birkaç dakika.Ama Suskunluğumu bozdum.İnceldiği yerden kopmalıydı artık.Fazla bir şey söyleyemedim sade-
ce bitti deyip son sözlerimi de bir şiirle sonlandırmıştım.
UNUT DİYORUM ANILARI
HATIRLAMA GEÇMİŞTEKİ YILLARI
BİR KALEMDE SİLİYORUM MUTLU YILLARI
YIKIYORUM SENİ BENİ BİRTANE
GÖZ GÖRE GÖRE
SENDEN BAŞKASINI GÖRMEZ BELKİ GÖZLERİM
SENDEN BAŞKASINI TUTMAZ BELKİ ELLERİM
UZUN OLSADA HEP SANA OLUR BELKİ CIKMAZ YOLLARIM
YIKIP GİDİYORUM AŞKIMIZI
GÖZ GÖRE GÖRE....
Ağladı doyasıya ama yapacak bir şey yoktu.Ben zor tuttum kendimi ağlamadım.Erkek
adam ağlamaz diyerek kandırdım kendimi.
Normal yaşantıma dönmüştüm artık.Her zaman ki gibi gıcıklığa devam.Lise ikiydim
ama akrabalarım üst sınıfta olunca kimse ses çıkaramıyordu.Önümüze gelene kafa tutu-
yorduk.Bazen iyice gıcıklaşıp kızlara laf atıyorduk.Bölüm seçimi varmış.Müdür bey tüm
ikinci sınıfları resim sınıfına toplamıştı.Bende yeni gelen birinci sınıftaki kızlara bakıyo-
rum.Kızlar tuvaletini karşısındayım Murat diye bir arkadaş vardı üst sınıftan.Kızın birine
ne haber datlum dedi.Kız ana avrat dümdüz geçirdi arkadaşa.Ben gülmekten öldüm tabi.
O kıza da kafayı taktım ama.Dedim bu kız benim olmalı.Kızı takip ediyordum müdür bey ne
geziyon Muammer yürü resim sınıfına gidiyok dedi.Bir vardık milleti hep toplamışlar.Sayı-
sal bölümünü seçen var mı? dedi kimsede ses yok.Geçene çikolata alacam.Gıcıklığına el
kaldırdım.Muammer sana almam dedi benden sonra iki üç kişi daha kaldırdı.Sonra gittim
müdür beyin hesabına karnımı doyurdum kantinden.Sonra o kızı takip etmeye başladım.
Her yerde onu arıyorum.Bir baktım bizim yiğenin sınıfında.Dedim o iş tamam.Uzaktan u-
zaktan kesmeye başladım.Adı da Gamze imiş.Yavaş yavaş fark etmeye başladı beni.Kafaya
koyduğumu yapıyordum.Kızı kendime aşık etmeyi becerdim.Onunda benden hoşlanmasını
sağlamak pek de zor olmadı.İki masum bakış.Onun ciğerine saplanır zehirli bir ok gibi ve
tüm kanına karışır o bakışların keskinliği.Haber gönderdim yiğenle.Ona söyle sana körkü-
tük aşıkmış.Gitti dedi.Kız direk kabul etti.İlk akşamdan buluştuk okulun yangın merdivenin
de.Gittikçe damardan giriyordum onu adeta kendime kul köle yapıyordum.Dilim iyi edebi-
yat yapıyordu benim.Okulun en güzelini en çirkinine ayarladığımı bilirim.Kızın bana vu-
rulmamasına imkan var mı?Zehir gibi işlemişti sözlerim.Yüreğine Yüreğine işlemişti belli.
Direk geldi yaslandı bana.Sana sarılabilir miyim? Dedi.Daha cevap vermeden bırakmıştı
kendini.Öyle sıkı sarılmıştı ki hissede biliyordum onu.Öpüp kokluyordu beni.İleriye gitmek
istedi izin vermedim.Pişman olacağı bir şey yapmasını istemiyordum.Kendiside fark etti.Ö-
zür diledi.Ne diyeyim ki önemli değil dedim.Başladı konuşmaya beni bırakma sensiz yapa-
mam, yaşayamam dedi.Galiba bana deli gibi aşık olmuştu.Ben de boş değildim ona karşı.
Ertesi gün tekrar buluştuk.Bu sefer mahallenin üst tarafında harabe bir yer vardı.Oraya
gittik.Ağlamaya başladı durduk yere.Kusura bakma dün kendimi kaybettim ben öyle biri
değilim beni yanlış tanımanı istemiyorum dedi.Hala ağlıyordu ama.Bende sulu gözlere hiç
dayanamam.Güldüreyim biraz dedim.Çok şaşırdı seni çözemiyorum dedi.Dedim neden ki?
