Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Türkiye'den erişim engeli nedeniyle yeni adresimiz: turkcetoplulugu.weebly.com

Nar Ağacı
Nazan Bekiroğlu
(%25 İndirimle)
Beyaz Türkler K.
Alev Alatlı
(%25 İndirimle)
turkcetoplulugu.weebly.com Topluluğumuzun yeni adresi
Kendini Açma
B. Çetinkaya

    GEÇ KALAN PİŞMANLIK

    avatar
    1001030048


    Mesaj Sayısı : 2
    Kayıt tarihi : 23/12/10

    GEÇ KALAN PİŞMANLIK Empty GEÇ KALAN PİŞMANLIK

    Mesaj  1001030048 Cuma Ara. 24, 2010 4:16 pm

    Ben Muammer Kızılkaya on beş mayıs bin dokuz yüz doksan bir yılında Adana’ nın
    Saimbeyli ilçesinde doğdum.Küçükken babam beni aşırı derecede dini bir şekilde yetiştirdi.
    İlkokul yıllarım hep başarıyla geçti.Herkes benimle gurur duyar, ailem benimle iftihar e-
    derdi .Mahallenin beklide ilçenin en çok sevilen çocuğuydum.Ama yıllar o kadar hızlı geçi-yordu ki farkında bile değildim.Sanki benden bir şeyler alıp gidecek yada bana bir şeyler
    armağan edecekmiş gibi.
    Küçüklüğüm de aşırı derecede yaramazmışım.Önüme gelene çatar delikanlı adam
    pantolonun altından tayt giymez.Erkek adam üşümez.Erkek adam kızla gezmez.Erkek a-
    dam korkmaz…İyi hatırlıyorum ana okulundayken kırmızı önlüğümüz vardı beyaz be-
    nekleri vardı.Hoca zorla giydirmeye çalışırdı.Kafa tutardım hoca erkek adam böyle şey-
    ler giymez diye.Giymedim de hiç.
    Her şey güzel gidiyordu.Hayat benimdi sanki.Ne kız vardı hayatımda ne de kötü ar- kadaşlar.Yanıma bir kız gelse utancımdan ağlardım yada ondan kaçardım.Teyze oğlum bazen dalga geçerdi benimle Muammer şu kızın selamı var diye.Bende oturur ağlardım.İlk okulumu başarıyla sürdürüyordum.Orta bire geçtim.Ne olduysa sınıftan kızın birinden hoş- lanmaya başladım.Her baktığım yerde onu görüyordum.Öğretmenler sürekli ona şarkı söylettirirdi.Sesi de kendi de güzeldi.Sürekli rüyalarıma girerdi.Ama utangaçlığımdan bir şey söyleyemezdim.Sanki içimde bir acı bir fırtına vardı.amcamın düğünü vardı.Adana’ da Adana’ ya gittik.Hakkı Bulut Doğum Günü Konseri yazıyordu tüm duvarlarda.Merak ettim düğünü bıraktım konsere gittim.Gitmez olaydım arabeskle tanıştım daha o yaşta.İlçeye döndük ve ondan daha çok hoşlandığımı hissettim.Orta üçe geçtiğimizde o bizim okuldan başka bir okula kaydını aldırmıştı.Evet hala ona bir şey diyememiştim.Unutmadım hiç onu.
    Hep aklımdaydı.Taki liseye geçene kadar.Orta okulu ikincilikle bitirdim.Başarılıydım birin-
    ci olamamıştım ama nedeni vardı.Bir karmaşa olmuştu ve ben sesimi çıkarmadım.Orta o-
    kulda bizimle ilgilenen hocamız olmadığı için iyi puan almamıza rağmen adam akıllı bir
    okula gidemedik.İlçede ki lisenin müdürü de benim bu liseye gelmemi istiyormuş zaten.
    Babamla araları çok iyiydi.Benden için ailem, komşular, müdür bey çok ümitliydi.Ama ha-
    yat ne gösterecek beni ne hale sokacak orası hiç belli değildi.İlçede ki liseye yazıldım.Sınıf
    arkadaşlarımın çoğuyla orta okulu birlikte okuduk.Lise bir çok gırgır şamata geçiyordu.
    Arkadaşlarımın yarısıyla zaten birlikte okumuştuk sekiz dokuz yıl.Mine’ yi unutmuştum
    ama Safiye diye biri vardı sınıfımızda bu seferde ona aşık oldum.Sanki bu sefer başka gi-
    biydi.Her gün şiirler yazıyordum ona.Sanki bu benim delice ilk tutuluşum.Sürekli sırasına
    şiirler yazıp koyuyordum yanında da bir adet gül.Artık sabredemiyordum ama onu iyice a-
    şık etmeliydim bu şiirlere benden haberi olmayan bana aşık etmeliydim.Bir gün geldi bana
    dedi ki Muammer bu yazı kimin biliyor musun? Dedi.Yok valla tanımıyrum istersen yazı-
    ma da bak.Eee kıza kendi yazımla şiir yazarmıyım ona özene bözene yazdık.Her şeye hazır-
    lıklı olmalıydım.Baktı benim yazım değil.Bir gün dedim kim olduğunu buldum Cuma günü
    istiklal marşından sonra söylicem dedim.Korkuyordum biraz da çünkü sinirliydi.Gün geldi çattı İstiklal Marşı’ nı da okuduk.Recep diye canımdan çok sevdiğim bir arkadaşım vardı.
    Ona dedim git Safiye’ ye söyle o senmişsin de dedim kaçtım.Recep saolsun demiş.Seviyruk
    ama bir yandanda korkuruk haa.Bir yandan pazartesi gelsin bir yandan da gelmesin istiy-
    rum korkuyrum, heyecanlıyık tabi.Pazartesi geldi çattı Safiye sen ciddi misin ? dedi bana
    bende evet ciddiyim dedim.O da baktım bir sevinç içinde bende senden hoşlanıyorum galiba
    sana aşığım demez mi?Dünyalar benim oldu.Gizli gizli görüşüyorduk ilk başlarda aynı ço-
    cuklar gibi.Sonradan duyuldu tabi çok utanmıştık ama.Her neyse dersler de iyi sevgilimizde
    var her şey çok güzel gidiyor.Gel gelelim ki yaz tatili girdi araya.Daha ilk günden okul açıl-
    sa da Safiye’ mi göreyim demeye başladım.Bir ay geldi geçti.Birisi geldi ve bana dedi ki sen
    Safiye ile çıkıyormuşsun dedi.He gardaş çıkıyoruk bi durum mu var? diye tersledim.Gardaş
    ondan sana hayır gelmez o …..nun teki demez mi?Tabi yıkıldı dünyam.Dona kaldım hiçbir
    şey diyemedim.Kendimi iyice arabeske verdim.Unutmaya başladım yavaş yavaş.Okul açıldı.
    İkinci sınıf olduk.İlk günden gitmek istemedim Safiye’yi görecektim çünkü.Diğer hafta o-
    kula gittim.Safiye beni okulun girişinde bekliyordu yanında bir arkadaşı ile birlikte.Günay-
    dın canım dedi yanından sessizce geçtim.Arkamdan geldi Muammer Muammer diye sesle-
    nerek.Duymamışlıktan geliyordum.Anladı zaten ondan sonra.Bir kaç defa daha denedi ko-
    nuşmayı.Ama istemedim.Kopmuş gitmiştim artık ondan.Alışmıştım onsuzluğa.Bir kaç gün
    geçti yada geçmedi ona yazdığım şiirleri, gizlice sırasına koyduğum gülleri bana ait her şeyi
    getirdi verdi.Seni çok sevdim Muammer bunu aklından çıkartma ve kim aklına ne soktuysa bilmiyorum ama ben seni çok seviyorum dedi.Hiç bir şey diyemedim birkaç dakika.Ama Suskunluğumu bozdum.İnceldiği yerden kopmalıydı artık.Fazla bir şey söyleyemedim sade-
    ce bitti deyip son sözlerimi de bir şiirle sonlandırmıştım.

    UNUT DİYORUM ANILARI
    HATIRLAMA GEÇMİŞTEKİ YILLARI
    BİR KALEMDE SİLİYORUM MUTLU YILLARI
    YIKIYORUM SENİ BENİ BİRTANE
    GÖZ GÖRE GÖRE
    SENDEN BAŞKASINI GÖRMEZ BELKİ GÖZLERİM
    SENDEN BAŞKASINI TUTMAZ BELKİ ELLERİM
    UZUN OLSADA HEP SANA OLUR BELKİ CIKMAZ YOLLARIM
    YIKIP GİDİYORUM AŞKIMIZI
    GÖZ GÖRE GÖRE....

    Ağladı doyasıya ama yapacak bir şey yoktu.Ben zor tuttum kendimi ağlamadım.Erkek
    adam ağlamaz diyerek kandırdım kendimi.
    Normal yaşantıma dönmüştüm artık.Her zaman ki gibi gıcıklığa devam.Lise ikiydim
    ama akrabalarım üst sınıfta olunca kimse ses çıkaramıyordu.Önümüze gelene kafa tutu-
    yorduk.Bazen iyice gıcıklaşıp kızlara laf atıyorduk.Bölüm seçimi varmış.Müdür bey tüm
    ikinci sınıfları resim sınıfına toplamıştı.Bende yeni gelen birinci sınıftaki kızlara bakıyo-
    rum.Kızlar tuvaletini karşısındayım Murat diye bir arkadaş vardı üst sınıftan.Kızın birine
    ne haber datlum dedi.Kız ana avrat dümdüz geçirdi arkadaşa.Ben gülmekten öldüm tabi.
    O kıza da kafayı taktım ama.Dedim bu kız benim olmalı.Kızı takip ediyordum müdür bey ne
    geziyon Muammer yürü resim sınıfına gidiyok dedi.Bir vardık milleti hep toplamışlar.Sayı-
    sal bölümünü seçen var mı? dedi kimsede ses yok.Geçene çikolata alacam.Gıcıklığına el
    kaldırdım.Muammer sana almam dedi benden sonra iki üç kişi daha kaldırdı.Sonra gittim
    müdür beyin hesabına karnımı doyurdum kantinden.Sonra o kızı takip etmeye başladım.
    Her yerde onu arıyorum.Bir baktım bizim yiğenin sınıfında.Dedim o iş tamam.Uzaktan u-
    zaktan kesmeye başladım.Adı da Gamze imiş.Yavaş yavaş fark etmeye başladı beni.Kafaya
    koyduğumu yapıyordum.Kızı kendime aşık etmeyi becerdim.Onunda benden hoşlanmasını
    sağlamak pek de zor olmadı.İki masum bakış.Onun ciğerine saplanır zehirli bir ok gibi ve
    tüm kanına karışır o bakışların keskinliği.Haber gönderdim yiğenle.Ona söyle sana körkü-
    tük aşıkmış.Gitti dedi.Kız direk kabul etti.İlk akşamdan buluştuk okulun yangın merdivenin
    de.Gittikçe damardan giriyordum onu adeta kendime kul köle yapıyordum.Dilim iyi edebi-
    yat yapıyordu benim.Okulun en güzelini en çirkinine ayarladığımı bilirim.Kızın bana vu-
    rulmamasına imkan var mı?Zehir gibi işlemişti sözlerim.Yüreğine Yüreğine işlemişti belli.
    Direk geldi yaslandı bana.Sana sarılabilir miyim? Dedi.Daha cevap vermeden bırakmıştı
    kendini.Öyle sıkı sarılmıştı ki hissede biliyordum onu.Öpüp kokluyordu beni.İleriye gitmek
    istedi izin vermedim.Pişman olacağı bir şey yapmasını istemiyordum.Kendiside fark etti.Ö-
    zür diledi.Ne diyeyim ki önemli değil dedim.Başladı konuşmaya beni bırakma sensiz yapa-
    mam, yaşayamam dedi.Galiba bana deli gibi aşık olmuştu.Ben de boş değildim ona karşı.
    Ertesi gün tekrar buluştuk.Bu sefer mahallenin üst tarafında harabe bir yer vardı.Oraya
    gittik.Ağlamaya başladı durduk yere.Kusura bakma dün kendimi kaybettim ben öyle biri
    değilim beni yanlış tanımanı istemiyorum dedi.Hala ağlıyordu ama.Bende sulu gözlere hiç
    dayanamam.Güldüreyim biraz dedim.Çok şaşırdı seni çözemiyorum dedi.Dedim neden ki?
    Hem gülüyorsun hem ağır takılıyorsun hem serseri gibisin.Gören ayyaş sanıyor ama bir
    konuşsan dünyanın dertleri sende.Bilinçli mi yapıyorsun ? dedi.Yok yavrum olduğum gibi-
    yim, yapım böyle.Ben de bağlanmıştım hafiften ufaktan.Her gece yarısı buluşmaya başla-
    dık.Artık aramızda hiç bir ayıp kayıp yoktu.Her konuşuyor her şeyi yapıyorduk.Pişman ola-
    bileceğimiz aklımıza gelmiyordu.Gelse de biz evlenecez deyip geçiştiriyorduk.Evdekilerle
    bağı koparmaya başlamıştım artık.Babam rahatsız olmaya başlamıştı gece yarıları çıkıp git-
    memden ama ben umursamıyordum.Gözüm Gamze’ den başka bir şey görmüyordu.Bir gün
    yine gece çıkıyordum ve babam dedi ki olum bugün de gitme evde kal.Durduk yere bağır-
    dım çağırdım babama.Üzülüyordu babamda annemde ama ben görmüyordum.Göremiyor-
    dum.Ben yine dinlemedim gittim.Milletvelinin inşaatında buluştuk bu sefer.İlçede ne işi var dedik gittik inşaata.Meğerse kardeşi inşaattaymış.Bizden önce de gelenler olmuş.Adam nö-
    bet tutuyormuş ne bileyim.Gamze gelir gelmez sarıldı bana ve kapıya yasladı beni.Adam ka-
    pıyı bir açarsa.Birlikte içeri düştük.Adam kovaladı tabi bizi.Sabah oldu.kahvaltıyı yaptık
    çıktım evden.Gamze’ nin yanına gittim adamın takip edip etmediğini sordum.Sorun yok de-
    di.Rahatladım biraz ta ki öğlen babam eve gelene kadar.Ayda yılda bir Öğlen yemeğine eve
    gittim.Onda da adam gitmiş çarşıda beni tarif etmiş millete.Millet de o İmirze’ nin oğlu deyince babamın yanına gitmiş.Anlatmış her şeyi.Babam bir sinirle geldi eve.Başladı bağır-
    maya çağırmaya.Ne kadar da yok baba ben değilim desem de inandıramadım.İnanmaz tabi
    gece gece çıkıp giden benim.Yasak koydu evden çıkmayacan lan dedi.Tabi ben kendimi pis-
    kopata bağladım, yemeyi içmeyi kestim, arabeske verdim her zaman ki gibi.Sonra barıştık bir daha yapmayacam etmeyecem baba dedim.

