Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Türkiye'den erişim engeli nedeniyle yeni adresimiz: turkcetoplulugu.weebly.com

Nar Ağacı
Nazan Bekiroğlu
(%25 İndirimle)
Beyaz Türkler K.
Alev Alatlı
(%25 İndirimle)
turkcetoplulugu.weebly.com Topluluğumuzun yeni adresi
Kendini Açma
B. Çetinkaya

    ACIYI KİM ÇEKTİ?

    avatar
    1001060047erdemuludağ


    Mesaj Sayısı : 1
    Kayıt tarihi : 16/12/10

    ACIYI  KİM ÇEKTİ? Empty ACIYI KİM ÇEKTİ?

    Mesaj  1001060047erdemuludağ Perş. Ara. 16, 2010 4:28 pm

    ACIYI KİM ÇEKTİ ?
    Yardım et Allahım yardım et .Böyle bir yere ben nasıl düştüm ?bunlar nasıl insanlar ki hiç durmaksızın konuşuyorlar .hepsini kovmak istiyorum haykırmak istiyorum.haykırıyorum susun yeter lütfen susun..birden gözlerim doluyor kendimi tutamıyor ağlıyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.Etraf bana gülüyor ama ben kimseyi görmüyor sadece seslerini duyuyorum.yine bana oyun oynuyorlar eminim ,eminim ki ışıkları sön dürdüler ben de onlara gülüyorum. Tak tak tak … annem odama giriyor oğlum bu ne hal niye ağladın sen ?Anne burada tanıdık tanımadık bir sürü insan vardı .hepsini kovdum onlarda ışıkları söndürdüler.bana gülüyorlardı ama onlar nereye gitti anne?Annem onlar az önce gittiler. Üzülme Erdem onlar öyleler gecen Çiğdem e de aynısını yapmışlar hep o Emre nin sucu bunlar sen niye başka okuldaki arkadaşlarını getirirsin ki ama bir daha onu eve almayacağım görürsün peki anne biraz yalnız kalabilir miyim?tamam sen biraz dinlen akşam yemeğine in olur mu? Of anne of o beline kadar varan saçlarını neden kestin neden?neden küt sacı seçtin ?büyüdüm ben anne sen de benden fazla yaslandın ,yıprandın çöktün siyah saclarının arasına beyazlar girdi o güzelim küçük siyah gözlerin etrafları çöktü. Boyunda kısaldı mı ne? Ama yine de adın gibi hanımsın anne bir tanesin
    Ya ben nasılım sana layık olabildim mi?senin yüzünü güldürebildim mi? Bak liseyi de bitirdim hiç olmazsa bir teşekkür belgesi alıp sana ver ebildim mi? Hayır hiçbirini yapamadım ama senin bana öğrettiğin gibi de hep saygılı oldum herkese karşı belki de ondan sınıfları geçtim.sen de bunu biliyorsundur.yoksa hiçbir hocam uzun atletik vücuduma kara kaş kara gözlerime dolgun dudaklarıma puan vermediler
    Evet okul derslerini yapamıyor olabilirim ama fikirlerim var hayallerim var ilerde çok yapacaklarım ..her şeyden öncesi umutlarım var geleceğe dönük.Biliyorum anne biliyorum senin bana söylemediğin bir sürü şeyi artık biliyorum.Tedavisi olmayan bir hastalığa yakalandığımı …Şizofren olduğumu biliyorum ama mutluyum anne derler ki Allah dağına göre kar verirmiş.bakarsın bu hastalığın çaresini ben bulurum .
    Üf ya keşke bu söylediklerimi yazsaydım ya bak ne kadar da güzel sözcükler çıkıverdi ağzımdan simdi bunlar uzayın sonsuz boşluğunda yaşayacaklar ah be Tak tak olgum hadi gel gidiyoruz Baban seni bekliyor hadi masaya oturdu bile çabuk sana bir şeyler söyleyecekmiş bak bana bile söylemediğine göre çok önemli bir şey herhalde peki anne inelim o zaman babamı fazla bekletmeyelim yoksa kıza bilir.Merdivenlerden inerken düşünüyordum acaba ne oldu?Babam bana ne söyleyecekti ne soracaktı?hangi bölümü istediğimi mi yoksa nerde okumak istediğimi mi? ya da farklı ne olabilirdi ki?
    Birden merdiven basamakları bitiyor .Babamla göz göze geliyoruz aramız da bir metre ya var ya yok.Bakışları ilk defa bu kadar sert yüzü ilk defa bu kadar asık belli ki bir şeylere çok sinirlenmiş ama neden beni ayakta bekliyor ve sanki beni karşılarcasına gelmiş…..
    Lan hayvan lan şerefsiz lan lan ve lanlı cümleler peşi sıra devam ediyor.Sen kimsin?Sen ne yaptığını sanıyorsun? Daha ben ağzımı açmadan sert bir tokat atıyor yüzüm dönüyor kızarıyorum gözlerim doluyor yaşlar dökülüyor ardı sıra..
    Birden annem çok sinirli ve sert bir şekilde araya giriyor .Sen ne yaptın Ekrem ?Kendine gel bu çocuğa bunu nasıl yaparsın?Bağırışlar çağırışlar hala dün gibi beynimde.Ben donmuş kalmışım ayakta ne bir ses ne bir tepki veriyorum Şokey olmuşum dışarıdan bakan beni heykel sana bilir yani o sekil bir durumdayım.
