Ahmet Turan Alkan 1954 yılında Sivas'ta doğdu.İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra 1972 yılında A.Ü Siyasal bilgiler fakültesine girdi.1985 yılında Cumhuriyet Üniversitesinde göreve başladı.1989 yılında düzenli olarak başladığı yazarlık hayatı süresince 19 eseri yayımlandı.2008 yılında Cumhuriyet Üniversitesi'nden emekli olarak akademik kariyerini noktaladı.
Gemilerde talim var kitabı modernleştirilmesi gereken ilk müessese olarak orduyu görmüş ve genellikle haliç kıyılarına bağlı duran donanmada batılı tarzda askeri eğitim düzenine geçildiği bir zamanı işaret ederek konuya girmiştir.
Yazar kitabında "talim" kelimesini kullanarak öğrenme, öğretme, öğretim, ders verme ve askeri eğitim gibi kavramları vurgulamıştır.
Kitap içerik olarak Osmanlıdan başlayarak günümüz Türkiyesinin eğitimi üzerinde durmuştur.Hem siyasal hem dini açıdan yazar konuyu açık bir biçimde ortaya koymuştur.Eğitim sorunlarını eğitimin önemini konu konu başlıklar halinde ve her başlığı konusuna uygun ve ilginç bir biçimde ortaya koyarak okuyucunun dikkatini çekmeyi başarmıştır.Bir roman tarzında değil daha çok okuyucusuyla sohbet havası içeresinde konusunu anlatmıştır.Kitabın türüde deneme olduğundan bu türün verdiği geniş sahaya rahat bir biçimde yayılarak okuyucuya sunmuştur.
Kitap eğitim üzerine kaleme alınmış fakat içeriğinde ilmi araştırmalar,bilimsel bir dil yok.Kitapta yer yer eğitimin gerekliliğine ve gereksizliğine dair birçok hikaye ve yaşanmış örneklere de yer verilmiş konu pekiştirilmiştir.
Yazar kitapta herkesi kendi gibi düşünmeye davet etmiyor.Bu kitaptaki yazıları birlikte aynı şey düşünmeye davetten ziyade "düşünmeye davet" diye nitelemek daha isabetli olur.
Gemilerde talim var kitabı modernleştirilmesi gereken ilk müessese olarak orduyu görmüş ve genellikle haliç kıyılarına bağlı duran donanmada batılı tarzda askeri eğitim düzenine geçildiği bir zamanı işaret ederek konuya girmiştir.
Yazar kitabında "talim" kelimesini kullanarak öğrenme, öğretme, öğretim, ders verme ve askeri eğitim gibi kavramları vurgulamıştır.
Kitap içerik olarak Osmanlıdan başlayarak günümüz Türkiyesinin eğitimi üzerinde durmuştur.Hem siyasal hem dini açıdan yazar konuyu açık bir biçimde ortaya koymuştur.Eğitim sorunlarını eğitimin önemini konu konu başlıklar halinde ve her başlığı konusuna uygun ve ilginç bir biçimde ortaya koyarak okuyucunun dikkatini çekmeyi başarmıştır.Bir roman tarzında değil daha çok okuyucusuyla sohbet havası içeresinde konusunu anlatmıştır.Kitabın türüde deneme olduğundan bu türün verdiği geniş sahaya rahat bir biçimde yayılarak okuyucuya sunmuştur.
Kitap eğitim üzerine kaleme alınmış fakat içeriğinde ilmi araştırmalar,bilimsel bir dil yok.Kitapta yer yer eğitimin gerekliliğine ve gereksizliğine dair birçok hikaye ve yaşanmış örneklere de yer verilmiş konu pekiştirilmiştir.
Yazar kitapta herkesi kendi gibi düşünmeye davet etmiyor.Bu kitaptaki yazıları birlikte aynı şey düşünmeye davetten ziyade "düşünmeye davet" diye nitelemek daha isabetli olur.