    Birkaç gün görüşmedik Gamze ile.Babamlarında işi varmış üç günlüğüne Adana’ya
    gideceklermiş.Evde konuşurken duydum.Perşembe günüydü.Cumartesi gidecez diyordu ba-
    bam.Bende dedim bu fırsattan istifade edip Gamze’yi eve getiririm dedim.Gamze’ ye Cuma-
    ertesi gece bize gel evdekiler gidiyormuş dedim tamam dedi.Bu Perşembe gecesi geldi.Gece
    saat on iki.Zili çalıyor kimse açmıyor.Bizim bir akraba var yer içer parası bitince bize gelir babam dedi ki kapıyı açma yine geldi şerefsiz.Bizim Gamze de mübarek baya yanmış herhal
    iki saat kapı ziline bastı.Babam sinirlendi bir açtı kapıyı.Ne görsün iki tane kız.Beni çağırdı
    olum iki misafirin var dedi.Bir çıktım Gamze ve bir arkadaşı.Dedim siz kimsiniz ne geziyon-
    uz burada.Gamze dedi Neslihan hoca gönderdi.Piskoloji kitabını verecekmişsin, sınav so-
    rusu hazırlayacakmış dedi.Verdim rastgele bir kitap gönderdim.Babam şüphelendi.Kim lan
    bunlar dedi.Tanımıyorum baba desem de inandıramadım.Yarın görüşürüz okulda dedi.Aha
    dedim …. yedik.Sabahın köründe kalktım, Neslihan hocanın kapısına dayandım.Hocam
    konuşmamız lazım, hem de hemen.Neyse dedim böyle böyle.Hoca dedi ki ben babana yalan
    söyleyemem Muammer.Biz müdür beyle konuşuruz, yapmış bir eşeklik der yumşatırız baba-
    nı dedi.Nuh dedi peygamber demedi.Babam okula geldi.Beni çağırdılar odaya.Babam, mü-
    dür bey, ben konuştuk anlaştık.Söz verdim bir daha olmayacak diye.Müdür beye de babama
    da.Durgunlaştım, ağırlaştım biraz.Biraz acı koymuştu babama.Bakışlarından, gözlerinden
    anladım.Hiç bu halde görmemiştim babamı.Dünyası başına yıkılmıştı sanki.Hiç konuşmu-
    yordu.Hep susuyordu.Annem zaten hiçbir şeye sesini çıkaramıyordu.Ne yapsın kadıncağız.
    Bir laf söylese bağırıp çağırıyordum.Evde büyük bir sessizlik vardı.Bir iki hafta sürdü.Yıkıl-
    mıştı babam da annem de.Kardeşlerim de üzülüyorlardı.Babamın o halini hatırladıkca ken-
    dimden nefret ediyordum.İyice bunalıma giriyordum.Çıkmazlara giriyordum.Çıkmıyordu
    babamın annemin o hali.Annem neyse de babam çok üzülmüştü.Simsiyah saçları bembeyaz
    olmuştu iki haftada.Adam ne yapsın oğlu …in önde gideniydi.Yediremiyordum kendime sü-
    rekli ağlıyordum.Babamı rezil etmiştim müdür beye, öğretmenlere, mahalleye, tüm ilçeye.
    Gamze de eşyalarını toplamış gitmişti.Babamı yıkan Gamze’ nin her şeyi anlatması olmuş.
    Tüm hocaların önünde anlatmış.Beni aradı bir ara.Unuttun mu beni? Dedi.Evet dedim.Sil-
    dim seni, unuttum yaşanılanları ne kadar zor olsa da dedim.Söz verdim dedim.Bundan son-
    ra tövbe dedim.Ağladı silemezsin dedi.Kızım silemezsin diye bir şey yok, bak ben sildim.Ben
    babamı yitirdim, şimdi tekrar kazanıyorum.Seni kaybetsem ne olur, senden daha çok kaza-
    nırım dedim kapattım telefonu.Aradı aradı açmadım.Unuttum, tınlamadım hatta hiç üzül-
    medim babamın o halinden sonra.Ama babamın o hali çok koymuştu bana.Öyle koymuştu
    ki bi durgunluk çöktü üzerime.Atamadım bir ay kadar üzerimden.Ruh gibiydim, alt üst ol-
    muştum.Evden çıkıp gidiyordum kafam estikçe.Hep yalnız kalmak istiyordum.

    Evin düzeni yavaş yavaş oturuyordu.Tekrar normale dönüyordum.Neşe doluydum yine
    eskisi gibi.Milleti güldüren, eğlendiren, canı sıkılanın sıkıntısını gideren.Ama bazen öyle bir hal alıyordum ki anlaşılmıyordum.Kaybolup gidiyordum sanki gecenin o karanlığında.
    İçim dışım tuhaf oluyordu.Kaybediyordum kendimi.Beynimde bir bunalım dönüyordu.Ru-
    humu bir sızı sarıyordu.Dayanamıyordum bazen.Jilet atıyordum.Rahatladığımı hissediyor-
    dum.Ne kadar rahatlıyordum ne kadar rahatlamıyordum bilmiyordum ama.Kendimi kanım
    aktıkça rahat hissediyordum.Acı duymuyordum ama ruhumda bir rahatlık seziyordum.Gi-
    dip geliyordum böyle sürekli.Ama dışarıya vurmuyordum bu halimi.Evle aram baya bi düzelmişti ama.Normal gidiyordu her şey ta ki Gamze kaçana kadar.Gamze köyden kaçmış
    akrabaları da Saimbeyli’ ye bizim ilçeye gelmişler.Saimbeyli’ ye geleceğini düşünerek.Çar-
    şıda sormuşlar soruşturmuşlar.Herkes benim adımı vermiş.Gezerek eve çıkıyordum.İki ara-
    ba önümü kesti.Muammer sen misin lan? dediler.Ne var dayı benim, ne yol kesiyonuz lan
    dedim.Adam dedi misafiriniz köyden geldik.Ne bilim ben.İçlerinden bir kişi geldi.Oda Gam-
    ze’ nin babasıymış.Eve gittik.Adam sağı solu arıyor.Tabi ben kim olduğunu bilmiyorum.
    Baba kim bu adam dedim.Senin Gamze’nin babası dedi.Eee bana ne baba, bize ne dedim.
    Sen mi kaçırdın lan kızı? dedi.Şok oldum.Babamın öyle demesi beynimden vurulmuşa dön-
    derdi beni.Yemin ettim, o iş bitti baba dedim, yalvardım yakardım inanmadı bana.Kızın ba-
    bası Seninde namusun var senin de kızın var İmirze diyerek kapıya yöneldi.İyi bir koptum.
    çektim buçağımı adamın üstüne atladım.Tam saplayacam babam geldi tuttu belimden.Ka-
    pattı bana bir tane.Tekrar kalktım, buçaklayıp öldürmek istiyordum o adamı.Yine tuttu ba-
    bam.Adam çıktı gitti.Anne valizimi ver eşyalarımı toplayıp gidiyorum dedim.Babam …..tir
    git lan ibne dedi.Dedim senin gibi babanın taa ….. ….. Bir daha evine gelirsem benim …..
    tüm Saimbeyli ……in lan dedim.Annem yalvardı yakardı, ağladı, baktım ayaklarıma kapa-
    nacak nerdeyse.Yakıştıramadım kendime.Bir annenin nasıl olurda ayaklara kapanmasını
    seyrederim.Ben öperim onun ayağını, öptümde.Dayanamadım annemin haline kaldım ev-
    de.Yine suskunluk, yine sessizlik çöktü içime.Gamze tekrar köye gelmiş.Meğerse Adana’ya
    gezmeye gitmiş.Tabi anlaşıldı suçsuzluğum.Herkes çok şaşkın.Ama bozmadım tavırlarımı.
    Unutmadım babamın o güvensizliğini.Belime vurduğu yumruğu değil.Yüreğime attığı yum-
    ruğu unutmadım.Artık bıkmıştım hayattan.Kesiyorum kendimi ondanda tat almaz oldum.
    Yakıyorum kollarımı, ütü basıyorum vücuduma hiçbir şey anlamıyorum.Acımıyordu yada
    ben hissetmiyordum.Ölmek istiyordum Allah korkusu sarıyordu.Denedim de olmadı.Çok kestim bileğimi, çok hap içtim hiç bir şey olmadı.Daha ilerisine gidemiyordum.Anlamıştım
    ecelimle öleceğimi.