    İlk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum.Daha önce dayağı birv kenara bırakın tek bir aşağılayıcı söz bile yoktu .Babam benim neden o deniz mavisi gözlerinle öyle baktın neden bana uzun parmaklarınla o tokadı attın? Bağırışlar çağırışlar odada devam ediyordu.Babam al deli çocuğunu al da git yeter artık sizin derdiniz çekilmez oldu..
    Annem in gözleri zaten dolmuştu bu son sözlerle ağlamaya başlamıştı.Ben babamın çocuğunu al da git lafını idrak edememiştim.Birden düşüp bayılmışım.Gözlerimi açtığımda anaannemlerdeyim.Buraya nasıl geldiğim o an hiç aklıma gelmiyor.Aklımda babamın deli çocuğunu al da git sözleri dönüyordu sanki onun çocuğu değilmişim gibi…
    Ben hep iki katlı evlerde yaşadım.Merdivensiz tek katlı evler nasıldır hiç bilmem.Nenemin evi de çok güzeldir.Küçük bir konak diye bilirim eski el oyması tahta kapılar,tahta pencereler sanki o oymalarda bir şeyler anlatılıyor.Sevgilinin aşkı hüznü sevdası özlemi yansımış bence nerden mi, anlaşılıyor?Derinlemesine bakınca anlaşılıyor gerçekten sanki kalp ateşler alevler içinde üzerinde sevgilinin gözü ve göz yaşları kalbin üzerine damlıyor.Çok güzel ilginç şeyler yani. Ama odaya adım atar atmaz temizlik kokusunu geliyor ki saf sabun kokusu eski gelenekler burada devam ediyor.
    Artık odamdan çıkıp aşağı inip annemi bizimkileri görmeliyim.Çok uzun zaman oldu nenemi ve bu evi görmeyeli,evde fazla bir değişiklik yok yaş almış üzerine onun yıpranmış ahşap merdivenlerinden inmeye başlıyorum adımımı atar atmaz eski günler geliyor aklıma az mı bu merdivenler kayıyordum az mı düşüpte kafa mı kırdım az mı azar işittim annemden nenemden çocuktuk işte yapmaya devam ettik..basmaklardan adım adım inerken ses tonları kulağımı gıçıklıyordu onlarda hayattan bıkmış mı ne? Sanki acı çekiyor gibi bağrıyorlar.
    Sesler geliyor kulağıma ses doğru ilerliyorum Oturma odasındaki annem ile nenem belli ses tonlarından anlıyorum. Yaklaştıkça ses keskinleşiyor daha çok işitiyorum.Nenem Ekrem hiç doğru yapmadı, kızım şimdi ne olacak ne yapacaksın?diye soruyor anneme.ben de bu konuyu merak ettiğim için odanın başına kadar geliyorum kapı zaten kapalıymış orda durup onları dinliyorum .Kafamdaki sorulara cevap bulmaya karar veriyorum.sıra annemde konuşmaya başlıyor.Anne sen zaten her şeyi biliyorsun ama yapacağım şey boşanma olur sanırım.yok boşanma olacak beni çok kırdı.bitti atık benim için söylediği sözleri duysaydın keşke deli oğlunu alda git defol git dedi bana sanki o evi tek başına almış gibi,emekli paramı oraya yatırdım ben o sorun değil oğlumu çok kırdı.Umarım Erdem babasının üvey olduğunu anlamamıştır.
    Nenem peki bunlar neden yaşandı neden oldu akşamki sorun neydi Hanım söyler misin? Küt bayılıyorum o gün son duyduğum cümlelerdi bunlar.Gözlerimi açtığım zaman da odamdaydım hepsinin bir rüya olduğu sandım ama baş ucumda annem yatıyordu sandalyede ve hala nenemlerdeyim.Annemi kaldırmaya çalışıyorum.anne anne kalk kalk diyorum ama kendi sesimi ben duyamıyorum ki annem duysun.sadece elliyorum eee bir tranva da o zaman yaşıyorum sanki istemle olmuş gibi
    Konuşamadım gözlerim bir noktaya daldı ve artık orasına sabitlendi kaldı.Yarım saat sonra annem kalkıyor ben de hiçbir tepki yok zaten konuşamıyorum ama bilincim yerinde olduğu da söylenemez.Annem bir şeyler soruyor ben de e e e den başka bir şey yok gözlerim hala sabit annem korkuyor ağlıyor nenemi çağırıyor yetiş anne yetiş Erdem e bir şey oldu koş gel Nenemi nefes nefese çıkıyor merdeivenleri.Kapıdan beni görünce birden takır tukur sesler yükseliyor meğer nenem bayılmış ve aşağıya yuvarlanmış Annem koşarak aşağıya indi hemen ambulansı çağıyor.Annem iki ateş arasında yanıyor ne yapaçağını şaşırmış şekilde kalmış.ambulans geliyor nenemi alıyor ama annen beni yalnız bırakmıyor ağlıyor ağlıyor artık gözünden yaş bile gelmiyor .Bir gün sonra nenemin ölüm haberi geliyor Annemin kalan son duvarıda yıkılıyor iyice tek kalıyordu hayatta artık buralarda durulmazdı.Annesine karşı son görevini yaptıktan sonra Erzincan dan İstanbul a karar vermişti.Beni tedavi ettirmek için..