Hem gülüyorsun hem ağır takılıyorsun hem serseri gibisin.Gören ayyaş sanıyor ama bir
konuşsan dünyanın dertleri sende.Bilinçli mi yapıyorsun ? dedi.Yok yavrum olduğum gibi-
yim, yapım böyle.Ben de bağlanmıştım hafiften ufaktan.Her gece yarısı buluşmaya başla-
dık.Artık aramızda hiç bir ayıp kayıp yoktu.Her konuşuyor her şeyi yapıyorduk.Pişman ola-
bileceğimiz aklımıza gelmiyordu.Gelse de biz evlenecez deyip geçiştiriyorduk.Evdekilerle
bağı koparmaya başlamıştım artık.Babam rahatsız olmaya başlamıştı gece yarıları çıkıp git-
memden ama ben umursamıyordum.Gözüm Gamze’ den başka bir şey görmüyordu.Bir gün
yine gece çıkıyordum ve babam dedi ki olum bugün de gitme evde kal.Durduk yere bağır-
dım çağırdım babama.Üzülüyordu babamda annemde ama ben görmüyordum.Göremiyor-
dum.Ben yine dinlemedim gittim.Milletvelinin inşaatında buluştuk bu sefer.İlçede ne işi var dedik gittik inşaata.Meğerse kardeşi inşaattaymış.Bizden önce de gelenler olmuş.Adam nö-
bet tutuyormuş ne bileyim.Gamze gelir gelmez sarıldı bana ve kapıya yasladı beni.Adam ka-
pıyı bir açarsa.Birlikte içeri düştük.Adam kovaladı tabi bizi.Sabah oldu.kahvaltıyı yaptık
çıktım evden.Gamze’ nin yanına gittim adamın takip edip etmediğini sordum.Sorun yok de-
di.Rahatladım biraz ta ki öğlen babam eve gelene kadar.Ayda yılda bir Öğlen yemeğine eve
gittim.Onda da adam gitmiş çarşıda beni tarif etmiş millete.Millet de o İmirze’ nin oğlu deyince babamın yanına gitmiş.Anlatmış her şeyi.Babam bir sinirle geldi eve.Başladı bağır-
maya çağırmaya.Ne kadar da yok baba ben değilim desem de inandıramadım.İnanmaz tabi
gece gece çıkıp giden benim.Yasak koydu evden çıkmayacan lan dedi.Tabi ben kendimi pis-
kopata bağladım, yemeyi içmeyi kestim, arabeske verdim her zaman ki gibi.Sonra barıştık bir daha yapmayacam etmeyecem baba dedim.
Birkaç gün görüşmedik Gamze ile.Babamlarında işi varmış üç günlüğüne Adana’ya
gideceklermiş.Evde konuşurken duydum.Perşembe günüydü.Cumartesi gidecez diyordu ba-
bam.Bende dedim bu fırsattan istifade edip Gamze’yi eve getiririm dedim.Gamze’ ye Cuma-
ertesi gece bize gel evdekiler gidiyormuş dedim tamam dedi.Bu Perşembe gecesi geldi.Gece
saat on iki.Zili çalıyor kimse açmıyor.Bizim bir akraba var yer içer parası bitince bize gelir babam dedi ki kapıyı açma yine geldi şerefsiz.Bizim Gamze de mübarek baya yanmış herhal
iki saat kapı ziline bastı.Babam sinirlendi bir açtı kapıyı.Ne görsün iki tane kız.Beni çağırdı
olum iki misafirin var dedi.Bir çıktım Gamze ve bir arkadaşı.Dedim siz kimsiniz ne geziyon-
uz burada.Gamze dedi Neslihan hoca gönderdi.Piskoloji kitabını verecekmişsin, sınav so-
rusu hazırlayacakmış dedi.Verdim rastgele bir kitap gönderdim.Babam şüphelendi.Kim lan
bunlar dedi.Tanımıyorum baba desem de inandıramadım.Yarın görüşürüz okulda dedi.Aha
dedim …. yedik.Sabahın köründe kalktım, Neslihan hocanın kapısına dayandım.Hocam
konuşmamız lazım, hem de hemen.Neyse dedim böyle böyle.Hoca dedi ki ben babana yalan
söyleyemem Muammer.Biz müdür beyle konuşuruz, yapmış bir eşeklik der yumşatırız baba-
nı dedi.Nuh dedi peygamber demedi.Babam okula geldi.Beni çağırdılar odaya.Babam, mü-
dür bey, ben konuştuk anlaştık.Söz verdim bir daha olmayacak diye.Müdür beye de babama
da.Durgunlaştım, ağırlaştım biraz.Biraz acı koymuştu babama.Bakışlarından, gözlerinden
anladım.Hiç bu halde görmemiştim babamı.Dünyası başına yıkılmıştı sanki.Hiç konuşmu-
yordu.Hep susuyordu.Annem zaten hiçbir şeye sesini çıkaramıyordu.Ne yapsın kadıncağız.
Bir laf söylese bağırıp çağırıyordum.Evde büyük bir sessizlik vardı.Bir iki hafta sürdü.Yıkıl-
mıştı babam da annem de.Kardeşlerim de üzülüyorlardı.Babamın o halini hatırladıkca ken-
dimden nefret ediyordum.İyice bunalıma giriyordum.Çıkmazlara giriyordum.Çıkmıyordu
babamın annemin o hali.Annem neyse de babam çok üzülmüştü.Simsiyah saçları bembeyaz
olmuştu iki haftada.Adam ne yapsın oğlu …in önde gideniydi.Yediremiyordum kendime sü-
rekli ağlıyordum.Babamı rezil etmiştim müdür beye, öğretmenlere, mahalleye, tüm ilçeye.
Gamze de eşyalarını toplamış gitmişti.Babamı yıkan Gamze’ nin her şeyi anlatması olmuş.
Tüm hocaların önünde anlatmış.Beni aradı bir ara.Unuttun mu beni? Dedi.Evet dedim.Sil-
dim seni, unuttum yaşanılanları ne kadar zor olsa da dedim.Söz verdim dedim.Bundan son-
ra tövbe dedim.Ağladı silemezsin dedi.Kızım silemezsin diye bir şey yok, bak ben sildim.Ben
babamı yitirdim, şimdi tekrar kazanıyorum.Seni kaybetsem ne olur, senden daha çok kaza-
nırım dedim kapattım telefonu.Aradı aradı açmadım.Unuttum, tınlamadım hatta hiç üzül-
medim babamın o halinden sonra.Ama babamın o hali çok koymuştu bana.Öyle koymuştu
ki bi durgunluk çöktü üzerime.Atamadım bir ay kadar üzerimden.Ruh gibiydim, alt üst ol-
muştum.Evden çıkıp gidiyordum kafam estikçe.Hep yalnız kalmak istiyordum.