    Arkadaş çevrem git gide genişliyordu ama doğru düzgün birileri bulmuyordu beni.Hep
    başı belalı, her türlü pislik beni buluyordu.Esrar içmeye başladım.İlk defa içiyordum ama
    pek fazla bir etkisi olmadı.Vücudum bağımlılık yapmış artık kendini uyuşukluğa alıştırmış.
    İyi hatırlıyorum mahallenin su deposuna çıkmıştık gece saat iki gibi.Şarap, bira, votka ve
    benim vazgeçilmezim esrar almaya başladık.Artık uçmuştuk.Su deposundan aşağı doğru koşuyorduk hep beraber.İçimizden biri bağırdı.Sonra bir düşme sesi geldi.Bayır aşağı bağ-
    ın bahçenin içinde koşuyoruz.Birisi düştü tam hatırlamıyorum kim olduğunu.Bağırarak dedi ki benim gibi düşmeyenin sevgilisi ölsün ulennn.Tekrar yukarı çıktık.Aşağı doğru koş-
    maya başladık.Herkes bir tele takılıp uçtu.Tekrarladık birkaç kere.Hem gülüyor hem ağlı-
    yordum.Herkes gülüyordu ama ben bir yandan da ağlıyordum.Ölmek için elimden geleni yapıyordum.Dua da ediyordum Allah’ ım canımı al diye.Dayanamıyordum artık.Orta da
    bir şey de yoktu belki de ne oluyordu bana anlam veremiyordum.kimse anlam veremiyordu.
    Artık ortama giren değil ortama adam alan olmuştum artık.Benim sözüm geçmeye başla-
    mıştı.Ben bile korkuyordum kendimden.Bir yandan ailemi bir yandan da kendimi yıkıyor Sadece ailemi değil arkadaşlarıma da kötü örnek oluyordum.Bir gün yine su deposuna çık-
    tık üç kişi.Biri benimle takılıyordu da diğerini arkadaş getirmişti.İlk defa esrar içecekmiş.
    Ne kadar da içme desek de tadına bakacam dedi.Biz de ilk dumanı ona verdik.Başladı saç-
    malamaya daha ilk fırtta.Biz alışkınız soğuttuk vurduk, soğuttuk vurduk.Arkadaş ikinci du-
    manda folloş oldu.Çocuk sürekli önümüze geçiyor.Tişörtünü iliklemeye çalışıyordu.Kusma-
    ya başladı.Gittikçe saçmalamaya başladı.Biraz tuhaf oldum.Gezdirdim biraz, elini yüzünü yıkadım arkadaşla birlikte eve bıraktık.Çocuğun durumuna üzülmüştüm biraz.Ben hiç böy-
    le olmamıştım, olanı da görmemiştim.Çok pişman oldum ve tövbe ettim bir daha bilmeyeni
    böyle ortamlara götürmemeye.

    Sessiz sedasız bir hayat geçirmek istiyordum ama içimde ki kan kıpır kıpırdı.Suskunlu-
    ğum üstümdeydi ama yerimde duramıyordum.Ya tam akıllanacaktım yada tam kuduracak-
    tım.Sürekli git geller arasındaydım.Bazen oluyor çok durgunlaşıyordum bazense neşe dolu
    oluyordum.Anlam veremiyordum kendime.Geçmişe bakıyordum.Sinir strese giriyordum.Ne
    olduğuna anlam vermek imkansızdı.Geceleri uyuyamıyordum.Sabaha kadar düşünüyor ve
    isyan şiirleri yazıyordum.Bıkıyordum geceleri hayattan.Gün doğunca bambaşka oluyor ha-
    yata tutunan gözlerle bakıyordum sanki yada milletin halime acımasından korkuyordum.
    Çok çaresizdim.Kimseye hiçbir şey anlatamıyordum.Tüm olumsuzluklar beni buluyordu
    sanki.Gitmek istiyordum ilçeden.Bambaşka bir hayat kurmak istiyordum ama kendimi ge-
    çindirecek hiçbir gelirim yoktu.Teyze oğluma anlatıyordum bazen bulunduğum durumu.
    Beş teyzem vardı.Sezai abim Hava teyzemin oğlu.Sezai abimle uzun uzun konuşurduk.Hep
    ona anlatırdım o çok iyi anlardı.Birde Cemile teyzemin oğlu Fatih vardı dertleştiğim.Bırak-
    mıştım arkadaş çevremi bir süreliğine.İyi arkadaşlarımda vardı ama ben onlarında benim gibi olmalarını istemiyordum.Onların bana bakıp ta üzülmelerini istemiyordum.Sezai abi-
    min kamyonuna binerdik ilçeden beş kilometre uzaklıkta bir yer var oraya giderdik.Yarma
    diyordu herkes o mekana.Tepe gibi bir yer.Saatlerce konuşurduk.Kendimi ona çok yakın hissederdim yaşadıklarımız konusunda.Bazen şaka yapardı bana.En büyük balgamı senin ağzına tükürmüşüm diye.Sezai abim kamyonla sefere giderken beni de götürmeye başladı. Hafta sonu sefere gidecek olsa beni de götürürdü.Kamyonla yolculuk yapmak çok hoşuma
    gidiyordu.Açıyorduk damardan bir şarkı yakıyorduk sigaralarımızı yollar ister bitsin ister
    bitmesin.Bazen Fatih abim de geliyordu bizimle.Bazen Teyzeoğulları A.Ş. diyorduk kendi-
    mize.Beraberken can sıkıntısı kalmıyordu.Fatih abim de benim gibiydi.O da dertliydi.Kız
    mevzusu hep.Sezai abim bize nasihat verir verir durur ‘‘teyzemin cücükleri kafanızı ilerde çok vurursunuz kız ayağı … ayağı’’ derdi.Gerçekten haklıydı ama bize hayat toz pembeydi.

    Ara sıra orta okulda ki ilk okulda ki resimlerime bakar bakar ağlardım.Neydin ne ol-
    dun Muammer gardaş derdim kendi kendime.Annemi babamı düşünür ağlardım.Geçmişe dair ne hatırlarsam ağlardım.Bambaşka Muammer’ dim çünkü.Hep dua ederdim Allah’ ım
    başa sar hayatımı, akıl ver, fikir ver Ya Rabbim diye.Fayda yoktu belki geri dönüş yoktu a-
    ma dilimde hep aynı dua vardı.
    Derslerim de düşüş başladı.Okula ayyaş gibi gidip geliyordum.Sağa sola çatıyordum.
    Gençliğim yıllara boynunu bükmüş.Kader fırtınası yaprağımı dökmüş.Yıkılmaz sandıkla-
    rı Muammer çökmüş gitmiş.Her sabah müdür beyden azar işitiyordum.Serseri, ayyaş, şe-
    refsiz, vatan haini ağzına ne geliyorsa.Onun bende benimde onda babamın hatırı vardı.
    Ben babamın arkadaşı diye ses çıkarmıyordum.O da bana katlanıyordu.Alışmıştım artık
    her gün azar işitmekten Sabah iki söylenip gidiyordu.Artık aldırış etmemeye başlamıştım.
    Kendisi de anladı zaten.Belirli bir süre sonra oda bıraktı benle uğrasmayı.Muammer akıl-
    lı durur mu hiç?Bir gün yine sessiz sedasız geldik okula.Kapıdan giriyorum Çocuğun biri geldi arkadan omuz attı.Ses çıkarmadım:Önüne baksana lan dedi:Baktım çocuğa güldüm.
    Küfür etti bana.Direk döndüm kalbinin üstüne kapattım bitane .Olduğu yere yığıldı çocuk.
    Nefes darlığı geçirmiş biran ve kalp atışlarında bir değişiklik oldu galiba.Mosmor oldu ço-
    cuğun suratı.Elini yüzünü yıkadım lavaboda kendine geldi.Özür diledim gitti.İllaki bir şey-
    ler olacak ya.Yine birisi geldi arkadan omuz attı.Herkes o çocuk gibi yalnız değil dedi geçti.
    Arkasından gittim direk ana avrat dümdüz daldırdım.Çıkışta gözüme görünme lan yavşak
    dedim.İzin aldım erken çıktım dersten.Kestirme bir yol vardı orda bekliyorum.Çocuk arka-
    daşlarını bulamayınca kaçmış gitmiş.Muammer peşini bırakır mı bu işin?Öğleden sonra
    elime kancalı bir demir aldım.Domrukları birbirine bağlamak için kullanılıyor.Bizde kam-
    yoncu olacağız ya.Tam takır malzeme var.Her neyse bekliyorum Kestirme yolda.Baktım ge-
    liyorlar aşağıdan.Önlerine çıktım.Ne diyordun lan sen, ne yavşak yavşak konuşuyordun lan
    dedim.Direk üstüme atlamaya çalıştı.Demir kancayı salladım bacağına çektirdim.Bacakta
    et bırakmadım yırttım galiba.Başkasına salladım bu sefer.Sonra dağıldılar gittiler.Sessiz
    kaldık ya ortamı bıraktık sandılar.Müdüre şikayet etmiş beni ertesi gün.Müdür bey çağırdı
    yanına.Gittim.Öğretmenler odasına çekti beni.Tüm öğretmenler içeride.Başladı bu bana saydırmaya, aşağılamaya.Sesimi çıkartmıyorum ama ben.Okumayacaksan …. git Muam-
    mer dedi.Eşkiya mısın sen şerefsiz, vatan haini vb. şeyler söyledi.Okumayacaksan tasdikna-
    meni veriyorum dedi.Patladım artık.Ver lan tasdiknamemi gidiyorum lan dedim.Nereye gi-
    diyon lan şerefsiz karşımda konuşma dedi.Okumuyorum lan, eşkiyalık yapacam dedim.Baş-
    ladı tokatlamaya.O tokatladıkça ben gülüyorum, tokatladıkça ben gülüyorum.Yürü git sını-
    fına dedi.Sınıfa vardım yüz kıpkırmızı.Millet ne oldu dedi.Dedim Müdür bey sevdi biraz.Ar-
    kamdan Neslihan hoca geldi.Gene ne yaptın Muammer akıllanmaycan mı? dedi.Yok bir
    şey hocam.Akıllanmaya da niyetim yok dedim.Babama demiş müdür bey.Babam da bıkmış-
    tı artık.Ne yapsın adamcağız.İnsanın oğlu böyle olursa.Bana bir şey demiyordu ama her halinden belliydi.Ben fark edemiyordum.İyi hatırlıyorum hiç aklımdan da çıkmıyor baba-
    mın yüz ifadeleri.Dolup taşan göz yaşları.Solup sararan bedeni.Saçlarına kar yağan o ba-
    yı unutamıyorum.Hatırladıkça ağlarım babamın annemin o halini.