    Bir ay dan fazla bir süre geçmişti nenemin ölümünden ben de hiçbir iyileşme belirtisi yok annem akşamları bana sadece çorba içirebiliyor bazen onu da kabul etmiyorum yemeği yemiyorum.bu durum onu cok korkutuyor. İyice onu çaresizliğe itiyordu. Bazen bana evi kapatıp İstanbul a gideceğimizi beni tedavi ettireceğini söylüyor.Bazen de buraları nasıl bırakacağından söz ediyordu iyice karmaşanın içine girmiş ne yapacagını bilmez hale gelmişti.bir gün annem yanında hemşire hasta bakıcılarla odama girdi beni yatağımdan alıp ambulansa koydular bu sırada annem de yanımda zaten akşam annem bir telaşla perdeleri camları işte akla gelebilecek yerleri kapatıyordu.bu ambulansla biz doğruca İstanbul a geliyoruz annemle artık yollarımız ayrılıyordu Ben bakır köy ruh ve sinir hastalıkları bölümünde kalcak oda burada bir ev kiralayacaktı.İkimiz içinde çok zor bir durumdu bu.Annem kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadındı onun için kendine cok güvenirdi.posta teşkilatından emekli olmuştu.annemle ayrılmamız baş hekimin beni görmesinden sonra olmuştu Yeni hastaneye girmesinden 20 dk sonra orda annemin göz yaşları sel olup akmıstı tranvadan sonra ilk defa o ana anne deyip bir kelime cıkmıştı ağzımdan. Dr lütfen artık gitmelisiniz hasta bundan sonra bizim kontrolümüz altında buraya çok sık gelip gitmemesi gerektiğini bunun tedaviyi olumsuz etkileyebileceğimden ayak üstü söz ettiler.beni tek başıma kalabileceğim bir odaya kitliyorlar zaten yürüyemiyorum ki neden bu kadar tetbir yani?
    Annem özel durumlarımdan bahsetmiş önceden iletişimi kurmuşyani buna aylardır hazırlanıyormuş.biz hastaneye öğlene doğru gelmiştik Beni küçük bir pencerisi olan parmaklı odaya yerleştirdiler.Oda da sadece yatak ve masa vardı bir de ben tabi.Akşama doğru hemşire geldi Oda biliyor çorba yedirecek önce yemiyecektim sonra tokat attı bana bu senin için zıkkımlan çabuk dedi ve gitti
    Nasıl biriydi hemşire?yasını almış belli bir tecrübe edinmiş ama güzellik konusunda konuşursak peş para etmez tıfılın biri yani.üf buraya gelirken de bir sey yememiştim şimdi de yiyemezsem zafiyet gecirebilirim.yemek masanın üzerinde duruyor almaya çalısıyorum kımıldama yok zorluyorum kendimi hadi yapacaksın edeceksin hiçbir şey yok aç aç yatmışım açlıktan olsa gerek kalktım mide boş artık açlık çekilmez hale geldi..
    Kendimi dürte dürte yataktan düşürüyorum.kendimi yerde sürüyorum bu benim için sevindirici bir olay ayaklarımın oynadığını hissetiyorum.ama henüz beni ayakta tutamıyorlar gerçi bende denemedim ama bunu yapmaya cesaret edemiyorum ayaklarım çalışıyor kollarım eski gücüne kovuşmaya başladı sonunda masaya yetişiyorum Yemeği yiyorum Yemekte mercimek çorbası yani öyle büyük bir ziyafet değil ama karnım doydu ya.Şimdi sıra yatağa dönmekte sürüne sürüne yatağa geldim yatağın kenarlarındaki demirlere tutunarak ayağa kalkmaya çalıştım Böyle yapıp kendimi yatağa atacağım Öylede oldu ayağa kalktım birkaç saniye sonra yatağa düştüm.Oh ya bu akşam çok mutluyum hayatımı iki tokat değiştirdi ya..biri olumlu biri olumsuz olsun yapacak bir şey yok o sevinçle uyumuşum
    Sabah yine aynı hemşire geldi.Çorba kasesini yerde oldğunu ve yerde çorba olduğunu gördü bana geldi baktı ve benim de ellerim kolları bacaklarım şiş içindeydi. Hemen doktoru çağırdı.doktor beni tdavi etti ve kasların aşırı yorulduğunu hemşireye anlattı..doktorda hemşirede şaşkındı.bu yana kadar ne yürüyeb,iliyor ne konuşuyor ne de kollarını hareket ettirebiliyordum. Bu nasıl olmuştu? Cevap yok ..hemşire ellerime kollarıma bacaklarıma kas gevşetici sürdü.kolllarıma serum takıldı.bbenim serum u sökececeğimden korktukları için seruma sakinleştirici ilave ettiler
    Dr annemi aramış durumdan bahsetmiş işt bakın hastenemizin başarısını yakında fizik tedaviye başlıyoruz. Oğlunuz eski fonksiyonlara yavaş yavaş dönüyor.Annem ne demek istiyorsunuz oğlum konuşa biliyor mu? Çok yakında o da olacak şimdilik kollarını bacaklarını hareket ettirebiliyor Annem şaşkın bir biçimde bu kadr erken nasıl olabilir sana şükürler Allah ım
