Kitabın Adı:Felsefe-Tarih-Edebiyat Üzerine
Kitabın Yazarı:İzzet Tanju
Yayın Yeri:İstiklal Cad. Ankara Han 65/3 34433 Beyoğlu-İstanbul
Yayıncı:Ötüken Neşriyat A.Ş.
Yayımlanma Tarihi:2008
Baskı Sayısı:1. Baskı
Sayfa Sayısı:151
Fiyatı:10 TL
ISBN 978-975-437-682-1
YAZAR HAKKINDA
1933 yılında İstanbul'da doğmuştur.Vefa Lisesi'ni ve İstanbul Üni-
versitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiştir.Yazı hayatımıza 1968'de
Raymond Aron'dan yaptığı çeviriyle girmiştir.Cemil Meriç'le çalış-
mıştır.Çeviriler ve üslubuyla dikkat çekmiştir.
Eserleri
Endülüste Raks-Aşk Üstüne, Aşıklar Üstüne (İspanya hakkında)
Tarih Üzerine Düşünceler(Çin, Hind, Önasya ülkeleri hakkında)
Batı Karşısında Milli Düşünce
Dostoyevski (Hayatı, çelişkileri vb.)
Cihan Fatihi CENGİZ-HAN
Eserde denemeler Felsefe, Tarih ve Edebiyat başlıkları altında
toplanıyor.Yazar ilk denemede Humbolt adlı edebiyatçı, bilgin,
diplomat ve dilbilimciden Batılıların filozof yarattığını anlatıyor.
Bizdeki büyük insanları eleştirerek küçülttüğümüze değiniyor.Humbolt
un insanları anlamak için dile yoğunlaştığını söylüyor.
Aristo'nun eserleri; Yunanlı yorumcular, yeni eflatuncular,
Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler vb. gruplar arasında yayılmış-
tır.Yine günümüzde bu ünlü düşünür karşılaştırarak, eleştirerek
yeni baştan anlamaya çalışılıyor.
Husserl 'Avrupa kendi evidir insanlığın.' demektedir.Yazar
sadece Batıda felsefe ve filozof var düşüncesine karşı çıkarak
Doğuda da iyi filozofların yetiştiğini anlatıyor-Hindli filozof
Şankara'yı örnek gösteriyor-.
Schelling'in 'Vahyin Felsefesi' kitabının 'Vahyedilmiş Felsefe'
diye anlaşıldığını ve dini içerikli bir kitap olduğu düşünüldüğü
için pek ilgi görmediğini anlatıyor.Schelling burada 'vahiy' keli-
mesini bildiğimiz anlamda -yetkili bir aracının ilettiği ilahi
kelam- değil 'Tanrı neden dünyayı yaratarak kendini belli etti'
manasında kullanmıştır.İsteği felsefe ile din arasındaki çatışmayı
ortadan kaldırmaktır.Schelling'e göre vahiy 'tartışmadan uyulan'
değildir.Öyle olsaydı düşünce felsefi olmazdı.Bence insanlar en
azından dini duygularının istismar edilmemesi için dini konularda
düşünmeliler,din içerikli her şeyi düşünmeden kabül etmemeliler.
Alain de Libera 'Oryaçağda Düşünmek' adlı eserinde bir
önyargıdan bahsediyor-Ortaçağ metinlerinin hazır doktrinler
olduğunu düşünmemiz, eleştri, felsefe olabileceğini düşünmememiz-.
Ortaçağ aydınının da Ortaçağ felsefesini bildiğini, aklını
kullandığını, her şeyi düşünebildiğini belirtiyor.
Batı'nın ve İslam'ın geçmişinin ve geleceğinin birbiriyle
ilişkisi ortaya konulmadan anlaşılamayacağını belirtiyor.
19. yy Rus Edebiyatı'nın geleceği okuyan bir edebiyat olduğun-
dan,ünlü Rus şair ve yazarlardan bahsediyor.Arap ve Fars edebiyatın-
dan, Mısırlı romancı Sunullah İbrahim ile yapılan röportajdan
bahsediyor.Japon tarih yazıcılığı anlatıyor, diğer Asya ülkelerine
değil de Batı tarih yazıcılığına benzediğini belirtiyor ve
Japonya'nın doğusu ile batısı arasındaki farkları çeşitli
etkinliklerden çıkarabileceğimize değiniyor.Bu bölümde daha değişik
beklentilerim olduğu için hayal kırıklığına uğradım.Ben gezi yazısı
tadında biraz da Japonların günlük hayatını anlatan ve değer
yargıları hakkında bilgi veren bir yazı bekliyordum ama yazarın
üslubu da olmasaydı tarih metni gibiydi.
Yazar oldukça anlaşılır, sade ve akıcı bir dil kullanmış.
Üslubunu çok beğendim, etkileyiciydi, güldüğüm sözler bile oldu.
Konuları genelde ilgi çekiciydi.Farklı konular olduğu için çok
fazla sıkmadı.Rus şiirlerinin bulunması kitaba ayrı bir güzellik
katmış.Ben ilk defa okumuştum ve çok güzeldi.Bu kitabı okumasını
herkese tavsiye ederim.