    Yaz tatiline girdik.İkinci sınıfı da bitirdik zor zekat.İlçeden Adana’ ya gittim.Murat diye
    bir arkadaşım vardı.Küçüklük arkadaşım, onu görmeye gittim.Bulundukları mahalle Ada-
    na’ nın en pislik mahallelerinden biri.Ekmek fırını işletiyormuş abisiyle.Gittim buldum
    Murat’ ımı.İki abisi var bir de ablası.Öz babası ölmüş.Annesi de biriyle evlenmiş sonradan.
    Üvey babası istememiş Murat’ ımı.Oda o yüzden Adana’ya ağabeylerinin yanına gitmiş.
    Mehmet abisi de Mesut ağabeyside piskopatın teki.Adam buçaklama, yaralama tehdit her-
    şey var ikisinde de.Mehmet abisi karşısına aldı beni.Bir konuşması var Adana’ yı besliyor.
    Delikanlı, çok delikanlı.Anlattıkları, yaşadıkları tam filmlik bir hayat hikayesi var.Dedim
    Muammer sen yaşasan bunları kafana sıkardın yavrum.Her neyse bana güvendi.Fırının arkasında silahları varmış.Fırın fırın değil cephanelik.Murat silahın birini almış akşam.
    Mehmet abi sabah bakar silah yok.Direk beni aradı Muammer seni öldürecem olum nerde-
    sin.Ne oldu abi ne yamuk yaptık dedim.Silahı niye aldın olum dedi.Ne silahı abi dedim.Be-
    nim silahlardan birini almışsın öldürecem seni dedi.Ne dediysem inandıramadım.Çarşıda geziyordum amcamı aradım.Amca nerdesin dedim.İzmir’ e gidiyorum yiğenim yengenle bi-
    let alacak dedi.Şeref amca bana da al bende geliyorum dedim.Bana da bilet almış.Akşam
    olur olmaz büyük otogara gittim.Amcamı aradım ben otogardayım.Geldiler ve saat sekiz gi-
    bi yola çıktık.İçim rahatlamıştı biraz da olsa.Adam kafaya koymuş beni öldürecek.Öğlen on
    iki gibi İzmir’ e girdik.Ve Mehmet abi beni sürekli aramaya başladı.Açıyorum küfür ediyor bende ona ediyordum.Sonra Murat’ ı aradım olum böyle böyle dedim.Tekrar aradı Mehmet abi İzmir’ e geliyorum yerini söyle dedi.Gel abi vuracaksan vur artık şu ... godumun canını
    dedim.Amcamların oturduğu yerin adresini verdim.Murat anlatmış sonra ben aldım abi de-
    miş.Aradı özür diledi.İçim bir rahatladı bir rahatladı anlatamam.Koskoca iki buçuk ay biter
    mi?İzmir’ i dar etmem mi?İlk günler yalnız takılıyordum.Kollarda façalar, ağızdan düşme-
    yen sigara, tam bir Adana kırosu gibi yürüyüşümle geziyordum.Sonra bir çocuk geldi ar-
    kamdan.Kardeş fazla sigaran var mı dedi.Verdim şimdi git dedim.Çocuk oturdu yanıma.
    Sohbet edelim kardeş dedi.Dedim canını seviyun nu, hayattan bir beklentin varmı?Hayatı seviyorsan benden uzak dur dedim.Çocuk dedi tam benim dilden konuşuyon kardeş dedi.
    Çocukla tanıştık.Çocuk ta benim gibi keş çıktı.Birlikte takılmaya başladık.Kendisi bizim o-
    turduğumuz site de berberde çırak olarak çalışıyormuş.Her gün saçlarımı yaptırıyordum.
    Gece kız avına çıkıyorduk.Beni arkadaşlarıyla tanıştırıyordu.Artık kırk yıllık arkadaş gibi olmuştuk.Bazen onlarda yatıyordum.Yediğimiz içitiğimiz ayrı gitmiyordu.Oda cigaraya vu-
    yormuş birlikte vurmaya başladık.Her gün kavgalara gider olduk.Gözümüz kapalı gidiyor-
    duk birbirimiz için her şeye.Yaz tatili bitti ayrılık vakti geldi.Nasıl geçti anlamadık bile.Ada-
    na’ ya biletimi aldım.Biraz hüzünlü bir ayrılık oldu ama vakti gelmişti.Çok sevmiştim kera-
    tayı.Adana’ ya iner inmez direk ilçeye geçtim.Evdekileri de özlemişim ki.Her defasında yes-
    yeni bir hayat başlıyor hevesiyle başladım günüme.Nedense olmadı.Ne aşktan zevk aldım, ne yaşamaktan zevk aldım halbuki.Mutluluk umarken, yaşamayı beklerken bir kara kade-
    rin esiri oldum.Eve geçtim direk, özlemiştim bizimkileri.Bir hafta evde durdum.Çıkmadım
    hiç dışarı.Okullar açıldı, artık üçüncü sınıf olduk.Okulun kralı bizik.Okulun ilk günü her-
    kez gelmiş.Arkadaşlarla gıcıklık yapacak ya.Anlaştık herkes evden kardeşinin, yiğeninin
    beslenme çantasını alıp gelecek.Herkes almış gelmiş.Gelen çaylakların eline birer tane tu-
    tuşturduk.Olum bugün böyle gezeceksiniz.Okulun dayıları bizik, gidin kime derseniz deyin.
    Birinci sınıftaki çocukların on on beş kadarını beslenme çantasıyla gezdirdik.İçimde aşka
    sevgiye dair hiçbir şey yoktu.Bir kamyon sevdası birde arabesk sevdam vardı.Ara sıra da şi-
    ir yazıyordum.Bu sene çok güzel olacaktı belliydi.

    Her şey yolunda gidiyor, ne kavga ediyor ne de eskisi gibi sürekli esrar içiyordum.Yav-
    vaş yavaş bırakıyor gibiydim sanki.Ama bir huyumdan vazgeçemiyordum; jilet atmadan du-
    ramıyordum.Beynimde bir uyuşukluk hissetsem, kollarım da hafif bir ağrı hissetsem kendi-
    mi kandırıp pis kanımı atıyorum bahanesiyle jilet atıyordum.Ama sürekli değil ayda bir ya-
    da iki kere.Ara sıra kamyonla seferlere gidiyordum.Adana-Saimbeyli arasında minübüsler-
    de muavinlik yapıyordum.Bazen inşaat malzemesi çekiyordum.Boş olduğum her anı değer-
    lendiriyordum.Oto yıkama, lastikçilik, pvc, ağaç motoru tamirciliği bunların hepsiyle uğaş-
    tım.Tüm lise üç boyunca.Ağaç motoru tamirciliğini ilk okuldayken öğrenmiştim.Dedemin mesleğiydi bende yanında çırak olarak çalışıyordum.Oradan kalmış galiba.Çok yıprandım
    ama değiyordu.Evin maddi yönden sıkıntısı vardı.Babam evin ihtiyaçları için, dedemin e-
    mekliliği için yüklü miktarda para çekmişti.Babamdan para istemek zoruma gidiyordu.Haf-
    ta sonları çalışıp kendi harçlığımı çıkarıyordum.Babam aşırı miktarda yıpranmıştı, o yüz-
    den azda olsa yükünü hafifletmek beni mutlu ediyordu.Hiç yokluk göstermedi belki babam bize ama kendisi çok görmüş.Günlük on sekiz saat çalışırmış ben küçükken.Ben de babam-
    ın üstünden az bir yük indirmiş oluyordum.Pekte karışmıyordu bana artık eskisi gibi.Eskisi
    gibi kavga etmiyordum.İlçede olduğum zamanlar eve erken gelmeye çalışıyordum.Bazen canım sıkıldığında Yarma’ ya gidiyordum.Gülüyordum uzunzam andan sonra.Neşe doluy-
    dum eskisi gibi.

    Okul gayet güzel neşeli gidiyordu.Derslerim kopmuştu lise ikide tekrar düzelttim.Ders
    çalışmaya başladım.Bu yarışta bende varım diyordum sanki.Sınıfa yeni bir kız arkadaş gel-
    di.Fazla uzun sürmedi onunla da kaynaştık hemen.Sürekli beraber geziyorduk.Benim ona
    karşı dostluk haricinde başka bir duygum yoktu.Belki onun bana vardı ama bilmek istemi-
    yordum.Abisi bizim iki üst devremizdi.Severlerdi bizi.Biz de en önemli kuraldır emanete i-
    hanet olmaz.Bize emanetti Nilüfer de.Herkes çıkıyor sanıyordu ama biz ne olduğumuzu bi-
    liyorduk.Ben biliyordum daha doğrusu.Abisi aradığında da diyordu böyle böyle laf duyuyo-
    rum Muammer’ im sana güveniyorum diye konuşuyorduk.Haklıydı güvenmeye.Ben böyle
    yetiştim babam sağ olsun.Sürekli babam babam diyorum annem demiyorum ama anama o-
    lan sevgilerimi dile getiremiyorum.Bahsetsem annemden ağlamaktan yazamam.Helal olsun
    anama da babama da iyi dayandılar beni.En güzel şekilde yetiştirdiler beni.Arkadaşın evine
    gidecek olsam evde benden büyük ya da küçük kız kardeşi olsa girmezdim.Hep diyorum yi-
    ne diyorum anam babam sağ olsun.Her neyse en güvenilir bendim galiba.Çünkü hiç yanlı-
    şım olmadı ne eşe dosta.Farkındaydım.Korkuyordum bir gün Nilüfer hakkında başka şey-ler hissederim diye.Bana karşı bir şey hissetmesin diye de ara sıra derdim sen bana Zafer a-
    bimin emanetisin diye.Bir gün dikkatimi çekti.Sınıfta Hüsnü diye bir arkadaş vardı.Kürttü.
    Babamı bu huyu yüzünden de çok seviyordum.Aşırı milliyetçiydi ve bana babamdan kalan
    tek kalıcı miras da buydu; aşırı milliyetçiydim.İyi hatırlıyorum ilk okul üçüncü sınıftaydım
    daha.Ellerimle kurt yapmıştım sınıfta.Kominist bir hoca vardı bayan.Yaptığım işaret yüzün-
    den beni tokatlamıştı.Bende sırf ona inat kaldırmıştım ellerimi açtım kurtların kulakları
    kaldırdım.Vurdukça ben ulumuştum.Hiç unutmam o hocayı ve tokatlarını.Her neyse sınıfta
    oturüyrum arka sırada.Hüsnü’ ye baktım kızların orasına burasına bakıyor.Aynı sınıftayız diye de dövmediğim tek kürttü okulda.Ama o zamanlarda aşırı milliyetçiydim.Kürtçe konuş-mayı yasaklamıştık.Dedim Hüsnü nere bakıyun.Dedi sana ne Muammer.Senin ağzını yüzü-
    nü …..im Hüsnü dedim daldım çocuğa.Ağız burun hoşaf oldu.Dedim kalk git gözüm gör-
    mesin şerefsiz!Kalktı yurda gitti.Devlet yurdunda kalıyordu.Müdür bey çağırdı.Dedi Mu-
    ammer ne oldu.Anlattım durumu ses çıkarmadı.Tamam git dersine kafana da takma dedi.
    Şaşırdım müdür beyin bu tavrına.Her gün kılık kıyafetten azar işittiğim müdür bugün me-
    lek gibi.Meğerse oda aşırı milliyetçiymiş.Her neyse Muammer uzun zamandır rahat duru-
    yor ya, illa ki bir olay olacak ya.Kürtler toplanmış, benim hakkımda konuşuyor.İçlerinden
    birini sevdim.O çocukta benim sayemde yaşadı.Her gün en az üç ayrı grubun elinden alı-
    yordum çocuğu.Sözüm her yerde geçiyordu.Onuda niye severim; bir abimiz şehit düştü.Tö-
    rene gelen tek kürttü.Gelme Veysel döverler seni gardaş dedim.Gardaş kürtsem kürdüm sen
    varsın Muammer.Hem ben de bu devletin, bu toprağın çocuğuyum.Biz de askere gidip bu
    toprak için ya öleceğiz yada yaşayacağız dedi.Beni orda bitirmişti zaten.En kralıydı artık gözümde.Geldi bana dedi ‘‘Muammer bizim Kürtler senin hakkında konusuyordu bir dur-
    um mu var’’ dedi.Toplandık yurda girdik hepsini yere indirip darma dağın ettik.Ertesi gün
    bir kaçı bavulunu toplamış gitmiş.Kolay mıydı bizim olduğumuz yerde artistlik, ses çıkart-
    mak?Yarıyıl tatiline girdik.Tehdit eden edene.Kralı gelsin.Kimisi ben aşiret ağasıyım.Kimisi
    milletvekilinin akrabasıyım bizim çocukları nasıl döversiniz.Hepsine de kafa tuttuk.Adam-
    lardan daha da ses yok.

    Tatil bitti.Okula kaldığımız yerden her şey normal devam ediyoruk.Neşe dolu, derslerle,
    arkadaşlarla.Hayat güzel, içim rahat.Açıkçası ne yalan söyleyim piskopattım, hafif deliydim
    ama en çok sevilendim.Bende hayret ediyordum ama saygı sevgide bitiyordu herşey.Oda
    bende vardı.Kimse anlam veremiyordu bende anlam veremiyordum bu halime.Ama tek bir
    gerçek vardı; bensiz hayatın tadı yoktu.Ben söylemiyordum millet söylüyordu bunu.Çünkü
    laf desen bende, gıcıklık desen bende, espiri yapmayıda seviyordum.Herkesin hoşuna da gi-
    diyordu yani.