    Dr kendisinin biraz daha sabır etmesini kesinlikle buraya gelmemesini tembih ediyordu.öğlene doğru şişlerim inmişti beni tekerlikli sandalyeyle ilk defa gireceğim fizik tedavi odasına belalı hemşire götürdü.dr bayandı gözleri deniz mavisi şaçları güneş sarısı boyu fidanımsı hoş biriydi. Değişik hisler içimi kaplamaya başlamıştı.Hemşire arzu hanım benim başka işlerim hasta size emanet artık deyip gitti.ne demektl arzu? Aşk için nekadar da güzeldi bu kelimeler arzu bana baktı banma bir şeyler anlatmaya başladı benim ona tepki vereceğimi anlayınca da şaşırdı. Oysa dosyada bilinç yarı açık yada kapalı yazıyordu ben o safayı aşmıştım..etrafımda olan biten her seyi anlaya biliyordum .Arzu bilinçimin açık olup olmadığını küçük bir testle anlayabileceğini benim uzanarak ona yardım etmem gerektiğini bahsetti sıra geldi testin uygulanmasına önüme iki farklı renkte karton koydu beyaz ve kırmızı..benden onlardan hangisinin kırmızı olduğunu göstermem.solda kırmız sağda beyaz vardı kollarım halan yorgun zor bela işaret ederek gösterdim .hasta bakıcıları çağırarak yavaş yavaş fizik tedaviye başlıyalım dedi. Beni yere bıraktılar yerde sürünme egzersizi yapacaktım hala yorgundum yapabilecek miydim ? az bir yol aldıktan sonra sırtüstü uaznıp durdum kafamı saga sola çevirerek ,anlamış olmalı ki beni odama gönderdi. Hasta bakıcı beni sandalyeme koydu sürerek odama yerleştirdi kapıyı kitledi gitti.moralim yerine gelmişti neşeli neşeli etrafıma baktım o küçük oda artık o kadr da küçük değil sanki koskocaman bir meydan gibi yol geçen hanına dönmüştü gözümde yolcularıda doktorlar hemşireler hastabakıcılar ….odam da ilk günün telaşıyla görmedigim birkaç küçük aksesuar varmış . duvar saati, takvim ,
    Özellikle takvim dikkatimi çekti çok ilginç bir sayfada benim onun bir dalını yırtmamı bekler gibi bana bakıyordu.tarih 05.09.1988ve bu gün 2010 ayın kaçı unutmuşum yılı hatırladığıma sükür ediyorum .takvim bana cok şeyler hatırlatti birden, yarın benim doğum günüm oluyordu ona göre peki öyle olsun iyi ki doğmuşum gözlerimi kapatım güzel bir rüya görüncesi sabah arzu tarafından kaldırıldım Arzu merak etmiş erken kalktığımda ona nasıl cevap vereceğimi günaydın demişti bana ben de eeee gün terimi yoltu ama bana da ona da umut veriyordu.erdem yakında buradan çıka bilirsin dediğinde onda sanki bir üzüntü vardı gözlerinde yada bana öyle geliyor. Annem bostancıda kızılay hastanesinin ordaki,papatya apartmanı.Bir daire kiralamış burası çok nezih bir yermiş.zaten İstanbul en güzel yerlerinden biriymiş.her türlü ulaşıma sahip her türlü isteğe cevap veriyor.
    20.03.2010 tarihlerden , annem çok ilginç biridir.nasıl önemli bir olay olsa tarihi not defterine kayıt eder.onu da çantasına koyar yanında ayırmaz. O sabah Ekrem aramıştı cepten hanım senden oğlundan çok özür dilerim. Lütfen beni affetdin binbir perişan lütfen eve dönün annem hiç şaşkın değildi.bu konuşma sırasında çünkü ne zaman bir olay olsa Ekrem hep son dakikada arar.düzeltmeye çalışırdı.yarın da mahkeme vardı.zaten bunu kendisi karar veremezdi erdeminde hayatı baştan aşağıya değişmişti.hem de ne uğruna ?
    Erdemin evin arabasını habersiz alıp birkaç mahalle aşağıda arabayı duvara vurmasıymış.elindeki kağıtlarda kazaya dair mopeze kağıtlarıyla erdemin görüntüleri varmış.gerçekçi ben onlardan arabayı hiç istememiştim.belki böyle bir şey isteseydim böyle bir şey olmayacaktı.bilemezdim ki hayatın böyle şeyler getireceğini.
    Ekrem hep böyle yapıyor demiştim ya yine diyorum hep işin sonuna geldiği zaman uzatmaya çalışıyordu.ama olmaz yarın mahkeme devam edecekti.zati avukata vekalet vermiş. Açıkça bizi arama açıkçası artık bizi arma bizim için sen bittin telefonu kapattı.
    Artık iyileşmiştim üç ay önceki hastaneye yatan yoktu.doktorlar karşısında ama nedense bu sadece arzu anlıyordu.raporumu düzenleyip başhekime verdiğinde daha çok erken henüz iyileşmemiştir.deyip deyip sürekli bir erteleme içindeydi.
    Ansızın bir fikir düştü aklıma madem buradan isteyimle çıkamıyorum bende kaçarım bu fikir iyice aklıma sinmişti .ama arzuyu burada nasıl bırakabilirim onu üstü kapalı bir veda konuşması yapmalıyım ve öyle de oldu arzu evet ben hasta değilim artık iyileştiğimi düşünüyorum.bunu senden ve benden başkası bilmiyor.yada bilmezlikten geliyor.buradan çıkmam sanırım bir yıl bulacak lütfen beni anla deyip oradan ayrıldı.
    Belki elimi kolumu sağlayıp çıkamazdım ama bunu yapabilirdim ve çaresini bulabilirdim .doktor kıyafetlerini giyip ve güvenliği karşından geçerken arzu beni durdu.bu şekilde buradan geçemezsin .çıkarkenken de doktor kimliğimizi gösteriyoruz.akşam arabamla seni buradan çıkaracağım tamamı?