Evin düzeni yavaş yavaş oturuyordu.Tekrar normale dönüyordum.Neşe doluydum yine
eskisi gibi.Milleti güldüren, eğlendiren, canı sıkılanın sıkıntısını gideren.Ama bazen öyle bir hal alıyordum ki anlaşılmıyordum.Kaybolup gidiyordum sanki gecenin o karanlığında.
İçim dışım tuhaf oluyordu.Kaybediyordum kendimi.Beynimde bir bunalım dönüyordu.Ru-
humu bir sızı sarıyordu.Dayanamıyordum bazen.Jilet atıyordum.Rahatladığımı hissediyor-
dum.Ne kadar rahatlıyordum ne kadar rahatlamıyordum bilmiyordum ama.Kendimi kanım
aktıkça rahat hissediyordum.Acı duymuyordum ama ruhumda bir rahatlık seziyordum.Gi-
dip geliyordum böyle sürekli.Ama dışarıya vurmuyordum bu halimi.Evle aram baya bi düzelmişti ama.Normal gidiyordu her şey ta ki Gamze kaçana kadar.Gamze köyden kaçmış
akrabaları da Saimbeyli’ ye bizim ilçeye gelmişler.Saimbeyli’ ye geleceğini düşünerek.Çar-
şıda sormuşlar soruşturmuşlar.Herkes benim adımı vermiş.Gezerek eve çıkıyordum.İki ara-
ba önümü kesti.Muammer sen misin lan? dediler.Ne var dayı benim, ne yol kesiyonuz lan
dedim.Adam dedi misafiriniz köyden geldik.Ne bilim ben.İçlerinden bir kişi geldi.Oda Gam-
ze’ nin babasıymış.Eve gittik.Adam sağı solu arıyor.Tabi ben kim olduğunu bilmiyorum.
Baba kim bu adam dedim.Senin Gamze’nin babası dedi.Eee bana ne baba, bize ne dedim.
Sen mi kaçırdın lan kızı? dedi.Şok oldum.Babamın öyle demesi beynimden vurulmuşa dön-
derdi beni.Yemin ettim, o iş bitti baba dedim, yalvardım yakardım inanmadı bana.Kızın ba-
bası Seninde namusun var senin de kızın var İmirze diyerek kapıya yöneldi.İyi bir koptum.
çektim buçağımı adamın üstüne atladım.Tam saplayacam babam geldi tuttu belimden.Ka-
pattı bana bir tane.Tekrar kalktım, buçaklayıp öldürmek istiyordum o adamı.Yine tuttu ba-
bam.Adam çıktı gitti.Anne valizimi ver eşyalarımı toplayıp gidiyorum dedim.Babam …..tir
git lan ibne dedi.Dedim senin gibi babanın taa ….. ….. Bir daha evine gelirsem benim …..
tüm Saimbeyli ……in lan dedim.Annem yalvardı yakardı, ağladı, baktım ayaklarıma kapa-
nacak nerdeyse.Yakıştıramadım kendime.Bir annenin nasıl olurda ayaklara kapanmasını
seyrederim.Ben öperim onun ayağını, öptümde.Dayanamadım annemin haline kaldım ev-
de.Yine suskunluk, yine sessizlik çöktü içime.Gamze tekrar köye gelmiş.Meğerse Adana’ya
gezmeye gitmiş.Tabi anlaşıldı suçsuzluğum.Herkes çok şaşkın.Ama bozmadım tavırlarımı.
Unutmadım babamın o güvensizliğini.Belime vurduğu yumruğu değil.Yüreğime attığı yum-
ruğu unutmadım.Artık bıkmıştım hayattan.Kesiyorum kendimi ondanda tat almaz oldum.
Yakıyorum kollarımı, ütü basıyorum vücuduma hiçbir şey anlamıyorum.Acımıyordu yada
ben hissetmiyordum.Ölmek istiyordum Allah korkusu sarıyordu.Denedim de olmadı.Çok kestim bileğimi, çok hap içtim hiç bir şey olmadı.Daha ilerisine gidemiyordum.Anlamıştım
ecelimle öleceğimi.
Arkadaş çevrem git gide genişliyordu ama doğru düzgün birileri bulmuyordu beni.Hep
başı belalı, her türlü pislik beni buluyordu.Esrar içmeye başladım.İlk defa içiyordum ama
pek fazla bir etkisi olmadı.Vücudum bağımlılık yapmış artık kendini uyuşukluğa alıştırmış.
İyi hatırlıyorum mahallenin su deposuna çıkmıştık gece saat iki gibi.Şarap, bira, votka ve
benim vazgeçilmezim esrar almaya başladık.Artık uçmuştuk.Su deposundan aşağı doğru koşuyorduk hep beraber.İçimizden biri bağırdı.Sonra bir düşme sesi geldi.Bayır aşağı bağ-
ın bahçenin içinde koşuyoruz.Birisi düştü tam hatırlamıyorum kim olduğunu.Bağırarak dedi ki benim gibi düşmeyenin sevgilisi ölsün ulennn.Tekrar yukarı çıktık.Aşağı doğru koş-
maya başladık.Herkes bir tele takılıp uçtu.Tekrarladık birkaç kere.Hem gülüyor hem ağlı-
yordum.Herkes gülüyordu ama ben bir yandan da ağlıyordum.Ölmek için elimden geleni yapıyordum.Dua da ediyordum Allah’ ım canımı al diye.Dayanamıyordum artık.Orta da
bir şey de yoktu belki de ne oluyordu bana anlam veremiyordum.kimse anlam veremiyordu.