    Her zaman ki gibi yine Nilüfer’ le takılıyorum.Ben nereye o oraya.Aramızdan su sız-
    mıyordu.Bazen Hocalardan izin alıp kızlar yurdunun bahçesinde otururduk saatlerce.Ar-
    tık Nilüfer’ in bana karşı bir şeyler hissettiğini düşünmeye başlamıştım.Kulağıma birkaç
    şeylerde geliyordu ama sesimi çıkartmıyordum.Benden soğusun diye oda da kaldığı üç ar-
    kadaşına teklif etmiştim.O gün zaten kıyamet kopmuş yurtta.Kavga etmiş kızlar Muammer
    beni seviyor ondan uzak durun diye.Halbuki ben kendimi, Nilüferi düşünmüştüm.Olanları
    düzelttik bir şekilde.Anlattım durumu kızlara böyle böyle kızlar durum dedik.Allah’ tan ki
    anlayış gösterdiler.Biraz soğudu aram Nilüfer’ le ama böylesi daha iyi oldu.Lise üçü de böyle diğer yıllara bakarak sessiz sedasız kapatmıştık.Yaz geldi.Sürekli Sezai abime takıl-
    maya başladım.Seferlere gidiyorduk.İstanbul’ a, İzmir’ e, Sivas’a nereye nakliyat varsa gidiyordum teyze oğlumla.Artık baya bir alışmıştım.İlçeye gelsek bile kamyonda yatıp kalkı-
    yordum.İçimde çok büyük bir sevdaydı kamyon sevdası.Ramazan girdi araya seferlere git-
    meyi bıraktım.Orucu kaçırmamıştım hiç.Altı yaşımdan beri tutarım.Belki de beni ayakta tutan kıldığım namazlar, tuttuğum oruçlardı.Okulun açılmasına bir yada iki gün vardı.Son
    teravihleri kılıyorduk.Orucumu açtıktan sonra gider sigara içerdim.Açardım bir dertli mü-
    zik dinlerdim.Okulun bahçesinde, yangın merdiveninde, tek başıma.Elimde sigaram, diğer
    elimde telefonum, telefonda çalan damar parçalar.Yalnızlığın tadını çıkarıyordum.Bir me-
    saj geldi.Muammer bey unutmuşsunuz bizi diye.

    İlk okul aşkım vardı; Mine.Hani demiştim ya orta birde hoşlanıyordum diye birinden.
    İşte o.Mine.

    Kusura bakmayın çıkaramadım dedim.Ben Mine dedi.Şok oldum, inanamadım ilk baş-
    ta.Sonra dan sonraya baktım ki gerçekten Mine.Lise ikide gelmiş Bizim liseye ve ben hiç
    fark etmemişim onu.Kendisi öyle dedi.Görmedim hiç gerçekten.Ama iki senedir aynı okul-
    da okumuşuz.Benim ondan haberim yok ama onun benden haberi var.Dedim neden hiç se-
    lam vermedin o zaman.Hiç akıllı durmuyordun ki korkudan yaklaşamıyorduk ki sana dedi.
    Gözün dönmüştü senin hep, yanından geçiyoruz selam vermeye korkuyorduk, gözlerin mosmor geziyordun, artık ne kullanıyorsan dedi.Anlattım her şeyi ama bıraktım artık bitti.
    Eskide kaldı o hayatım dedim.Birini seviyor musun? Dedi.Yok kimseyi sevmiyorum dedim.
    Birini düşünüyor musun? Dedi. Yok dedim.Düşünür müsün? Dedi.Nasıl yani? Dedim.Ya ne bileyim işte aklında birileri var mı? dedi.Her sorusuna soruyla karşılık verdim.Artık ca-
    nı sıkılmaya başladı galiba.Dedi ki; tamam Muammer senden adam olmaz dedi.Yavaş ol bi-
    raz.Ne demek istediğini anladım, salak değilim, ben hiçbir kıza teklif etmem sen bana et çı-
    kalım dedim.Tamam ama kimseye demek yok dedi.Gizli olacak her şey dedi.Tamam dedim.
    Okul açıldı.Gizli gizli görüşüyorduk.Uzaktan bakışmalar.Arkasından yürüyüp konuşmalar.
    Hep böyle devam etmemeliydi.Artık sıkılmaya başlamıştım.Sürekli görüşmek istedim tam-
    avatar
    1001030048


    Mesaj Sayısı : 2
    Kayıt tarihi : 23/12/10

    GEÇ KALAN PİŞMANLIK Empty Geri: GEÇ KALAN PİŞMANLIK

    Mesaj  1001030048 Cuma Ara. 24, 2010 4:17 pm

    am dedi.Ama çıktığımızı kimseye söylemeyelim arkadaş bilsinler bizi dedi.Kabul ettim.Ne derse tamam dedim.Sık sık görüşmeye başladık.Millet gözlerini üzerimize dikmişti hemen.
    O Muammer hayırlı olsun gardaş, gardaş bizim niye haberimiz yok, aaa Muammer ayıp e-
    yon haa, vay gardaşıma bak gibi cümleleri duymaktan kafam şişti.Hepsine de cevabım yok
    aramız iyi, takılıyoruz öyle demek oldu.Kimisi inandı kimisi de inanmak istemedi.Soruyor-
    dum neden kimse bilmesin diye.Öyle istiyorum dedi.Üstüne düşmedim bende.Bazen görü-
    şüyorduk bazen de gün boyunca birbirimizin yüzüne bile bakmıyorduk kimse anlamasın di-
    ye.Git gide önceki gün aşık olduğumdan daha da çok aşıkl olmaya başladım.Bir gün evine
    çağırdı beni.Annenler nerde dedim.Onlar köyde kalıyor ben evde tek kalıyorum dedi.Ta-
    mam olur gelirim dedim.Saat sekiz dokuz gibi gelirsin, gelmeden önce haber verirsin, ben
    de seni ararım, etrafa bakarak olurum, kapıyı açık bırakırım girersin dedi.İlçe küçüktü bi-
    ri görse yanlış bu bizim ölüm fermanımız demekti.O yüzden ilk gitmem biraz zor olmuştu.
    Uğraşa uğraşa, komşulara yakalanmadan girdim içeri.Oturduk saatlerce yan yana film iz-
    ledik.Sonra dedi ki dizlerine yatim bi rdaha bulamam bu anı diye.Olur yat dedim.Dizime
    başını koyar koymaz saçlarını okşamaya başladım.Öyle içten bakıyordu ki gözleri.Bir daha
    bir daha aşık olmamak elde değildi.Bir iki saat öyle kaldık.Babasını hatırlatmışım ona.Ba-
    basıda sürekli saçlarını benim gibi okşarmış.Bambaşkaydı ona dokunmak, saçlarını okşa-
    mak.Ara sıra kalbimi ellerdi.Çok hızlı attığını söylerdi.Heyecanlı mısın? dedi.Yok heyecan-
    dan değil, ne bileyim açıklayamıyorum başka bir şey dedim.Nasıl bir duyguydu anlatamam.
    Gece saat bir iki gibi evden çıktım.Ortalık sessiz sakinken.Kalbim hala kıpır kıpırdı.Çok ça-
    buk geçmişti zaman.Çıkarken bir de dudağından küçücük öpmüştüm.İlk defa birini içten
    gelerek öpmüştüm.Bambaşka bir öpücüktü.Hiç bir art niyet yoktu.Sabaha kadar uyuyama-
    dım.Sabahın olmasını o kadar çok istiyordum ki anlatamam.Sonunda sabah olmuştu olmasına da bir türlü vakit geçmiyordu.Sabırsızlıkla bekliyordum ders saatinin gelmesini.
    Aynı sınıfta değildik ama her gün yolunu beklerdim.Sınıfına kadar bırakırdım.Millet anlı-
    yordu ama korkusundan bir şey de diyemiyorlardı.Ben çıkmıyoruz dedikten sonra o konu orda kapanmıştır.Her neyse bir iki gün geçti aradan.Tekrar evine çağırdı.Yine aynı saatler
    de gelirim, ilk günkü gibi çaldırırım sen ararsın dedim.Tamam hep böyle olsun dedi.Bu se-
    fer boş gitmedim.Elime bir de gül aldım.İçeri girer girmez boynuma sarıldı.Aşkım hoş gel-
    din dedi.Belim ağrımışlıktan geldim.Ne oldu dedi? Belime bir şey battı dedim.Bak bakalım
    neymiş dedim.Bir baktı gül.Tekrar sarıldı.Yanağımı, dudağımı, burnumu sevinçten her ye-
    rimi öptü.Oturma odasına geçtik.Bana kekler, tatlılar yapmış.Açlıktan ölüyordum ama ya-
    nındayken boğazımdan hiçbir şey geçmiyordu.İştahım kapanıyor, kalbim küt küt atıyordu.
    Galiba çok seviyordum onu.Dudağımı siliyordum peçeteyle dur ben sileyim dedi.Silerken
    yanaklarımdan öptü.Ben tekrar tatlı sürdüm dudaklarıma.Yine sil dedim.Bu sefer peçete fi-
    lan yoktu elinde.Önce parmaklarıyla dudağıma dokundu ve sonra öpmeye başladı dudakla-
    rımı.Bende ona karşılık verdim.Sımsıkı sarmıştı beni.Bırakmıyordu.Saatlerce öpüştük bel-
    ki de.Sadece öpüştük.Ona karşı en ufak bir kötülük bile hissetmemiştim.Dudaklarımız mos-
    mor olmuştu.Yine gece geç saatlerde ayrıldım yanından.Gece gündüz mesajlaşmaya başla-
    dık.Önceden nadiren ara sıra mesajlaşıyorduk.Artık haftada bir yanına gitmeye başladım.
    Bazen oluyordu hafta da iki kez gidiyordum.Üç kez gidiyordum.Onu görmeden yapamıyor-
    dum.Artık birbirimize deli gibi aşık olmuştuk.Babamlar artık üstüme düşmeye başladı.Eve
    geç saatte gelmeler.Sabah akşam elimde telefon.Mine de artık beni kıskanmaya başlamıştı.
    Hiçbir kızla konuşmayacaksın diyordu.Sınıfında ki kızlarla bile konuşmayacaksın diyordu.
    Konuştuğum zaman küsüyor, telefonunu kökten kapatıyordu.Ben de aşırı derecede üzülü-
    yordum ve kendime tekrar zarar vermeye başladım.Her küsmesine jilet atıyordum.Ayyaş gi-
    bi dolaşıyor önüme gelene çatıyordum.Evde önüme ne gelirse kırıyordum.Bir haftada tam
    üç tane telefon kırmıştım.Sırf bana küstü diye.Baktım olacak gibi değil.Kendimi diğer kız-
    lardan uzak tutmaya başladım.Arkadaşlarımdan tek tek kopmaya başladım.Bazılarıyla sü-
    rekli görüşür oldum.Mine ile aynı sınıfta olan çok sevdiğim bir arkadaşım var.Adı Fatih.
    Gardaş bir gün gel de evde mangal yapak dedi.Tamam gardaş gelim akşam da yapak de-
    dim.Her neyse akşam oldu gittim Fatihler, e evde dekimse yokmuş.Karşılıklı oturduk.Elek-
    tirikler de gitti.Dertleşmeye başladık.Bacanak dedi sınıfta ki Mine var ya dedi.He gardaş
    var dedim.Ulan o beni bir azdırıyor bir azdırıyor dedi.Dedi ama ben sesimi çıkaramıyorum, çıkaramadığım gibi de içim içimi yiyor.Fatih anlatıyor gardaş böyle de şöyle de.Çok zoruma gitmişti ama sesimi çıkarmadım.Fatih’ i çok severdim.Birlikte büyüdük.Neyse hiçbir şey de-
    medim Fatih’e.Mine’ ye mesaj çektim.Bir daha Fatih ile oturmayacaksın dedim.Neden de-
    di.Sebebi yok yavrum dedim.Başladı yine küsmeye.Neyse dedim Fatih’in hiçbir şeyden hab-
    eri olmayacak yoksa karışmam dedim.Tamam dedi.Fatih böyle böyle diyor sen ne diyon de-
    dim.Başladı saydırmaya vay şerefsiz de yok bilmem neyde.Hemen fatih’ e mesaj çekmiş.Ben
    seni gardaşım bilirdim.Sana güveniyordum.Fatih bana küstü tabi.Sonra dedi neden çıktığı-
    nızı söylemedin.Hem niye gittin Mine’ye anlattın, senden bunu beklemezdim dedi.Diyecek bir şey bulamadım.Haklıydı çünkü.İlk defa bir gardaşımı kıza satmıştım.Mine ile olduğu yerden devam ediyorduk ama içimde bir yangın vardı.Gardaşımı satmıştım ben.Bir gün da-
    yanamadım.Fatih’ i çekip konuştum.Gardaş bana küsme de ne yaparsan yap.Bana küsme kafama sık daha iyi dedim.Biliyorum haklısın ama o öyle istedi gardaş dedim.On on beş de-
    fa özür diledim gardaşımdan.Sonra barıştık tabi ama Mine Fatih ile görüşmemi istemiyor-
    du.Anlattım durumu; dedim gardaş çok seviyordum, çaktırma barıştığımızı dedim.Tamam dedi, oda beni sever.Gözümü kırpmadan uğrunda ölüme gideceğim arkadaşlarımdan biriy-
    di Fatih.Her neyse Mine beni sürekli evine çağırır oldu.Bazen evde arkadaşları da oluyor-
    du biz diğer odaya geçiyorduk.Saatlerce öpüşüyor birbirimize sarılıyorduk.Sürekli beni bı-
    rakma, sensiz yapamam diyorduk birbirimize.Artık deli gibi bağlanmıştık.Bir gün görme-
    den yapamıyorduk.Babam kızıyordu gece geç kalmalarıma.Bende bir çare bulayım dedim.Özel ders alacam baba dedim tamam dedi.Artık dördüncü sınıftık.Sınavlarımız var.
    Özel ders alıyor bahanesiyle Artık haftada üç dört kez gidiyordum Mine’ nin yanına.Saat-
    lerce çırılçıplak yatıyorduk.Daha fazla ileri gitmiyordum.Gitmek istemiyordum.Çok seviyor-
    dum onu.Kıyamıyordum.Oda bunu bildiği için saatlerce rahatça kendini bana bırakıyordu.
    Her şeyi yapıyordum ama bazı konularda ileri gidemiyordum.Korkuyordum incitmekten.
    Korkuyordum kalbini kırmaktan.Mutluyduk.Ne ben rahatsız oluyordum ne de o.Birlikte ya-
    tıp birlikte kalkıyorduk.Bazen evdekilere sefere gidiyorum deyip kandırıyor Mine’nin ya- nında kalıyordum.İki gün boyunca hiç ayrılmıyorduk birbirimizden.Kahvaltı bile yapmıyor-
    duk.O kadar bağlanmıştık ki birbirimize.Yaşayamıyorduk beş dakika ayrı.Yanında olma-
    yınca sürekli telefonda konuşuyorduk.Gece sabahları buluyordu telefonla görüşlerimiz.A-
    ma ters giden bir şeyler vardı sanki.Artık bana sürekli küsmeye başladı.Sürekli sebepsiz
    küsmeler delirtiyordu beni.Çıldırmış bir vaziyette kesip atıyordum kendimi.Yakıyordum kol-
    larımı.Ütü basıyordum vücuduma.Yapamıyordum onsuz.Bazen çok iyi oluyorduk bazen çok kötü oluyorduk.On beş tatilde Adana’ ya gidiyordum.Bana hediye almış.Bir sürü hediye.
    Hala saklarım.Bazen maziyi hatırlarım derin düşüncelere dalarım.Minübüse binmeme on beş dakika var beni aradı.Başladı ağlamaya.Susturamadım.Sürekli seni seviyorum deyip deyip durdu.Her neyse Adana’ ya bir indim.Bir tirip bir kıskançlık görmelisiniz..Bir küstü
    on beş tatilimi zehir etti bana.İki üç gün gezdim, dolaştım, arkadaşları gördüm geri ilçeye
    döndüm.Mine de köye gitmiş.Küstü ya bana telefonu filan hep kapatmış.Ulaşamıyoruz.Biz
    kafayı yiyecez ya.Mine hanımın umurunda bile olmuyor nedense.Takmıyor bizi herhalde.
    Ben takmamazlık yapamıyorum ama.N eyapayım çok seviyorum.Sesimi de çıkaramıyorum.
    Ne söylerse he sensin, sen haklısın aşkım, özür dilerim, Adana’ ya gitmemeliydim.Hayatı resmen zehir ediyordu bana.Yine eskisi gibi piskopata bağlamıştım.Gözüm Mine’ den başka
    kimseyi görmüyordu.Ne derse alttan alıyordum.Yarı yıl tatilinin bitmesine 2 gün var.Gün-
    lerden Cuma.Bir araba geldi önüme durdu.Kafam da bozuk zaten.Mine hanım telefonu da-
    ha açmadı.Kardeş arabaya bin dedi içinden bir çocuk.Çocuk diyorum ama benden üç dört
    yaş büyük hepsi.Üç kişiydiler zaten.Bindim arabaya.Ne yapıyon falan, bir sohbet başladı.
    Sanki kırk yıllık arkadaşız çocuklarla.İyilik gardaş da siz ne ayaksınız, beni niye bindiriyo-
    nuz arabaya onu anlamadım dedim.Bir yer söyle oraya gidek dediler.Dedim sür arabayı Yarma’ ya.Güldüler, bana tersten bakıp.Neyse çıktık Yarma’ ya.Anlatın yavrum dinliyorum
    sizi dedim.Çocuk dedi kimle çıkıyon lan sen.Mine ile çıkıyorum lan sana ne yavşak dedim.
    Ayıp oluyor kardeş düzgün konuş dedi ön sağ koltukta oturan.Ha sizin beni arabaya bindir-
    ip buraya getirmeniz ayıp değil yani dedim.Şoför koltuğunda oturan dedi ki.Tamam uzat-
    mayın lan dedi.Muammer kardeş bak.Ben Mine ile çıktım yaklaşık bir sene önceye kadar dedi şoför olan.Eee dayı bana ne dedim.Başladı onla şunu yaptık, bunu yaptık, yataktan çıkmazdık.Evin içinde her yerde sevişirdik.Kafa uçtu benim tabi.Bir sigara yaktım.İzmariti-
    ni çıkardım.Değişik bir şekilde sigarayı içime çekerek direk beynime zehirli gazın gitmesini
    istedim.Beynim hafif uyuştu.Cebimden jileti çıkardım.Elimde duruyor.Eee dayı başka ne diyecen dedim.O kız sana yaramaz Muammer dedi.Niye dedim.Duydun yaptıklarımızı dedi.
    Öyle mi dedim, ciddi misin? dedim.Ciddiyim Muammer sana yalan borcum yok dedi.İyi da-
    yı sen kaşındın dedim.Ne yapa bilecen lan dedi.Direk jileti boğazına dayadım.Başladım a-
    dama ana avrat dümdüz küfür ediyorum.Arabadaki diğer iki kişiye inmesini söyledim.Yok-
    sa bunun kafasını keserim dedim.İndiler arabadan ikisi de.Bir yandan düşünüyorum bir yandan adama nefretim artıyor.Kes Muammer şunun kafasını, indir el frenini, uçup gidek
    uçurumdan aşağı diyorum içimden.Bir yandan da geride bıraktıklarım var diyorum.Annem
    var babam var, beni seven herkes ne der sonra.Bir kız için değmez dedim kendi kendime.A-
    dama dedim.Beni geri Saimbeyli’ ye götür.O kızı da bırakmıyorum dedim.