    Nasıl da sevinmiştim nasıl bir hayranlık kaplamıştı içimi ayrıldık ondan sonra ilk defa bu hapishanenin bir sağlık kuruluşu olduğunu anlamıştım.özgürlüğüm gözlerimde şekillendi.etraf iki metreyİ bulan duvarlarla çevrili yetmiyor gibi üstü dikenli tellerle çevriliydi.giriş kapısında iki gardiyan kıllıklı güvenlikçinin biri kadındı.kendilerinden geçmişler sanki bütün günün ağır işlerİ onları bulmuş kadın magazin sayfasını açmış gözlerini bıyık yapmakta erkek olan ise iddaa oyunu için spor maçlarına bakıyordu.aslında çok kolay şekilde kapalı olan kapıdan çıkabilirdi bu şartlarda ama ben arzuyu beklemeliyim söz vermiştim .nihayet saat beş olmuştu aslında saat konuşmamıştık ama mesai saati dolmuştu diye düşünüyordum.saatler geçiyordu yedi, yedi buçuk dokuz olmuştu acaba arzu vazmı geçmişti.hemen bahçeden içeriye koştum kapıdan içeri girdiğinde doktorlar bölümünde arzunun tahini çıktığını içerde duyuyordum .başhekimle konuşmalarından
    Arzu üzülmüş müydü. Sevinçli miydi fazla belli olmuyordu acaba bunu kendisi mi istemişti yoksa tesadüfen ona mı çıkmıştı hava civalar bunlar arzunu gözü bana ilişti birkaç dakika sonra onlar ayrıldı. Arzu yanıma geldi al arabanın anahtarını sen git ben geliyorum çabuk olmalıydı hem o hem ben saat 10 geliyordu .10:30 bütün odadakiler hastalar kontrol edilir kontrol edilir ve kilitlenir.
    Ben araba içini bir süratla arka koltuğunun üzerine uzandım kimsenin beni görmemesi için arzu 15 dakika sonra geldi arabayı çalıştırdı hafif elleri titriyordu ama yanlış bir şey yapmadığının vermediği rahatlık yüzündeydi .dış kapıya geldiğinde güvenlikler değişmiş iyi akşamlar diyip geçmişti
    Biraz uzaklaştıktan sonra arabanın koltuğuna oturdum. Oh be sonunda özgürüm arzu evet şimdi özgürsün ne yapmayı düşünüyorsun. Hastaneye yattığından beri hiç kimse seni sormaya gelmemişti .o zaman gerçekten de halim halimin bir vahim olduğu aklıma gelmişti.ama bu durum esir olmaktan çok daha iyiydi.annemi bulmalıydım tek bildiğim şey bostancıda hastanenin orda ki apartmanda kalıyordu.bunu hemen arzuya söylemeliyim arzu sana da uygunsa beni bostancıda Kızılay hastanesinde bırakır mısın annemi orda bulurum sanırım peki ama eğer yapamayacaksan bende kalabilirsin yarın birlikte ararız olmadı hastanede kaydı vardır ben alır gelirim.ne dersin¬?
    O kadar uzun düşünmüştüm ki o kısacık on saniyede her şey gözümün önünden geçmişti bir anda teşekkür ettim ve senin başını yeterince ağrıttım bundan sonrasını halledebilirim.evet ayrılık zamanı gelmişti.hastaneye gelmiştik arzuyla ayrılırken son bir teşekkür ettikten sonra bu benim telefon numaram lütfen ara ne zaman olursa olsun.sana yardımcı olmak istiyorum.Beni ilerleyen günlerde durumundan haberdar etmeyi unutma
    Tabiki de neden olmasın sevinirim,mutlaka arayacağım.tam oradan ayrılırken uzaklaşmaya kalkacaktım ki arzu el çantasını karıştırmaya başladı.cüzdanında elli lira birde banka kartları göze çarptı. Mahcup bir şekilde şimdi sen gidiyorsun yanına para almalısın al bu belki yardımcı olur,sıra bende idi bu zor bir hareketti. Yapıp almak zorunluluğunda değilde isteyerek almak ,utanmadan almak sanki annemden harçlık gibi almak…
    O para aldığım en güzel paralardan biriydi. Artık demir alma zamanı gelmişti limandan yalnız bu sefer kollar coşkuyla sallandı yeniden buluşmak istercesine arzu arabanın gazına basarken bende ileriye doğru adımlarımı atıyordum. Köşeyi dönerken son bir kez daha bakmak istedim.
    Pat küt seslerle yataktan aşağıya düştüm ama bu da ne? Nenemlerin evindeyim. Vay canına ne kadarda gerçek bir rüyamıydı desem kabus muydu desem çabucak bunları bizimkilere anlatmalıyım üzerimde atlet altımda pijamalarımla odadan çıktım.doğru aşağıya indim zaten bizimkiler erken kalkar işlerini yaparlar kahvaltılarını yaparlar en son bana tekrar kahvaltı Annem hazırlar.
    Annemle ninem oturma odasındaydılar kapı kapalı yine sesler geliyor tam da rüyamdaki gibi ama bu sefer dinleme yok direk içeri giriyorum. Bizimkilerin yüzü birden geriliyor etrafa bakıyorum Ekrem yok hemen arkasına soruyu soruyorum Ekrem nerede ? Annem erkemin işleri vardı o dönmek zorunda kaldı biz bayramı burada geçireceğiz. Sonra senin dershanen var dönmek zorundayız tamam mı? Tabiî ki de tamam anne akşam nasıl bir uykuyla geldim ki buraya hatırlamıyorum. Çok ilginç yani arabada mı uyudum çocuk gibi beni yukarımı taşıdınız?