Artık ortama giren değil ortama adam alan olmuştum artık.Benim sözüm geçmeye başla-
mıştı.Ben bile korkuyordum kendimden.Bir yandan ailemi bir yandan da kendimi yıkıyor Sadece ailemi değil arkadaşlarıma da kötü örnek oluyordum.Bir gün yine su deposuna çık-
tık üç kişi.Biri benimle takılıyordu da diğerini arkadaş getirmişti.İlk defa esrar içecekmiş.
Ne kadar da içme desek de tadına bakacam dedi.Biz de ilk dumanı ona verdik.Başladı saç-
malamaya daha ilk fırtta.Biz alışkınız soğuttuk vurduk, soğuttuk vurduk.Arkadaş ikinci du-
manda folloş oldu.Çocuk sürekli önümüze geçiyor.Tişörtünü iliklemeye çalışıyordu.Kusma-
ya başladı.Gittikçe saçmalamaya başladı.Biraz tuhaf oldum.Gezdirdim biraz, elini yüzünü yıkadım arkadaşla birlikte eve bıraktık.Çocuğun durumuna üzülmüştüm biraz.Ben hiç böy-
le olmamıştım, olanı da görmemiştim.Çok pişman oldum ve tövbe ettim bir daha bilmeyeni
böyle ortamlara götürmemeye.
Sessiz sedasız bir hayat geçirmek istiyordum ama içimde ki kan kıpır kıpırdı.Suskunlu-
ğum üstümdeydi ama yerimde duramıyordum.Ya tam akıllanacaktım yada tam kuduracak-
tım.Sürekli git geller arasındaydım.Bazen oluyor çok durgunlaşıyordum bazense neşe dolu
oluyordum.Anlam veremiyordum kendime.Geçmişe bakıyordum.Sinir strese giriyordum.Ne
olduğuna anlam vermek imkansızdı.Geceleri uyuyamıyordum.Sabaha kadar düşünüyor ve
isyan şiirleri yazıyordum.Bıkıyordum geceleri hayattan.Gün doğunca bambaşka oluyor ha-
yata tutunan gözlerle bakıyordum sanki yada milletin halime acımasından korkuyordum.
Çok çaresizdim.Kimseye hiçbir şey anlatamıyordum.Tüm olumsuzluklar beni buluyordu
sanki.Gitmek istiyordum ilçeden.Bambaşka bir hayat kurmak istiyordum ama kendimi ge-
çindirecek hiçbir gelirim yoktu.Teyze oğluma anlatıyordum bazen bulunduğum durumu.
Beş teyzem vardı.Sezai abim Hava teyzemin oğlu.Sezai abimle uzun uzun konuşurduk.Hep
ona anlatırdım o çok iyi anlardı.Birde Cemile teyzemin oğlu Fatih vardı dertleştiğim.Bırak-
mıştım arkadaş çevremi bir süreliğine.İyi arkadaşlarımda vardı ama ben onlarında benim gibi olmalarını istemiyordum.Onların bana bakıp ta üzülmelerini istemiyordum.Sezai abi-
min kamyonuna binerdik ilçeden beş kilometre uzaklıkta bir yer var oraya giderdik.Yarma
diyordu herkes o mekana.Tepe gibi bir yer.Saatlerce konuşurduk.Kendimi ona çok yakın hissederdim yaşadıklarımız konusunda.Bazen şaka yapardı bana.En büyük balgamı senin ağzına tükürmüşüm diye.Sezai abim kamyonla sefere giderken beni de götürmeye başladı. Hafta sonu sefere gidecek olsa beni de götürürdü.Kamyonla yolculuk yapmak çok hoşuma
gidiyordu.Açıyorduk damardan bir şarkı yakıyorduk sigaralarımızı yollar ister bitsin ister
bitmesin.Bazen Fatih abim de geliyordu bizimle.Bazen Teyzeoğulları A.Ş. diyorduk kendi-
mize.Beraberken can sıkıntısı kalmıyordu.Fatih abim de benim gibiydi.O da dertliydi.Kız
mevzusu hep.Sezai abim bize nasihat verir verir durur ‘‘teyzemin cücükleri kafanızı ilerde çok vurursunuz kız ayağı … ayağı’’ derdi.Gerçekten haklıydı ama bize hayat toz pembeydi.
Ara sıra orta okulda ki ilk okulda ki resimlerime bakar bakar ağlardım.Neydin ne ol-
dun Muammer gardaş derdim kendi kendime.Annemi babamı düşünür ağlardım.Geçmişe dair ne hatırlarsam ağlardım.Bambaşka Muammer’ dim çünkü.Hep dua ederdim Allah’ ım
başa sar hayatımı, akıl ver, fikir ver Ya Rabbim diye.Fayda yoktu belki geri dönüş yoktu a-
ma dilimde hep aynı dua vardı.
Derslerim de düşüş başladı.Okula ayyaş gibi gidip geliyordum.Sağa sola çatıyordum.