    Pazartesi oldu okul açıldı.Mine’ nin hiçbir şeyden haberi yok.Anlatamadım ona.İçim-
    de kalsın dedim.Ama içimde büyük bir acı olarak büyüyordu.Bazen katlanamıyordum.Çok
    acı koymuştu.Saatlerce dalıp gittiğim oluyordu.Çok seviyordum dayanamıyordum bazen.
    Her neyse Mine geldi neden canın sıkkın, neden durgunsun.Ben mi bir şey yaptım.Yavrum
    bak bana küsüp küsüp durma seni ne kadar çok sevdiğimin farkında değilsin galiba.Daya-
    namıyorum.Kafayı yiyorum, canım çok yanıyor, kendime zarar veriyorum, neden böyle ya-
    pıyon ?Hoşuna mı gidiyor acı çekmem? Dedim.Yok aşkım hoşuma gitmiyor, seni çok sevi-
    rum, seni herşeyden kıskanıyorum ama bak dayanamıyorum sonra geri barışıyoruz dedi.
    Sen bei seviyon mu? Diyorum.Çok seviyorum diyor.Bir daha küsme, elimden bir kaza çıka-
    cak, kıyacam bu cana bir gün diyorum.Yok aşkım ben seni çok seviyorum, kıyamam sana
    diyor ama yine aynı Mine.İki güne bir küsüyor maşallah.Evine gitmeye devam ediyordum tabi.Üç güne bir yanındaydım yine.Hep aynı şeyler yapıyorduk.Çırılçıplak sarılıyorduk bir
    birimize, hayaller kuruyorduk saatlerce.Kıyamıyordum ona, daha fazla ileri gitmiyordum.
    Bazen dalıp dalıp gidiyordum.O çocuğun Mine hakkında ki söyledikleri geliyordu aklıma
    deliriyordum.Mine’ ye belli etmiyordum.Vazgeçemiyordum da Mine’ den kimin ne dediği
    umrumda bile değildi.