    Evet çocuğumuz değimlisin? Herkes gülüyor gülüşüyoruz. Rüyamı anlatmak istiyorum dün garip bir rüya gördüm size onu anlatmak istiyorum. Nenem hayırdır inşallah deyip sözü tekrar bana veriyor.ben hastaymışım beni hastaneye yatırıyorsunuz senle Ekrem kavga ediyor hatta ayrılmak eşiğine geliyorsunuz. En çarpıcı yeri ise Ekrem gerçek babam değilmiş bu son cümle onlarda büyük bir şaşkınlık yaratmıştı. Bir ara kimse konuşmadı,annem biraz durduktan sonra çok komik bir rüya görmüşsün deyip konuyu kapattı ama ben bu konunun değişmesi gerektiğine inanmıyorum, bu rüya bana bir şeylerin değişeceğini simgeliyordu. Yine rüyama dönerek onları bu rüya sonucunda elde ettiğim bir takım kazanımları açıklayıp onların rahatlamasını sağlamaya çalıştıysam da nafile olmadı.bir süre sonra can sıkıntısından onların yanından ayrıldım ve tekrar odama gittim kendi kendime mukayese ettim.belki de böyle bir şey hiç yoktu saçma sapan bir hikayenin arkasına takılmış gidiyordum. Ama ya gerçekse bütün hayatım değişecekti olumsuz olmasına asla yer vermeyecektim asla beni yıpratamayacaktı. Bu yeni durum .
    Bunu anlamanın tek yolu var dna testi ama bunu gizli yaptıracak ve masraflarını karşılayacak paramda yoktu.çalışmalıydım ama nasıl? Hem buraya bayrama gelmiş hem de gireceğim bir sınav vardı. Bu nasıl olacaktı? Bütün bu sorular beni bekliyordu.Bir tünelin içindeyim sadece ileriye gidebiliyorum ama bir türlü gün ışığını göremiyorum küçük bir parıltı her şeyi yoluna koyacaktı. Dna testini yaptıracaktım bunun için bir an önce işe girip para kazanmalıyım. Ama hangi iş beni kabul eder veya hangi işi yapabilirim? Ailemi çalışma durumuna nasıl ikna edebilirim?
    Offffff çok sıkıldım hemen burayı terk etmeliyim ne zaman böyle düşünceli ve dalgın, yorgun olsam parka atardım kendimi üzerimi değiştirdim ve kimseye bir şey demeden çıktım.Sahilde koşarak tempom yerinde parka gittim benim bankımda iki sevgili oturuyordu ben de iki sıra ötedeki banka oturdum. Biraz onları inceledim mutlulardı ama aralarında bir problem olduğu anlaşılıyordu onların kalkacağını anlayınca davranıp yerime oturma çabası içine girdim. Oh ya insanın kendi yeri gibi yokmuş demek geçti içimden sonra benim kalktığım yere yaşlı bir teyzeyle küçük torunu geldi küçük çocuk daha okula gitmiyor gibi görünüyor salıncakta kaydırakta bir ona bir diğerine binerken teyze sakin ve buruk bir şekilde dikkatli yavaş ol canım düşüp te yaralanma dikkat et .
    Teyze atmışını devirmiş gözlüklü boyu 1.50 1.60 civarında başı örtülü yıpranmış bir tip belki de öyle görünüyordu ama elindeki bir şeye sürekli bakıyor neredeyse torununu unutacak dalgınlıkta acaba bu kadın neden böyle bir sürü neden buluyorum en çok sorunun kocasını kaybettiğini onun resmine bakarak kendini avuttuğunu düşünüyorum. Bazense uzakta olan çocuklarını resimlerine baktığını düşünüyorum oysaki her şey teyze ve torununun oradan gittiğinden sonra anlaşılıyor. Teyze baktığı kağıdı çöpe atıyor bende merakla açıp baktığımda büyük bir üzüntüye kapılıyorum aklıma bile getiremediğim bir şey aslında artık çok olağan bir şey ama benim yapamayacağım bir şey.
    Huzurevi reklamıymış demek ki ya oğlu yada kızı teyzeyi huzurevine verecekmiş hiçbir yorum yapmak istemiyorum. Üzgün bir şekilde moral alacağım yerden ayrılıyorum. Kendimi büyük bir alışveriş merkezine orda ki markete atıyorum. Marketin içerisinde gezerken kasiyer arandığı yazıyordu bunu görüp hemen danışmaya iş için nereye başvuracağımı sordum. Tabi bu sıra iş için gerekli beceriler ve hangi saatler çalışıldığı gibi bilinen soruları soruyorum. Her şey tıpkı beni tarif ediyor. Güler yüzlü seri ve özellikle can alıcı kısmı gece çalışabilecek biri neyse formu doldurup eve dönüyorum. Tabi şimdi bunu anneme nasıl anlatacağım işe alınsam bile bizimkiler çalışmama izin vermez ki.
    Evle market arası on dakika yol hemen eve varıyorum. Annemin neler soracağı gözümün önünden geçiyor. Klasik başlangıç sınav ne olacak. Zaten olmaz hiç heveslenme burada çok kalmayacağızki.