Gençliğim yıllara boynunu bükmüş.Kader fırtınası yaprağımı dökmüş.Yıkılmaz sandıkla-
rı Muammer çökmüş gitmiş.Her sabah müdür beyden azar işitiyordum.Serseri, ayyaş, şe-
refsiz, vatan haini ağzına ne geliyorsa.Onun bende benimde onda babamın hatırı vardı.
Ben babamın arkadaşı diye ses çıkarmıyordum.O da bana katlanıyordu.Alışmıştım artık
her gün azar işitmekten Sabah iki söylenip gidiyordu.Artık aldırış etmemeye başlamıştım.
Kendisi de anladı zaten.Belirli bir süre sonra oda bıraktı benle uğrasmayı.Muammer akıl-
lı durur mu hiç?Bir gün yine sessiz sedasız geldik okula.Kapıdan giriyorum Çocuğun biri geldi arkadan omuz attı.Ses çıkarmadım:Önüne baksana lan dedi:Baktım çocuğa güldüm.
Küfür etti bana.Direk döndüm kalbinin üstüne kapattım bitane .Olduğu yere yığıldı çocuk.
Nefes darlığı geçirmiş biran ve kalp atışlarında bir değişiklik oldu galiba.Mosmor oldu ço-
cuğun suratı.Elini yüzünü yıkadım lavaboda kendine geldi.Özür diledim gitti.İllaki bir şey-
ler olacak ya.Yine birisi geldi arkadan omuz attı.Herkes o çocuk gibi yalnız değil dedi geçti.
Arkasından gittim direk ana avrat dümdüz daldırdım.Çıkışta gözüme görünme lan yavşak
dedim.İzin aldım erken çıktım dersten.Kestirme bir yol vardı orda bekliyorum.Çocuk arka-
daşlarını bulamayınca kaçmış gitmiş.Muammer peşini bırakır mı bu işin?Öğleden sonra
elime kancalı bir demir aldım.Domrukları birbirine bağlamak için kullanılıyor.Bizde kam-
yoncu olacağız ya.Tam takır malzeme var.Her neyse bekliyorum Kestirme yolda.Baktım ge-
liyorlar aşağıdan.Önlerine çıktım.Ne diyordun lan sen, ne yavşak yavşak konuşuyordun lan
dedim.Direk üstüme atlamaya çalıştı.Demir kancayı salladım bacağına çektirdim.Bacakta
et bırakmadım yırttım galiba.Başkasına salladım bu sefer.Sonra dağıldılar gittiler.Sessiz
kaldık ya ortamı bıraktık sandılar.Müdüre şikayet etmiş beni ertesi gün.Müdür bey çağırdı
yanına.Gittim.Öğretmenler odasına çekti beni.Tüm öğretmenler içeride.Başladı bu bana saydırmaya, aşağılamaya.Sesimi çıkartmıyorum ama ben.Okumayacaksan …. git Muam-
mer dedi.Eşkiya mısın sen şerefsiz, vatan haini vb. şeyler söyledi.Okumayacaksan tasdikna-
meni veriyorum dedi.Patladım artık.Ver lan tasdiknamemi gidiyorum lan dedim.Nereye gi-
diyon lan şerefsiz karşımda konuşma dedi.Okumuyorum lan, eşkiyalık yapacam dedim.Baş-
ladı tokatlamaya.O tokatladıkça ben gülüyorum, tokatladıkça ben gülüyorum.Yürü git sını-
fına dedi.Sınıfa vardım yüz kıpkırmızı.Millet ne oldu dedi.Dedim Müdür bey sevdi biraz.Ar-
kamdan Neslihan hoca geldi.Gene ne yaptın Muammer akıllanmaycan mı? dedi.Yok bir
şey hocam.Akıllanmaya da niyetim yok dedim.Babama demiş müdür bey.Babam da bıkmış-
tı artık.Ne yapsın adamcağız.İnsanın oğlu böyle olursa.Bana bir şey demiyordu ama her halinden belliydi.Ben fark edemiyordum.İyi hatırlıyorum hiç aklımdan da çıkmıyor baba-
mın yüz ifadeleri.Dolup taşan göz yaşları.Solup sararan bedeni.Saçlarına kar yağan o ba-
yı unutamıyorum.Hatırladıkça ağlarım babamın annemin o halini.
Yaz tatiline girdik.İkinci sınıfı da bitirdik zor zekat.İlçeden Adana’ ya gittim.Murat diye
bir arkadaşım vardı.Küçüklük arkadaşım, onu görmeye gittim.Bulundukları mahalle Ada-
na’ nın en pislik mahallelerinden biri.Ekmek fırını işletiyormuş abisiyle.Gittim buldum
Murat’ ımı.İki abisi var bir de ablası.Öz babası ölmüş.Annesi de biriyle evlenmiş sonradan.
Üvey babası istememiş Murat’ ımı.Oda o yüzden Adana’ya ağabeylerinin yanına gitmiş.
Mehmet abisi de Mesut ağabeyside piskopatın teki.Adam buçaklama, yaralama tehdit her-
şey var ikisinde de.Mehmet abisi karşısına aldı beni.Bir konuşması var Adana’ yı besliyor.
Delikanlı, çok delikanlı.Anlattıkları, yaşadıkları tam filmlik bir hayat hikayesi var.Dedim
Muammer sen yaşasan bunları kafana sıkardın yavrum.Her neyse bana güvendi.Fırının arkasında silahları varmış.Fırın fırın değil cephanelik.Murat silahın birini almış akşam.