    Mine’ nin küsmeleri beni delirtmeye başladı artık.İyice manyadım.Kim ne derse dışlı-
    yordum.Tüm sinirimi milletten çıkarıyordum.Evdekilerden, arkadaşlardan, önüme gelen
    herkesten sinirimi çıkarmaya çalıyordum.Bir gün sabah kalktım.Mine mesaj atmış.Geç ce-
    cap verdim diye yine küstü.Sinirlendim yine.Annem de kalkmış hamur açıyor.Bu ne olum
    sabah sabah takır takır.Kapat şu telefonu dedi.Sinirliyim ya.Kaldırdım duvara çarptım telefonu.Alın başınıza çalın ……… godumun telefonunu dedim.Evde durumlar hiç de iyi
    gitmiyordu.Okula gittim bende erkenden.Bir paket sigara aldım okulun bahçesinde içiyo-
    rum.Mine mesajlarıma karşılık da vermiyor.Sinirden ölüyorum.Evdekilerle de tartıştık.Zil
    çaldı içeri girdik.Mine de bilerek geç gelmiş.Benim bekleyeceğimi biliyor ya.Dersteyiz ders
    de matematik.O gün full hocanın altı saati var.Tenefüslere çıkmadım.Mine’ nin benimle konuşmayacağını bildiğimden.Neyse Öğlen oldu Mine hala bana küs.Arkasından gidiyo-
    rum.Dönüp bakmıyor bile.Artık delirdim ya.Birisi bir şey dese de öldürsem de tüm sinirimi
    atsam diyordum.Öğlen arası bitti.Mine hala aynı pas vermiyor.Derse girdik.Ben ders esna-
    ında şarkı söylüyorum, sıraya vuruyorum.Hoca da artık yeter Muammer susta ders anlata-
    yım dedi.Hocam kafam bozuk, siz dersinizi anlatın, yeterince sinirliyim dedim.Yok Muam-
    mer dersi dinle dedi.Bir şartla dinlerim hocam dedim.Baştan anlatacaksınız integrali, o za-
    man dinlerim dedim.Tama Muammer yeter ki dinle en baştan anlatacam dedi.Ne yapsın hoca başka.Muammer laf mı dinler?İntegralin de yarısını anlatmıştı.Neyse başladı en baş-
    tan anlatmaya.Salih diye bir arkadaş vardı.Onu da çok severdim.Hocam niye baştan anlatı-
    yonuz Dinleseydi Muammer dedi.Salih gelirsem kafanı kırarım konuşma lan dedim.Siniri-
    mi atacam ya.Salih nasıl konuşuyon gardaş dedi.Salihe başladım saydırmaya dersin orta-
    sında.Bildiğim ne kadar küfür varsa ettim galiba.Hoca yeter Muammer ileri gitme dedi.Ho-
    caya da bağırdım çağırdım.Tekrar Salih’ e yüklendim.Salih düzgün konuş Muammer dedi.
    Uçtum Salih’ in üstüne.Millet tuttu.Senin bilmem nereni napacam, öldürecem seni, çıkma
    olum dışarı.Herkes şokta.Zil çaldı.Sınıfta bekle Salih dedim.Kimse çıkmıyor dışarıya.Er-
    kekler tuvaletine gel lan dedim.Kolundan tuttum götürdüm.Biraz bağırıp çağırınca sinirim
    gitti biraz.Tuvalete girdik.Arkadan hocamızda girdi.Hocam çıkın dışarı iki dakika konusa-
    caz dedim.Tamam kötü bir şey yapmayın Muammer dedi çıktı.Salih gardaş gusura bakma
    biliyon kafamız dağınık, aile ile sorunlar var, patlayacak yer arıyorum, özür dilerim gardaş
    dedim sarıldım.Ağladı gardaşım.Noluyor Muammer sana, kendine gel gardaş, eski Muam-
    mer ol, kendine çeki düzen ver, kendini de bizi de üzme.Neye ağlıyorum biliyor musun? De-
    di.Gülünecek haline ağlıyorum dedi.Millet gülüyor biliyor musun haline?Millet gülüyor a-
    ma biz gülemiyoruz gardaş, biz gülemiyoruz.Baksana arakadaşlarına, baksana sınıfın hali-
    ne, hepsi senin bu halin için suskun, herkes gülerken biz ağlıyoruz Muammer, biz ağlıyor-
    uz.Sirkil ve kendine gel gardaşım dedi, gitti.Öyle dona kaldım.Haklıydı, haklıydılar.Ama e-
    limden bir şey gelmiyordu.Sahip çıkamıyordum kendime.Ben benden gitmiştim.Gitmiyor-
    dum okula, kapatmıştım telefonumu, mekana gidiyordum sürekli.Mekanımız vardı.Sürek-
    li gider eğlenirdik.Saimbeyli’ nin eski yerleşim yeri vardı mekanımız ordaydı.Yıkık virane
    bir yer.Yazılarla donatırdım, hep isyan hep isyandı.Dersleri bırakmıştım.Okulun bitmesine
    iki ay kalmıştı.Evdekiler zaten benden ümidi kesmişti.Annem babam gün geçtikçe kahrolu-
    yordu.Sadece ailem değil herkes benden ümidi kesti.Yaşama dair hiçbir heves yoktu haya-
    tımda.Ruh gibi gelip gidiyordum.Sabah akşam ağlıyordum.Jilet atıyordum, kollarıma odun
    yakıp basıyor, sürekli esrar içiyordum.Annemle babam hastalığa yakalanmışlar bana söyle-
    miyorlar, ayda bir Adana’ ya gidiyorlardı.İkisi de tedavi görüyorlarmış.Benim hiçbir şey-
    den haberim yok.Mine desen zaten ne yapmaya çalışıyor bilmiyordum.Yavaş yavaş soğuma-
    ya başladım.Neler oluyor bana anlamıyordum.Sürekli unutkanlık başlamıştı.Kimse elimden
    tutmuyordu, ne nasihatlar nede söylenen diğer sözler bir kulağımdan girip diğer kulağım-
    dan çıkıyordu.Sürekli dualar ediyordum Allah’ ım canımı al diye.Yaşamak haram olmuştu bana.İsyan ediyordum neden yarattın beni tanrım diye.Ful damar dinliyordum.Hiç buna-
    lımdan çıkamıyordum.Keş gibi geziyordum anca.Söven sayan olursa ses çıkarmıyor, kendi-
    mi nimetten saymıyordum.Bıkmıştım artık yaşamak bana göre değildi.Sararıp ta dalında kalan yapraklar gibiydim.Ömrümün baharında her kez gül iken ben diken olmuştum.Tüm
    olumsuzluklar bir yağmur gibi yağıyordu üzerime.Sarsıntılar eksik olmuyordu bedenimde.
    Dilimden düşmez oldu ölüm, diyordum ha varlığım ha yokluğum.Yaşamışım neye yarar öl-
    müşüm neye yarar.Ruhum bedenimden çıkmış başka alemlerde.

    Mine izin aldı köyüne gitti.Ders çalışacakmış.Gitti de kafam rahatladı.Yada rahatladı sanıyordum.Arkadaş ortamlarıma tekrar döndüm.Baya bir kopmuştum çünkü.Normal ha-
    yata döndüm biraz.Kendime geldim biraz.Hayata döndüm sanki.Mine kontur de almıyordu.
    Bana bir mesaj çekti.Sen ne biçim sevgilisin hiç arayıp sormuyon dedi.Aramıştım aslında
    ama ulaşamamıştım.Telefonu kapalıydı.Ardından bir mesaj daha attı.Bitsin artık, duymak istemiyorum senin sesini dedi.Bende kontur yok tabi cevap veremiyorum.Biraz içim yandı
    yandı ki ne yandı.Biraz kötü oldum.

    Okula devam etmeye başladım.Din kültürü hocamız sağ olsun devamsızlıklarımı yaz-
    mamış.Bulunduğum durumdan dolayı.Okula sabah erkenden gittim.Çok özlemişim okulu.
    Mine yüzünden konuşmadığım arkadaşlarımı özlemişim en çok da.Arkadaşları beklerken
    Salih ile Halil geldi.Beni okulda görünce şaşırdılar.Gardaş hoş geldin falan.Bir öpüştük,
    sarıldık birbirimize.İkisi de aralarında bir kızdan bahsediyorlardı.Hayrola lan ne oldu de-
    dim.Salih dedi ki ‘‘Hasret diye bir kız varmış elli kişi teklif etti kabul etmedi, kız daha lise bir, herkes peşlinde’’ dedi.Gösterin bu kızı bana ben halledir dedim.Bir gösterdiler.Tat yu-
    mağı mübarek.Olum iki gün sonra bu kızla çıkar baba dedim.İddaya girdik bir karton par-
    lamentine.Ben hemen işe koyuldum.On dokuz mayıs çalışmalarındaymış kız.Direk kızın karşısına geçip masum bakışlar atmaya başladım.Bir de ara sıra gülücükler atıyordum.
    Fark etti sonunda beni.Hep karşısına çıkmaya başladım.Bir de öğrendim ki bizim kızlarla
    takılıyormuş.Kızların yanında numara yapmaya başladım.Keşke şöyle bir sevgilim olsa ne-
    ler vermezdim.Şunda ki tada bak gibi sözler söyledim.Bizim kızlar da hemen yetiştirmiş.O da benden hoşlanmaya başlamış ve üçüncü gün karşısına çıktım.Anlattım kendimi direk.
    Senden hoşlanıyorum ve sana sırıl sıklam aşık olmak istiyorum dedim.Tamam dedi kabul
    etti.İdda ile başlamıştı ama gerçekten de bir şeyler hissediyordum ona karşı.Farklıydı ba-
    kışları.Tertemiz bir yüz.Gel de aşık olma.Konuşmaya çekiniyor.Konuşurken yüzü kızarıyor,
    bam başka bir tat alıyordu.akşam eve gittiğimde bir mesaj geldi.Yeni sevgilin hayırlı olsun diye.Mine atmış mesajı.Sağ ol darısı başına dedim.Başladı beni aldattın deyip ağlamaya.
    yavrum sen demedin mi bitti?Seninle bir daha görüşmek istemiyorum diyen sen değil miy-
    din? Dedim.Ya ben onu öylesine dedim dedi.Geçti artık bitti dedim.Sadece Hasret’ i düşü-
    nür oldum dedim.Ağladı baya bir şey diyemedim.Ama çok sevmiştim Mine’ yi.Onun ki sev-
    gi olmaktan çıkmıştı ama.En güzeli böyle olmuştu bence.

    Hasret ile ilk başlarda güzel gidiyordu.Sonradan o da Mine gibi olmaya başladı.Hasret
    küsmüyordu direk ayrılıyordu.Ne zaman sevsem başıma bir bela alıyordum.Okul kapandı.
    Hasret ile ayrıldık.Öyle istedi.Ben hiç ayrılmak istememiştim.Çok seviyordum.Öss ye gir-
    dim.Hiç bir şey yapmadan geri çıktım.Hasret aradı öss den bir hafta sonra.Nasıl geçti aş-
    kım.Beni hiç özlemedin mi? dedi.Şaşırdım bir anda.Yapmadım hiçbir şey dedim.Rastgele karaladım çıktım dedim.Canın sağ olsun bir sene çalışır gidersin dedi.Aradan iki gün geçmedi her şey çok güzel giderken ayrılalım dedi.Yalvardım yakardım, sensiz yapamam dedim.Dinlemedi bile beni.Artık ne durumda olduğumu bende bilmiyordum.Sadece ölmek istiyordum.Neden hep ben neden?Yaşamak haram mıydı bana?Ben bu dünyada fazla mıy-
    dım?Aklım hiçbir şey almıyordu, durmuştu beynim.Yine elimde jiletim, yanar otum.Gurban olduğum babam ne hallere düştük.Biz böyle mi olacaktık baba?Ben böyle miydim, böyle mi
    doğdum.Genç yaşımda bir ihtiyar oldum.Saçlarım dökülmeye başladı.Yüzüm çöktü.Ruhum
    durgunlaştı.Yine efkarlardayım baba.Tutan yok elimden.Yine manyaklara, yine piskopatla-
    ra oynuyorum baba.Sen vardın elimden tutan.Sende kahroldun babam.Ben yıktım seni.Ben
    yok ettim kendi kendimi.Dönüp bakıyorum da maziye.Gülüyorum bir yandan, ağlıyorum bir yandan.Allah,2ım sen verdin canımı, sen al Allah’ ım ben bu cana kıymadan.Sen bağış-
    la beni Allah’ım.İsyan edersem kes dilimi, baş kaldırırsam kaderime kes başımı Allah’ım.

    On beş yada on altı ağustostu.Hasret tekrar aradı.O sıralar evin inşaatında çalışıyo-
    rum.Yirmi üç ağustosta Mersin’ e gel doğum günüm dedi.Ne derse tamam diyordum.Yok diyemiyordum.Kölesi olmuştum sanki.Hep üzüyordu beni ama dayanamıyordum.Onsuzluk
    bana ölüm gibiydi.Gittim Mersin’e.Bekledim gelmedi.Yine ekmişti beni.Evlerini buldum.
    Gördü beni, işaret yaptı geliyorum dedi.Gelmedi.İki saat bekledim.Gelmedi.Sonra gittim kız kulesinin karşısında içtim sabaha kadar.Bindim otobüse döndüm ilçeye.Yine haram oldu bana hayat.Bu hep böyle gitti.Hiç bir değişiklik olmadı.Sonra babam beni karşısına aldı.O-
    lum artık akıllansan dedi.Ne dediyse tamam baba dedim.Ama bir kulağımdan girdi diğerin-
    den çıktı.Hiç adam olmayacaktım.Bir de dedi ki hangi dershaneye yazdıracak seni dedi.Ba-
    ba Kayseri’ ye gidim dedim.Tamam dedi.Aşırı miktarda kredi çekmişti bankadan.Dershane-
    ye gitmek istemiyordum.Bu sene çalışayım baba dedim.Yok dedi git bu sene dedi.Kayseri’ ye gittik.Üç tane dershaneye gittik.Hiç biri almadı beni.Adamlar haklı, tip kaymış, kollar façalı.Başlarına bela mı alsınlar?Babamın dayısının oğlu vardı Malatya’ da.Sekiz dokuz yıldır cemaatteymiş.Oraya git dedi babam.Tamam dedim.İlçeden Adana’ dan uzak her yere giderim baba dedim.Okul açılmadan önce hemen gitmek istiyorum baba dedim.Eşyalarımı topladım direk yola koyuldum.Babam beni Göksun’ a kadar yolcu etti.Annem de yanımız-
    daydı.Gelmişti artık ayrılık saati.Annem ağlamaya başladı.Kendimi zor tuttum.Ağlama gur-
    ban olduğum, ağlatma yaralı ceylanını dedim ama ne fayda ana yüreği dayanır mı lan yav-
    şak Muammer.Aktarmalı gidiyordum.Önce Elbistan arabasına binip sonrada Malatya arabasına binecektim.Elbistan arabasına bindim.İçime bir yangın çöktü.Başladı işte asıl
    gurbet dedikleri.Serbestliğe alışan bu can bu beden.Bir hapishane gibi yurda gidecekti.Ma-
    latya’ ya geldim.Akraba geldi beni aldı otogardan.Eve gittik.Yemek yedik.Sonra berbere git-
    tik bir asker tıraşı olduk.Zorla olduk ama olduk.Dedim artık şu yurda götürün beni.Yurda gittik.Eşyalarımı yerleştirdim.Uzandım ranzaya, başladım kara kara düşünmeye.Saatlerce aynı noktaya bakıp geçmişimi geçirmişimdir gözümün önümden.Yurdu gezdim dolaştım bi-
    raz.Cezaevi gibi.Suç işlemeden ceza evine düştüm desem yalan olurdu.Tüm yaşantım suçtu.
    beni de anca bura keserdi herhalde.Yavaş yavaş milletle tanışmaya başladık.Hep kürt.Bir kaç tane Türk vardı.Yurt gerçekten ceza evi gibiydi.Pencereler tellerle kapalıydı.Dışarı kayı uzatmak yasak.Yurttan dışarı çıkmak yasak.Dershaneye git gel.Yemeği ye, namazı kıl, geri kalan vakitlerde de etüt.İlk Biray ders çalıştım it gibi.Bir yandan da her gece ağladım bir ay boyunca.Cehenneme hoş geldiniz diyordu sanki duvarlar.