    Evin önündeyim tam kapının ziline çalacakken yüzümde bir tebessüm ifadesi kendiliğinden gelen durduk yere , nedeni belli ama ilginç artık ne olacağıma karar vermiştim.Psikoloji okuyacaktım çünkü bu bana zevk veriyordu ve insanlarla ilgililenmekte hoşuma gidiyordu. Kapıyı çaldım biraz bekledikten sonra annem kapıyı açtı içeriye girdik sofra kurulmuş elimi yıkadıktan sonra oturdum annem yayla çorbası doldururken baban aradı.Bugün bizi almaya gelmeyecekmiş ve bizim bir süreliğine burada kalmamızı gerektiğini söyledi.Ama anne neden burada biraz daha duracağız neden?biliyorum derslerini dershaneyi düşünüyorsun ama kaydını buraya alırım yapacak bir şey yok işler bu sıra böyle dedi.ama arada bir problem olduğu belliydi,kimse bana bir şey söylemiyor bunu şimdi deşmeyeceğim bir bombada benden çıkıyor.çalışmak istiyorum anne hatta başvuru yaptım markette kasiyerlik yapacağım akşamları markette çalışacağım sabahları da ders çalışacağım.Sabahları da kendim sınava hazırlanacağım bu arada psikoloji okumaya karar verdim.sizin dediğiniz gibi tıp okumayacağım lütfen benim isteğim gibi yaşamama engel olmayın lütfen senden sadece destek bekliyorum madem buradayım zaten sizden başka kimseyi tanımıyorum burada bari birazcık sosyalleşmemi sağlamak için engel olma
    Çorbalar bitmek üzereydi.nenem,hanım çocuk ne yapmak istiyorsa onu yapsın sıkmayın bu çocuğu bu kadar sıra makarnaydaydı.Annem suskunluğunu bozarak tamam hadi bu seferde böyle olsun bakalım böyle nasıl olacak evet hayat senin hayatın ne okumak istiyorsan oku tabi bu konuda sana hiç birşey söyleyemem ama seçtiğin bölümde güzelmiş.artık hayırlısı
    Teşekkürler anne böyle düşüneceğini biliyordum inan ki bu benim için çok iyi olacak en azından biraz hayatı anlamamı sağlayacak sofradan kalkıp biraz televizyonunda kanal değiştirdikten sonra televizyonu kapatıp odama çekildim.uzandıktan sonra gözlerim kapattım birkaç dakikada sonra uyumuşum sabah erken ders çalışmaya başladım. Annem beni çok iyi tanırdı ders çalıştığımda rahatsız edilmeyeceğimi ve yemekleri saatinde yediğimi bilirdi.tam açıktığımı hissettiğim zaman annem hemen o arada elinde tepsi çıkıverirdi.
    Birkaç gün böyle sürüp gitti. Ne zaman bir şeye başlasam mutlaka o işi yapardım hiçbir zaman yarım bırakmazdım ya zamana bölerdim ya da o an bitirirdim üç dört gün sonra marketten haber gelmişti çalışmaya başlayabilirdim hemen telefonu alır almaz bizimkiler bağırarak marketten çağırıyorlar.
    İşe girmişim yakında başlıyorum ben şimdi işle görüşmeye gidiyorum koşa koşa markette giderken geçtiğim yerler her zaman gördüğüm insanlar daha farklı görünüyordu. Gözüme sanki hepsi benim neşemden haberdar hepsi bunu kutluyor alışveriş merkezine girdim doğru markette yöneldim . danışmaya gittim ben buraya iş başvurusunda bulunmuştum. Kabul edilmiş onunla ilhili bilgi almak için geldim. Danışmada ki bayan adımı sordu erdem dedim biraz beklersen evraklarını bulacağım sonra iş ilgili detayları sana söylerim bu ara benim adım Aylin tanıştığımıza memnun oldum bu arada yeni işiniz hayırlı olsun umarım seversin bana söyledikleri de hoşuma gitmişti.tebesümle karşılık verdim nihayet kabul belgesi buldu evet gelgelim işe ne zaman başlayacağına ve burada yazılana göre deneyimin yok onun için bu arada bugün kasiyer arkadaşlarından biriyle çalışacaksın o sana nasıl yapacağını öğretecek.Ücrete gelince akşam olduğu için müşteri az olacaktır doğal olarak 300 tl başlarsın ve beğenilirsen 400 olabilir ne diyorsun ? sorun yok benim için uygundur bana üniforma vermeyecek misin ?
    Ya pardon tezgahın altında bana olabilecek erkek tişörtlerin birini verdiler migros tisörtlerinden biri Aylin kasiyerlerden Fırat bey danışmaya lütfen diye megafonla söylüyordu . iki dakika sonra Fırat geldi bu kasiyer arkadaşımız erdem bugün senin yanında işlerin nasıl yapılacağını öğrenecek olurmu.? fırat çevik birisine benziyordu kendinden emin bir ses tonuyla tabiki olur ben erdeme yardım ederim fırat’la Aylin yanından ayrıldıktan sonra Fırat ee ne yapıyorsun öğrenci misin?anlat bakalım kendini de dedi.bende bir heyecanla lise yeni bitti evde kendim üniversite sınavına hazırlanıyorum akşamları da burada çalışacağım gülerek evin tek çocuğum dedim.aslında benim işe parasal yönden ihtiyacım yoktu .sadece yeni insanlarla tanışmak biraz hayatı tanımak için başvuru yaptım hım iyiymiş ya madem candan bu kadar çok çalışmak istiyorsun bu şekilde güzelmiş bu durumun kasalara gelmiştik haftanın ilk günü olarak kalabalıktı.fırat kasanın başına geçti bana da sende poşetle ordan olur mu?olur ama benden her şeyi öğrenmemi beklemiyorsun dimi ?ikimizde birbirimize bakarak gülüştük kalabalık yatışsın her şeyi anlatacağım der demez kasalardaki sıra bölünmeye başladı.tabi ki bize düşen nasibimizi aldık .bel ki dört saat hiç aralıksız poşet açıp kapattım neyse ki artık çok az kişi kalmıştı bende asıl işimi öğrenecektim bana kredi kartlarını nasıl aktif edeceğimi ondan nasıl para çekeceğimi hangi tuşun hangi işlevi yaptığı gibi ıvır zıvır ne biliyorsa anlattı bende hemen dediklerini anladım.kaptım ve uygulamasını ,fıratın gözetmenliğinde yaptım evet gayet Başarlıydın saat akşam 7 ye gelmişti artık sabahçılar gidecekti sıra şimdi akşamcılardaydı.fıratta çok teşekkür ettim telefonlarımızı birbirmize verdik ve görüşmek üzere ayrıldık