Mehmet abi sabah bakar silah yok.Direk beni aradı Muammer seni öldürecem olum nerde-
sin.Ne oldu abi ne yamuk yaptık dedim.Silahı niye aldın olum dedi.Ne silahı abi dedim.Be-
nim silahlardan birini almışsın öldürecem seni dedi.Ne dediysem inandıramadım.Çarşıda geziyordum amcamı aradım.Amca nerdesin dedim.İzmir’ e gidiyorum yiğenim yengenle bi-
let alacak dedi.Şeref amca bana da al bende geliyorum dedim.Bana da bilet almış.Akşam
olur olmaz büyük otogara gittim.Amcamı aradım ben otogardayım.Geldiler ve saat sekiz gi-
bi yola çıktık.İçim rahatlamıştı biraz da olsa.Adam kafaya koymuş beni öldürecek.Öğlen on
iki gibi İzmir’ e girdik.Ve Mehmet abi beni sürekli aramaya başladı.Açıyorum küfür ediyor bende ona ediyordum.Sonra Murat’ ı aradım olum böyle böyle dedim.Tekrar aradı Mehmet abi İzmir’ e geliyorum yerini söyle dedi.Gel abi vuracaksan vur artık şu ... godumun canını
dedim.Amcamların oturduğu yerin adresini verdim.Murat anlatmış sonra ben aldım abi de-
miş.Aradı özür diledi.İçim bir rahatladı bir rahatladı anlatamam.Koskoca iki buçuk ay biter
mi?İzmir’ i dar etmem mi?İlk günler yalnız takılıyordum.Kollarda façalar, ağızdan düşme-
yen sigara, tam bir Adana kırosu gibi yürüyüşümle geziyordum.Sonra bir çocuk geldi ar-
kamdan.Kardeş fazla sigaran var mı dedi.Verdim şimdi git dedim.Çocuk oturdu yanıma.
Sohbet edelim kardeş dedi.Dedim canını seviyun nu, hayattan bir beklentin varmı?Hayatı seviyorsan benden uzak dur dedim.Çocuk dedi tam benim dilden konuşuyon kardeş dedi.
Çocukla tanıştık.Çocuk ta benim gibi keş çıktı.Birlikte takılmaya başladık.Kendisi bizim o-
turduğumuz site de berberde çırak olarak çalışıyormuş.Her gün saçlarımı yaptırıyordum.
Gece kız avına çıkıyorduk.Beni arkadaşlarıyla tanıştırıyordu.Artık kırk yıllık arkadaş gibi olmuştuk.Bazen onlarda yatıyordum.Yediğimiz içitiğimiz ayrı gitmiyordu.Oda cigaraya vu-
yormuş birlikte vurmaya başladık.Her gün kavgalara gider olduk.Gözümüz kapalı gidiyor-
duk birbirimiz için her şeye.Yaz tatili bitti ayrılık vakti geldi.Nasıl geçti anlamadık bile.Ada-
na’ ya biletimi aldım.Biraz hüzünlü bir ayrılık oldu ama vakti gelmişti.Çok sevmiştim kera-
tayı.Adana’ ya iner inmez direk ilçeye geçtim.Evdekileri de özlemişim ki.Her defasında yes-
yeni bir hayat başlıyor hevesiyle başladım günüme.Nedense olmadı.Ne aşktan zevk aldım, ne yaşamaktan zevk aldım halbuki.Mutluluk umarken, yaşamayı beklerken bir kara kade-
rin esiri oldum.Eve geçtim direk, özlemiştim bizimkileri.Bir hafta evde durdum.Çıkmadım
hiç dışarı.Okullar açıldı, artık üçüncü sınıf olduk.Okulun kralı bizik.Okulun ilk günü her-
kez gelmiş.Arkadaşlarla gıcıklık yapacak ya.Anlaştık herkes evden kardeşinin, yiğeninin
beslenme çantasını alıp gelecek.Herkes almış gelmiş.Gelen çaylakların eline birer tane tu-
tuşturduk.Olum bugün böyle gezeceksiniz.Okulun dayıları bizik, gidin kime derseniz deyin.
Birinci sınıftaki çocukların on on beş kadarını beslenme çantasıyla gezdirdik.İçimde aşka
sevgiye dair hiçbir şey yoktu.Bir kamyon sevdası birde arabesk sevdam vardı.Ara sıra da şi-
ir yazıyordum.Bu sene çok güzel olacaktı belliydi.
Her şey yolunda gidiyor, ne kavga ediyor ne de eskisi gibi sürekli esrar içiyordum.Yav-
vaş yavaş bırakıyor gibiydim sanki.Ama bir huyumdan vazgeçemiyordum; jilet atmadan du-
ramıyordum.Beynimde bir uyuşukluk hissetsem, kollarım da hafif bir ağrı hissetsem kendi-
mi kandırıp pis kanımı atıyorum bahanesiyle jilet atıyordum.Ama sürekli değil ayda bir ya-
da iki kere.Ara sıra kamyonla seferlere gidiyordum.Adana-Saimbeyli arasında minübüsler-
de muavinlik yapıyordum.Bazen inşaat malzemesi çekiyordum.Boş olduğum her anı değer-
lendiriyordum.Oto yıkama, lastikçilik, pvc, ağaç motoru tamirciliği bunların hepsiyle uğaş-
tım.Tüm lise üç boyunca.Ağaç motoru tamirciliğini ilk okuldayken öğrenmiştim.Dedemin mesleğiydi bende yanında çırak olarak çalışıyordum.Oradan kalmış galiba.Çok yıprandım
ama değiyordu.Evin maddi yönden sıkıntısı vardı.Babam evin ihtiyaçları için, dedemin e-
mekliliği için yüklü miktarda para çekmişti.Babamdan para istemek zoruma gidiyordu.Haf-
ta sonları çalışıp kendi harçlığımı çıkarıyordum.Babam aşırı miktarda yıpranmıştı, o yüz-
den azda olsa yükünü hafifletmek beni mutlu ediyordu.Hiç yokluk göstermedi belki babam bize ama kendisi çok görmüş.Günlük on sekiz saat çalışırmış ben küçükken.Ben de babam-
ın üstünden az bir yük indirmiş oluyordum.Pekte karışmıyordu bana artık eskisi gibi.Eskisi
gibi kavga etmiyordum.İlçede olduğum zamanlar eve erken gelmeye çalışıyordum.Bazen canım sıkıldığında Yarma’ ya gidiyordum.Gülüyordum uzunzam andan sonra.Neşe doluy-
dum eskisi gibi.
