Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Türkiye'den erişim engeli nedeniyle yeni adresimiz: turkcetoplulugu.weebly.com

Nar Ağacı
Nazan Bekiroğlu
(%25 İndirimle)
Beyaz Türkler K.
Alev Alatlı
(%25 İndirimle)
turkcetoplulugu.weebly.com Topluluğumuzun yeni adresi
Kendini Açma
B. Çetinkaya

    BİR BAHÇE DÜŞÜ-ALİ ÇOLAK

    avatar
    00901060020


    Mesaj Sayısı : 9
    Kayıt tarihi : 13/10/09

    BİR BAHÇE DÜŞÜ-ALİ ÇOLAK Empty BİR BAHÇE DÜŞÜ-ALİ ÇOLAK

    Mesaj  00901060020 Perş. Haz. 03, 2010 3:55 pm

    KİTABIN ADI: Bir Bahçe Düşü
    KİTABIN YAZARI: Ali ÇOLAK
    YAYINEVİ: Ötüken Yayıncılık
    YAYIN YERİ-TARİHİ: İstanbul-2007

    ALİ ÇOLAK: 1965’de Nazilli’de doğdu. Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’nde başladığı yüksek öğrenimini, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı (1988). Dergilerde deneme ve incelemeleri yayımlandı. 1989’da İzmir’de, edebiyat dergisi Kırkikindi’yi çıkardı. Bir süre Milli Eğitim’de edebiyat öğretmenliği yaptı. Bir özel öğretim kurumunda öğretmen ve yönetici olarak çalıştı. Yayımlanmış altı kitabı bulunan yazar, 1996’da Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından ‘yılın deneme yazarı’ seçildi. 1992’den bu yana Zaman gazetesinde yazan Ali ÇOLAK, halen bu gazetenin kültür-sanat sayfası editörlüğünü yürütüyor.
    Yazarın Yayımlanmış Kitapları; Mavisini Yitirmiş Yaşamak, Günlük Güneşlik Şarkılar, Periyi Uyandırmak, İnce Sözler, Günsarısı, Günün Ötesi.

    KİTAPDAN BİR KESİM: “Bir bahçe düşü kurmadığım zaman olmuyor neredeyse. Bir bahçe evet, şöyle korunaklı, küçücük… Kıyısı boyunca renk renk ortancalar köpürecek. Duvarın üstünden morsalkımlar sarkacak baharda. İlla ki çelimsiz de olsa bir erik olacak, bir ayva, bir çam… Erik ağacı, kış biter bitmez ilkyazı müjdeleyecek. Sonra nisan geldi mi ayva, ‘bak işte, yaz geliyor’ diyecek. Çam, dağların kokusunu anımsatacak durduğu yerden. Bir küçük leylak ağacı köşede, buram buram kokutacak çiçeklerini. Sonra bir köşesinde el kadar bir toprağa maydanoz, kıvırcık, soğan, biber ekeceğiz. Küçücük bir bahçe işte, içinde gezinip sokağın kirinden arınacağız. Bahçe nedir ki zaten bir kaçış ve sığınma yeridir… Toprakla haşır neşir olduğun, içinin karasını döktüğün, yeğnelip kuşa döndüğün bir korunak. Ne diyordu Dağlarca bir şiirinde: “İnsan sokakta olmayabilir / bazı garip vakitlerde / muhakkak bahçelerdedir.”


    KİTAPDAN ARTILAR-EKSİLER: Kitap ‘Bir Bahçe Düşü’ ve ‘Dilsizlik Korkusu’ olmak üzere iki ana bölüm ve 52 denemeden oluşmaktadır. Yazar ‘Bir Bahçe Düşü’nde ‘korunaklı bir bahçe’, hülyası kuruyor. Âşık olunan, dost bilinen ağaçlardan söz ediyor. Ve daha başka şeylerden… Otel odası yalnızlıklarından, sabah uykularından, yaz yolculuklarından, sokaklara ‘aşk’ yazan adamdan… Kitabın ikinci bölümünde ise yazarın, edebiyatımızın ve yazı hayatının güncel sorunları üstüne yazdığı denemeler yer alıyor.
    Yazar kitabın birinci bölümünde çeşitli özlemlerinden bahsederek okuyucuyu sıkmayan akıcı bir üslup kullanmıştır. Dili oldukça sade ve anlaşılırdır. Ali Çolak, her yazısında bir Yazardan bahsedip onun düşünceleri çerçevesinde denemelerini oluşturmaktadır. Bazı denemeleri okuyucuda tebessüm oluşturacak derecededir. Buna örnek olarak benimde çok hoşuma giden ‘Hırsızlarım Sağ Olsun!’ adlı denemesini verebiliriz. Bu denemesinde yazar, hırsızına, evi dağıtmadığı, çalışma odasına girip bilgisayarına el sürmediği için teşekkürlerini dile getirmiştir. Bir bakıma hayatla ne kadar barışık, her şerde bir hayır arayan yönünü göstermiştir. Diğer hoşuma giden denemesi de ‘Aşk Yazılmaz Artık Yazılmamalı’ adlı denemesidir. Bu yazısında Ali Çolak, aşkın yazılmaması gerektiğinden, bunun aşkı sıradanlaştırdığından bahsetmiş, denemesinin sonunda da ’ Peki, şimdi ben ne yapmış oldum?!..’ cümlesini kullanmıştır. Bu cümlesiyle bir bakıma öz eleştiri yapabildiğini göstermiştir. Kitabın birinci bölümünden genel olarak bir şeyler söyleyecek olursak, okuyucuyu sıkmayan, akıcı, anlaşılır, sade bir di kullanılmış, duygu tonlamalarına fazlaca yer verilmiş, betimlemeler özlem duygusunu daha da büyülemiştir. Kitabın ikinci bölümüne gelecek olursak, yazar bu bölümde birçok yazarın eserlerinden yola çıkan, ‘benim aklıma hiç bu gelmezdi’ dedirtecek denemelere yer vermiştir. Ayrıca edebiyatımız ile ilgili güncel sorunların üzerinde fazlaca durmuştur. Aslında ilgimi çeken bölüm, ikinci bölüm olması gerekirken, ben yazarın bu bölümdeki çoğu denemesine kendimi veremedim. Bu kitabın ikinci bölümünden fazla zevk alamamama neden oldu. Fakat bu, tamamen benim kişisel beğenimden kaynaklanmaktadır.
    Bilindiği gibi bu tür kitaplar çeşitli deneme yazılarından oluşmaktadır. Dolayısıyla kimi yazılar okurun çok fazla beğenisini kazanırken kimileri de gereğinden az ilgi görmektedir. Bu nedenle herkesin sadece bu kitapla sınırlamaksızın, bu tür eserleri okumasını tavsiye ederim.
    MÜNTEHA ALDEMİR..

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 12:20 pm