    İlk müşterim yaşlı bir bayan olmuştu hala hatırlıyorum pamuklu bir terlik almıştı iki saat etiketi okutmaya çalıştım içimden de ne kadar küfür etmiştim terliğe neyse sonra yan kasiyer arkadaşım esra yardım etmişte ,sadece her şey geçirerek değil bazen de üzerindeki yazıları yazarak okuttuğumuzu bil ilk on müşterimin ne aldığını özenle inceliyordum.sonradan sonradan artık kimse gelirse gelsin ne aldığı ile ilgilenmez olmuştum ama bu iş sandığımdan çok zor olduğunu anladım ve beni çok yoruyordu bir yandan der bir yandan market yürümüyordu . üçüncü haftanın sonunda ayline gidip artık yapamacağımı öğrenci olarak artık yürütemeyeceğimi söyledim .yeni biri gerektiğini ve yeni kişi gelene kadar bu işi yapacağıma söyledim bu geçen sürede hiç görmemişti aylinle konuşmamız arasında dört gün geçmişti Aylin megafonla erdem bey danışmaya lütfen diye çağırmıştı bana yeni arkadaşın geldiğini söylemişti ve bugün ona işlerin nasıl yapılacağını öğretecek en son olarak tekrar aylini görecektim yeni arkadaşın adı altuğdu altuğuyla kasaya gittik.çok şanslıydı poşetleme yapmayacaktı direk asıl konulardan başlayacaktı biraz safca birisine benziyordu ama zekiydi hemen işi kapıveriyordu bir iki müşteriyi benim gözetmenliğimde kasadan ürünlerini geçirirken altuğda güzelce okutuyor ürünleri ve kırk yıllık kasiyer gibi işlemleri gerçekleştiriyordu. Artık altğun yaından demir almak zamanı gelmişti aylini yanına gittim benden gerçekten memnun olduklarını söylemişlerdi tekrar benimle çalışmak istediklerini söylediler. Ve beni muhasabeye yöneltti benden gerçekten bu ortamda birçok şeyler öğrenmiştim ve güzel insanlarla tanıştığım için çok mutluydum sana bir şey sorabilir miyim?fırat ‘ı hiç göremedim o nerde Aylin senin işe girdiğin zaman o işten ayrıldı yeni bir işe başlayacağını söylemişti.benim gözlerim dolu dolu oldu ayrılırken hoşçakal muhasebeden paramı aldıktan sonra eve doğru ilerledim fıratı aradım telefon çaldı çaldı açan olmadı .bende birkaç denemeden sonra aramayı bıraktım nasıl olsa geri dönecekti diye düşündüm.Evin önüne geldim posta kutusunda mahkeme kağıdı duruyordu boşanma celbi duruyordu babamla annem ayrılamaya karar vermişler bizim burada kalma sebebimiz buymuş.nedense her olayı olabilecek bir durum gibi normel karşılıyorum kapıyı çaldım anneme zarfı verdim annem şaşkınla bana baktı.beni görünce şaşırdı işte olacağını sanıyordum iş okul derken annemi ihmal etmiştim kazandığım parayı da hiç ellemeden anneme verdim.onunda emekliği anca idare ettiriyordu bizi artık Dna testinden vazgeçmiştim hiçbir şey demeden.
    Hiçbir şey yemeden doğru odama çıktım derinlemesine bir uyku uyudum sabah kalktım üzerime güzelce giyindim annemi de alıp şöyle bir dolaşmayı istiyordum şöyle muhabetleri eder sorunları ve soruları çözmeye çalışırdım.aşağıya indim kahvaltı hazırlanmış annem ve ninem yemeye başlamışlardı anne,hadi kalk gezmeye gidiyoruz nene,sende evde yalnız kalsan kırılmasın deme nene yok torun kırılmam siz keyfinize bakın beni merak etmeyin annem hadi gidelim o zaman aneminde konuşacak çok şeyleri vardı .belli başlı boşanma kağıdı görünce ne hissettin erdem ?anne hiçbir şey hissetmedim sonuçta bu sizin aranızdaki bir karar siz gine benim annem ve babamsınız karar sizin ama neden oldu?neden ayrılıyorsunuz merak ettiğim şey bu?annem artık geçinemiyoruz bu bana mahkul bir cevap olarak gelmemişti annem babam yoksa seni aldattı mı annem ağlamaklı bir şekilde yok dese de her şey belliydi. Anne üzülme bu olay her kadın başına gelebilir bak bazıları hala bu durumun farkında değil ben gerçekten iyiyim anne artık hazırlıklıyım olabilecek her şeye yönünü çizebiliyorum.
    Sınav olmuş bitmişti arada bir ay geçtikten sonra sınavı kazanmıştım ,babamla annem boşandıktan sonra ilk defa bugün defa yan yana gelmiştik.her ikisine de emeklerinden dolayı çok teşekkür ettim
    KARANLIK BİR ODADA YOLCULUĞA GÜNEŞLİ BİR GÜNDE SON VERİYORUM.


      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 9:51 am