    Odadakilerle aramız baya iyi oldu.Yurt beni sevmeye başladı.Herkes çok seviyordu be-
    ni.Gittiğim her yerde sevdirirdim kendimi.Saygıda kusur, sevgide kusur etmezdim.Şen şak-
    rak biriydim ama kimse bilmezdi.İçimde bir Karaca Ahmet olduğunu.Ne duygular gömülü
    olduğunu hangi biri bile bilirdi ki.İki arkadaşım vardı harbi severdim onları.Ali; Elazığlı, Mustafa Adıyamanlı.Onlara anlatmıştım kendimi.Onlar daha da çok sevdiler beni.Birlikte takılır olduk.Birlikte ceza yer olduk.Her şey normal gidiyordu.Ta ki Hasret arayana kadar.Aşkım seni çok özledim dedi.Muammer’ i kim tutabilir ki Malatya’ da.Müdürden izin aldım.Direk Adana’ ya gittim.İlçeye geçtim Adana’dan da.Hasret’le görüştüm.Yine barış-
    tık.Barıştık barışmasınada Muammer yine boşladı hayatı, dersi.Malatya’ ya geri döndüm bir hafta sonra geri ayrıldık.Cehennem oldu bana dünya.Etütteydim iyi hatırlıyorum.İsmet
    diye biriyle tanışmıştım bir de.Can ciğer olmuştum.O da yurda il geldiğimde herkes gibi benden korkmuş.Herkese bulaşın Bu çocuğa bulaşmayın demiş arkadaşlarına.Haklı; Ada-
    na’ dan gelmişim.Gözler mosmor, sakal uzamış gitmiş, kollar façalı.Her neyse İsmet’ in mp4 ü vardı.Onu aldım arabesk dinliyordum.Koptum bir an.Pencereden aşağıyı seyredi-
    yorum.Gözlerimden yaşlar damla damla süzülüyor.Kendimi zor tutuyorum hıçkıra hıçkıra ağlamaktan.Aşağıdan Ali geçiyordu.Bağırdı, çağırdı ses çıkaramadım.Ses çıkarsam ağladı-
    ğım belli olacak.Sonra Ali geldi arkadan depik vurdu şaka anlamda.Döndüm arkamı patladım sonunda ne var Ali dedim.Bağırdım, çağırdım.Camı çerçeveyi indirdim.Etüt mas-
    salarını kaldırıp atıyordum.Sağı solu depikliyordum.Etüt odalarının pencerelerinde tel yoktu.Koşup oradan atlamayı denemişim ama Ali tutmuş beni.Sonra uyandığımda hasta-
    hanedeydim.Serum bağlamışlar yatıyordum.Sinir krizi geçirmişim.Hastahaneden çıktık.
    Yurda geçtik.Müdür izin verdi.İki gün dinlen dedi.Akrabanın evine gittim.İki gün yattım.A-
    ma sinirim geçmedi.Yurda mı geliyorum cehenneme mi giriyorum anlamıyorum.Yurt o ka-
    dar çok daraltıyordu beni anlatamam.Arkadaşlar teselli etmese kesin canıma kıyarım.Bir dakika yalnız bırakmıyorlar beni.Kafayı yiyordum çünkü.Elimde jilet görseler alıyorlardı.
    Bazen geç kalıyorlardı doğruyordum ama yine de sahip çıkmaya çalışıyorlardı.Hasret’in sürekli küsüp gitmeleri beni delirtiyor.Bambaşka yapıyordu.Yine barıştık bir gün.İki gün sürmedi geri ayrıldık.Çıldırdım yine kafayı yedim.Kendimi tutamıyordum.Sanki kölesiydim,
    kuluydum Hasretin.Malatya’ dan kaçıp kaçıp ilçeye gidiyordum Hasret’ i görmeye.Ayrılık sebebimiz neymiş; uzaklarda olunca olmuyormuş.Tabi kafayı yedim yine piskopata bağla-
    dım.Başladım kendimi doğramaya.Ali gördü.Gecenin bir yarısı çıkarttı beni yurttan.Ben ağlıyorum tabi hüngür hüngür.Ali ile gittik bir yere oturup dertleştik.Yurtta ki belletmen-
    lerden biri aradı Ali’yi Muammer nasıl yanında mı demiş?Geldi sonra yanımıza.Benden izinlisiniz sabaha kadar gezin dedi gitti.Ali ile gittik bir meyhaneye içtik gece üçe kadar.Sonra yurda geçtik.Müdür, müdür yardımcısı konuşmuşlar beni psikiyatriye götür-
    düler.Haftada bir randevu alıp görüşüyorduk ama bana kar etmiyordu.Benim kafa Hasret
    de Hasret diyordu.Ruhlar aleminde yaşıyordum sanki.Kafaya koydum dershaneyi bırakıp memlekete dönecektim.Madem ki uzaktan olmuyor hep yanında olurum Hasret’ in dedim.
    Dershaneyi bıraktım.İlçeye yakın bir ilçede dershane yazdırdı babam.Hafta sonları ilçeye
    gidiyordum hep Hasret’i görmeye.Yine kar etmedi Hasret yine aynı Hasret.Değişen bir şey yok.Tek değişen şey benim daha da manyamam oldu.Eziyet ediyordum adeta kendime.Tüm vücudum yara bere olmuştu.Acı da hissetmiyorum.Artık tam bir keş olmuştum.Sınava bir ay kaldı.Bu dershaneyi de bıraktım.Kökten ilçeye döndüm.Hep Hasret’ in yolunu gözlüyor-
    dum.Bir barışıp bir ayrlıyorduk.Ben olduğum durumdan daha fazla, daha kötü bir duruma düşüyordum.Bir gün eve erken gittim.Annemin babamın konuştuğunu duydum.Merak et-
    tim ne konuşuyorlar diye.Babam annem ağlayarak konuşuyorlardı.O an bir başka yıkılmış-
    tım.Babam anneme dedi ki.Bu hastalık nereye kadar götürecek bizi Muammer neyse de ço-
    cuklar ne olacak dedi.Beter oldum, yerin dibine çöktüm.Ben ne yaptım dedim.Çıktım gittim evden.Dört gün bir abinin evinde kaldım.Ağzımı buçak açmadı.Yemek bile yemedim dört gün boyunca.Hep düşündüm, hep ağladım ama bu sefer anama babama ağladım.Yok olan geçmişime, kaybolan geleceğime ağladım.Eve döndüm her şeye sıfırdan başladım.Ne Has-
    ret kalmıştı içim de ne de başka bir şey.Eve erken gelmeye başladım.Bende bir suskunluk.
    Bende bir durgunluk.Hiç böyle olmamıştım.Durduk yere ağlamaya başlamıştım.Ne yaptım
    ben deyip deyip duruyordum.Adana’ ya gittim sınav için.Kafam allak bullaktı.Hiç bir şey algılamıyordu.Tek düşüncem anam babamdı.Yok etmiştim onları.Merak ettim hastalıkla-
    rını.Devlet hastanesine.Bizimkilerin doktoruyla görüştüm.Öğrendim ki anamda babamda
    kansermiş.Yıkıldım o an.Yere yığıldım.Gelemedim bir ay kendime.Belli etmedim evdekilere.
    Hasret arayıp duruyordu.Oyun oynadım ona.İçimde artık nefret vardı.Halbu ki ne mahke-
    melere gitmiştim onun yüzünden.Dövmediğim çocuk kalmamıştı.Karşıma almadığım kimse kalmamıştı.Sırf ona olan sevgim yüzünden.Artık sıra bendeydi.Öç alacaktım ondan.Onla çıkarken üç dört tane kızla çıktım.Hepsiyle çekildiğim resimleri ona gönderdim.Üzülmüş hanfendi.Az bile ona.Mine’ ye tekrar döndüm.Hasret’ tekrar döndüm.Artık seviyorlardı be-
    ni.Çünkü üniversite kazanmıştım.İkisi de birbirini hiç sevmezdi.Mine’ den sonra Hasret’ le
    çıkmıştım çünkü.Sonra ikisini karşılaştırdım.Anlattım her şeyi.Geri istedim ailemi, gençli-
    ğimi benden çaldıkları canımı.Son sözüm ben yaşadıkça siz kahrolun oldu.Hala ikisine de
    sinirim var.Hasret’ i unutmam zor oldu ama unuttum, artık vicdanım yok ona karşı.Onlar benden her şeyimi çaldılar.Yaşamak haram oldu bana.Ben neyse de onlar yüzünden ailemi
    kaybettim.Simsiyah saçlı babamın yüreğine yangınlar, saçlarına kar bıraktım.Anam içine göme göme bir hal oldu.En ufak bir şeyde rahatsızlanır oldu.

    Evet bu hayatı ben yazdım ben oynadım.Sahip çıkamadım ne nefsime ne de benliğime.
    Hep başkalarını düşündüm.Kendi ailemi hiç düşünmedim.Şimdi geri kazanmaya çalışıyo-
    rum anamı, babamı, gençliğimi, kaybettiğim her şeyi.Bile bile ateşe atmak bu olsa gerek.Ne kadar körmüşüm.Ne kadar şerefsiz biriymişim ki bizim olacak en güzel yarınları yok ettim.
    bir kibritte yaktım.Bir nefeste yıktım.Aynı şeyler olmasına rağmen tekrarladım.Görmedi gö-
    züm gerçekleri.Öyle sevmiştim ki;en yakın arkadaşlarıma teklif etmesine rağmen hep bir şans vermiştim Hasret’ e.Şimdi ona karşı hiçbir şeyim yok.Duygularımı kör etti.Geç kaldım belki bazı şeyleri görmeye.Sevdim sandım sevmemişim, aldanmışım hep.Sevmek Allah için
    olan bir duygu.Ben kendi ipimi çekmişim, kendi kalemimi kırmışım meğer.Şimdi tek çarem
    geç de olsa gelen pişmanlıkla, kaybettiklerimi geri almak.Bazı şeyler gelmeyecek biliyorum
    ama kurtardıklarımla yola devam etmek yaşatır belki beni.Çok geç kaldım Yaşamak için kara vermeye belki.Yok ettim belki geleceğimi.Yok ettim belki ailemi.Yok ettim belki içimde
    ki imanımı.Ama yaşamak güzel her şeye rağmen.Belki eksikler var ama hayat devam ede-
    cek ağa mutlu ya da mutsuz.Tek fark piskopat Muammer gitti.Yerine yepyeni Muammer geldi.Hazanlar bahar oldu gönlümde.Hiç doğmayan güneşim batmaz oldu aileme taht kur-
    duğum aileme, dostlarıma.Hala izleri var belki yüreğimde.Bu kalp atacak ağa.Binbir piş-
    manlıkla, geç kalsa da bir tebessümle.Yanağında göz yaşları değil mutluluk rüzgarları ese-
    cek.Sararan yapraklar yeşerecek.Yağmur yağacak gönül bahçeme; en güzel çiçekler aça-
    cak.Gönlüm demir atacak en mutlu limanlara.Şimdi tek gayem zor olsa da hiçbir şey olma-
    mış gibi yola devam edip, uzun bir aradan sonra anamın babamın yüzünü güldürmek.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Nis. 26, 2024 10:00 am