Okul gayet güzel neşeli gidiyordu.Derslerim kopmuştu lise ikide tekrar düzelttim.Ders
çalışmaya başladım.Bu yarışta bende varım diyordum sanki.Sınıfa yeni bir kız arkadaş gel-
di.Fazla uzun sürmedi onunla da kaynaştık hemen.Sürekli beraber geziyorduk.Benim ona
karşı dostluk haricinde başka bir duygum yoktu.Belki onun bana vardı ama bilmek istemi-
yordum.Abisi bizim iki üst devremizdi.Severlerdi bizi.Biz de en önemli kuraldır emanete i-
hanet olmaz.Bize emanetti Nilüfer de.Herkes çıkıyor sanıyordu ama biz ne olduğumuzu bi-
liyorduk.Ben biliyordum daha doğrusu.Abisi aradığında da diyordu böyle böyle laf duyuyo-
rum Muammer’ im sana güveniyorum diye konuşuyorduk.Haklıydı güvenmeye.Ben böyle
yetiştim babam sağ olsun.Sürekli babam babam diyorum annem demiyorum ama anama o-
lan sevgilerimi dile getiremiyorum.Bahsetsem annemden ağlamaktan yazamam.Helal olsun
anama da babama da iyi dayandılar beni.En güzel şekilde yetiştirdiler beni.Arkadaşın evine
gidecek olsam evde benden büyük ya da küçük kız kardeşi olsa girmezdim.Hep diyorum yi-
ne diyorum anam babam sağ olsun.Her neyse en güvenilir bendim galiba.Çünkü hiç yanlı-
şım olmadı ne eşe dosta.Farkındaydım.Korkuyordum bir gün Nilüfer hakkında başka şey-ler hissederim diye.Bana karşı bir şey hissetmesin diye de ara sıra derdim sen bana Zafer a-
bimin emanetisin diye.Bir gün dikkatimi çekti.Sınıfta Hüsnü diye bir arkadaş vardı.Kürttü.
Babamı bu huyu yüzünden de çok seviyordum.Aşırı milliyetçiydi ve bana babamdan kalan
tek kalıcı miras da buydu; aşırı milliyetçiydim.İyi hatırlıyorum ilk okul üçüncü sınıftaydım
daha.Ellerimle kurt yapmıştım sınıfta.Kominist bir hoca vardı bayan.Yaptığım işaret yüzün-
den beni tokatlamıştı.Bende sırf ona inat kaldırmıştım ellerimi açtım kurtların kulakları
kaldırdım.Vurdukça ben ulumuştum.Hiç unutmam o hocayı ve tokatlarını.Her neyse sınıfta
oturüyrum arka sırada.Hüsnü’ ye baktım kızların orasına burasına bakıyor.Aynı sınıftayız diye de dövmediğim tek kürttü okulda.Ama o zamanlarda aşırı milliyetçiydim.Kürtçe konuş-mayı yasaklamıştık.Dedim Hüsnü nere bakıyun.Dedi sana ne Muammer.Senin ağzını yüzü-
nü …..im Hüsnü dedim daldım çocuğa.Ağız burun hoşaf oldu.Dedim kalk git gözüm gör-
mesin şerefsiz!Kalktı yurda gitti.Devlet yurdunda kalıyordu.Müdür bey çağırdı.Dedi Mu-
ammer ne oldu.Anlattım durumu ses çıkarmadı.Tamam git dersine kafana da takma dedi.
Şaşırdım müdür beyin bu tavrına.Her gün kılık kıyafetten azar işittiğim müdür bugün me-
lek gibi.Meğerse oda aşırı milliyetçiymiş.Her neyse Muammer uzun zamandır rahat duru-
yor ya, illa ki bir olay olacak ya.Kürtler toplanmış, benim hakkımda konuşuyor.İçlerinden
birini sevdim.O çocukta benim sayemde yaşadı.Her gün en az üç ayrı grubun elinden alı-
yordum çocuğu.Sözüm her yerde geçiyordu.Onuda niye severim; bir abimiz şehit düştü.Tö-
rene gelen tek kürttü.Gelme Veysel döverler seni gardaş dedim.Gardaş kürtsem kürdüm sen
varsın Muammer.Hem ben de bu devletin, bu toprağın çocuğuyum.Biz de askere gidip bu
toprak için ya öleceğiz yada yaşayacağız dedi.Beni orda bitirmişti zaten.En kralıydı artık gözümde.Geldi bana dedi ‘‘Muammer bizim Kürtler senin hakkında konusuyordu bir dur-
um mu var’’ dedi.Toplandık yurda girdik hepsini yere indirip darma dağın ettik.Ertesi gün
bir kaçı bavulunu toplamış gitmiş.Kolay mıydı bizim olduğumuz yerde artistlik, ses çıkart-
mak?Yarıyıl tatiline girdik.Tehdit eden edene.Kralı gelsin.Kimisi ben aşiret ağasıyım.Kimisi
milletvekilinin akrabasıyım bizim çocukları nasıl döversiniz.Hepsine de kafa tuttuk.Adam-
lardan daha da ses yok.