Kitabın Yazarı:İzzet Tanju
Yayın Yeri:İstiklal Cad. Ankara Han 65/3 34433 Beyoğlu-İstanbul
Yayıncı:Ötüken Neşriyat A.Ş.
Yayımlanma Tarihi:2008
Baskı Sayısı:1. Baskı
Sayfa Sayısı:151
Fiyatı:10 TL
ISBN 978-975-437-682-1
YAZAR HAKKINDA
1933 yılında İstanbul'da doğmuştur.Vefa Lisesi'ni ve İstanbul Üni-
versitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmiştir.Yazı hayatımıza 1968'de
Raymond Aron'dan yaptığı çeviriyle girmiştir.Cemil Meriç'le çalış-
mıştır.Çeviriler ve üslubuyla dikkat çekmiştir.
Eserleri
Endülüste Raks-Aşk Üstüne, Aşıklar Üstüne (İspanya hakkında)
Tarih Üzerine Düşünceler(Çin, Hind, Önasya ülkeleri hakkında)
Batı Karşısında Milli Düşünce
Dostoyevski (Hayatı, çelişkileri vb.)
Cihan Fatihi CENGİZ-HAN
Eserde denemeler Felsefe, Tarih ve Edebiyat başlıkları altında
toplanıyor.Yazar ilk denemede Humbolt adlı edebiyatçı, bilgin,
diplomat ve dilbilimciden Batılıların filozof yarattığını anlatıyor.
Bizdeki büyük insanları eleştirerek küçülttüğümüze değiniyor.Humbolt
un insanları anlamak için dile yoğunlaştığını söylüyor.
Aristo'nun eserleri; Yunanlı yorumcular, yeni eflatuncular,
Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler vb. gruplar arasında yayılmış-
tır.Yine günümüzde bu ünlü düşünür karşılaştırarak, eleştirerek
yeni baştan anlamaya çalışılıyor.
Husserl 'Avrupa kendi evidir insanlığın.' demektedir.Yazar
sadece Batıda felsefe ve filozof var düşüncesine karşı çıkarak
Doğuda da iyi filozofların yetiştiğini anlatıyor-Hindli filozof
Şankara'yı örnek gösteriyor-.
Schelling'in 'Vahyin Felsefesi' kitabının 'Vahyedilmiş Felsefe'
diye anlaşıldığını ve dini içerikli bir kitap olduğu düşünüldüğü
için pek ilgi görmediğini anlatıyor.Schelling burada 'vahiy' keli-
mesini bildiğimiz anlamda -yetkili bir aracının ilettiği ilahi
kelam- değil 'Tanrı neden dünyayı yaratarak kendini belli etti'
manasında kullanmıştır.İsteği felsefe ile din arasındaki çatışmayı
ortadan kaldırmaktır.Schelling'e göre vahiy 'tartışmadan uyulan'
değildir.Öyle olsaydı düşünce felsefi olmazdı.Bence insanlar en
azından dini duygularının istismar edilmemesi için dini konularda
düşünmeliler,din içerikli her şeyi düşünmeden kabül etmemeliler.
Alain de Libera 'Oryaçağda Düşünmek' adlı eserinde bir
önyargıdan bahsediyor-Ortaçağ metinlerinin hazır doktrinler
olduğunu düşünmemiz, eleştri, felsefe olabileceğini düşünmememiz-.
Ortaçağ aydınının da Ortaçağ felsefesini bildiğini, aklını
kullandığını, her şeyi düşünebildiğini belirtiyor.
Batı'nın ve İslam'ın geçmişinin ve geleceğinin birbiriyle
ilişkisi ortaya konulmadan anlaşılamayacağını belirtiyor.
19. yy Rus Edebiyatı'nın geleceği okuyan bir edebiyat olduğun-
dan,ünlü Rus şair ve yazarlardan bahsediyor.Arap ve Fars edebiyatın-
dan, Mısırlı romancı Sunullah İbrahim ile yapılan röportajdan
bahsediyor.Japon tarih yazıcılığı anlatıyor, diğer Asya ülkelerine
değil de Batı tarih yazıcılığına benzediğini belirtiyor ve
Japonya'nın doğusu ile batısı arasındaki farkları çeşitli
etkinliklerden çıkarabileceğimize değiniyor.Bu bölümde daha değişik
beklentilerim olduğu için hayal kırıklığına uğradım.Ben gezi yazısı
tadında biraz da Japonların günlük hayatını anlatan ve değer
yargıları hakkında bilgi veren bir yazı bekliyordum ama yazarın
üslubu da olmasaydı tarih metni gibiydi.
Yazar oldukça anlaşılır, sade ve akıcı bir dil kullanmış.
Üslubunu çok beğendim, etkileyiciydi, güldüğüm sözler bile oldu.
Konuları genelde ilgi çekiciydi.Farklı konular olduğu için çok
fazla sıkmadı.Rus şiirlerinin bulunması kitaba ayrı bir güzellik
katmış.Ben ilk defa okumuştum ve çok güzeldi.Bu kitabı okumasını
herkese tavsiye ederim.