Tatil bitti.Okula kaldığımız yerden her şey normal devam ediyoruk.Neşe dolu, derslerle,
arkadaşlarla.Hayat güzel, içim rahat.Açıkçası ne yalan söyleyim piskopattım, hafif deliydim
ama en çok sevilendim.Bende hayret ediyordum ama saygı sevgide bitiyordu herşey.Oda
bende vardı.Kimse anlam veremiyordu bende anlam veremiyordum bu halime.Ama tek bir
gerçek vardı; bensiz hayatın tadı yoktu.Ben söylemiyordum millet söylüyordu bunu.Çünkü
laf desen bende, gıcıklık desen bende, espiri yapmayıda seviyordum.Herkesin hoşuna da gi-
diyordu yani.
Her zaman ki gibi yine Nilüfer’ le takılıyorum.Ben nereye o oraya.Aramızdan su sız-
mıyordu.Bazen Hocalardan izin alıp kızlar yurdunun bahçesinde otururduk saatlerce.Ar-
tık Nilüfer’ in bana karşı bir şeyler hissettiğini düşünmeye başlamıştım.Kulağıma birkaç
şeylerde geliyordu ama sesimi çıkartmıyordum.Benden soğusun diye oda da kaldığı üç ar-
kadaşına teklif etmiştim.O gün zaten kıyamet kopmuş yurtta.Kavga etmiş kızlar Muammer
beni seviyor ondan uzak durun diye.Halbuki ben kendimi, Nilüferi düşünmüştüm.Olanları
düzelttik bir şekilde.Anlattım durumu kızlara böyle böyle kızlar durum dedik.Allah’ tan ki
anlayış gösterdiler.Biraz soğudu aram Nilüfer’ le ama böylesi daha iyi oldu.Lise üçü de böyle diğer yıllara bakarak sessiz sedasız kapatmıştık.Yaz geldi.Sürekli Sezai abime takıl-
maya başladım.Seferlere gidiyorduk.İstanbul’ a, İzmir’ e, Sivas’a nereye nakliyat varsa gidiyordum teyze oğlumla.Artık baya bir alışmıştım.İlçeye gelsek bile kamyonda yatıp kalkı-
yordum.İçimde çok büyük bir sevdaydı kamyon sevdası.Ramazan girdi araya seferlere git-
meyi bıraktım.Orucu kaçırmamıştım hiç.Altı yaşımdan beri tutarım.Belki de beni ayakta tutan kıldığım namazlar, tuttuğum oruçlardı.Okulun açılmasına bir yada iki gün vardı.Son
teravihleri kılıyorduk.Orucumu açtıktan sonra gider sigara içerdim.Açardım bir dertli mü-
zik dinlerdim.Okulun bahçesinde, yangın merdiveninde, tek başıma.Elimde sigaram, diğer
elimde telefonum, telefonda çalan damar parçalar.Yalnızlığın tadını çıkarıyordum.Bir me-
saj geldi.Muammer bey unutmuşsunuz bizi diye.
İlk okul aşkım vardı; Mine.Hani demiştim ya orta birde hoşlanıyordum diye birinden.
İşte o.Mine.
Kusura bakmayın çıkaramadım dedim.Ben Mine dedi.Şok oldum, inanamadım ilk baş-
ta.Sonra dan sonraya baktım ki gerçekten Mine.Lise ikide gelmiş Bizim liseye ve ben hiç
fark etmemişim onu.Kendisi öyle dedi.Görmedim hiç gerçekten.Ama iki senedir aynı okul-
da okumuşuz.Benim ondan haberim yok ama onun benden haberi var.Dedim neden hiç se-
lam vermedin o zaman.Hiç akıllı durmuyordun ki korkudan yaklaşamıyorduk ki sana dedi.
Gözün dönmüştü senin hep, yanından geçiyoruz selam vermeye korkuyorduk, gözlerin mosmor geziyordun, artık ne kullanıyorsan dedi.Anlattım her şeyi ama bıraktım artık bitti.
Eskide kaldı o hayatım dedim.Birini seviyor musun? Dedi.Yok kimseyi sevmiyorum dedim.
Birini düşünüyor musun? Dedi. Yok dedim.Düşünür müsün? Dedi.Nasıl yani? Dedim.Ya ne bileyim işte aklında birileri var mı? dedi.Her sorusuna soruyla karşılık verdim.Artık ca-
nı sıkılmaya başladı galiba.Dedi ki; tamam Muammer senden adam olmaz dedi.Yavaş ol bi-
raz.Ne demek istediğini anladım, salak değilim, ben hiçbir kıza teklif etmem sen bana et çı-
kalım dedim.Tamam ama kimseye demek yok dedi.Gizli olacak her şey dedi.Tamam dedim.
Okul açıldı.Gizli gizli görüşüyorduk.Uzaktan bakışmalar.Arkasından yürüyüp konuşmalar.
Hep böyle devam etmemeliydi.Artık sıkılmaya başlamıştım.Sürekli görüşmek istedim tam-