Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Türkiye'den erişim engeli nedeniyle yeni adresimiz: turkcetoplulugu.weebly.com

Nar Ağacı
Nazan Bekiroğlu
(%25 İndirimle)
Beyaz Türkler K.
Alev Alatlı
(%25 İndirimle)
turkcetoplulugu.weebly.com Topluluğumuzun yeni adresi
Kendini Açma
B. Çetinkaya

    Ölüm ve aşk

    avatar
    01001100041


    Mesaj Sayısı : 1
    Kayıt tarihi : 20/12/10

    Ölüm ve aşk Empty Ölüm ve aşk

    Mesaj  01001100041 Ptsi Ara. 20, 2010 10:52 am

    Sabah uyandığımda saat 8’di.Bugün üniversite tercih sonuçları açıklanacak ve ben çok heyecanlıyım. Büyük bir heyecanla saatin dokuz olmasını bekledim. Zaman geçmek bilmiyordu. Beklenen saat gelmişti artık… Bilgisayarın başına geçtim . Büyük bir korku ve heyecanla sonucuma baktım. Balıkesir üniversitesi gıda teknisyenliğini kazanmıştım. Çok mutlu oldum. Hemen aileme bu mutlu haberi vermek için odaya geçtim. Ailem bu habere çok sevindi. Annem sevincinden ağlamaya başladı.

    Bir hafta sonra kayıtlar başladı ve annemle ile birlikte kaydımı yaptırmaya gittim. Hayallerim sonunda gerçek n olmuştu artık ben de bir üniversiteliydim. Artık son hazırlıklarımı yapmaya başlamıştım. Bir yandan çok mutluydum bir yandan da çok üzülüyordum. Ailemden ilk defa uzun bir süre ayrı kalacaktım. Hazırlıklarımı tamamladım ailemden ayrılmak çok zor oldu. Annemden bir türlü ayrılamadım. Ama orda beni yeni bir hayat bekliyordu. Geleceğim için en büyük adımımı attım, üniversiteyi kazandım. İzmir’den yola çıktım son defa arkama dönüp baktığımda ailemin benim en değerli varlıklarım olduğunu bir kez daha anladım. Bundan sonra bilmediğim bir şehirde yapayalnız olacaktım. Balıkesir’e vardım ve yurda gidip eşyalarımı yerleştirdim. Arkadaşlarla tanıştım. Ben ikinci öğretimdim akşam gidecektim okula. Yol yorgunluğu vardı üstümde, yatıp biraz dinlendim. Acaba buraya alışabilecek miyim diye düşündüm, merak ediyordum bundan sonraki hayatımı… Yeni bir hayat kurabilecek miydim burada bilmiyorum… Günler geçmeye başladı… Nasıl geçecek derken bir anda alışmaya başladım buraya. Arkadaş ortamı kurdum kendime. Arkadaşlarla akşam beraber okula gider çıkışlarda beraber gelirdik yurda. Akşam geldiğimde hemen namazımı kıldım. Her namaz kıldığımda içimde bir ferahlık olurdu .Kendimi rahatlamış hissederdim. İbadetlerimi hiç eksiltmeden yaparım .Ailemde bu yönüyle pek bir tutucudur .Ailemden gördüğüm bu terbiye ile onlara layık olmaya çalışıyordum . Onları çok özlüyorum. Annem her an aklımda …
    Aradan bir ay geçmişti…
    Okula arkadaşlarıma iyice alışmıştım artık boş vakitlerimizde bir yerlere gidiyor ve eğleniyorduk.Manevi duygularım yerini eğlenceye zevke bırakmıştı. Ailemden uzak olmam artık üzmüyordu beni, çok güzel vakit geçirmeye başlamıştım. Arkadaşlarım üniversitede ders çalışmanın gereksiz olduğunu söylüyorlar ve vakitlerinin çoğunu eğlenerek geçirme taraftarıydılar.Bana da bu hayat çok keyifli gelmişti ailemden uzakta sorunsuz ve rahat bir hayattı yaşadığımız…
    Sınavlar yaklaşmıştı ve ben derslere girmediğim için her şeyden habersizdim ne yapacağımı şaşırmıştım , oturup düşündüğümde anladım ki çok boş ve gereksiz bir hayat içindeyim .Her şeyin farkındaydım , yanlış yolda olduğumu bile bile bu hayat bana tatlı geliyordu.Arkadaşlarımdan vazgeçemiyor onlarsız yapamıyordum.
    Sınıfımda ŞEYDA isminde bir arkadaşım vardı. Çok iyi anlaşıyorduk. Onlara gidip geliyordum . O gece de onlara kalmaya gitmiştim…
    O gece Şeyda Tayfun diye birisiyle telefonda konuşuyordu daha birbirlerini görmemişlerdi.O gece görüşmeye karar verdiler. Benimde onun yanında olmamı istedi bende onu yalnız bırakamadım. Şeyda çok heyecanlıydı. Onu sakinleştirmeye çalışıyordum, benim de içimde sebebini anlayamadığım yersiz bir heyecan vardı. Giyindik, süslendik , yurttan çıktık.Tayfun arabasıyla önümüzde durdu ve onun gözlerini gördüğümde bakakalmış gözlerimi gözlerinden ayıramamıştım. Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Arabaya bindik bir anda korku kapladı içimi, bilmediğim hiç tanımadığım birinin arabasına binmiştim. Ailem geldi hemen aklıma duysalar ne kadar üzülürlerdi…
    Tayfun dikiz aynasından sürekli bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırmaya başka yerlere bakmaya çalışıyordum ama nafile gözlerini ben den ayırmıyordu. Şeyda bu durumu fark etti ve sürekli ikimize bakıyordu. Bu durum onun pek hoşuna gitmemişti. Ben hislerime karşı koymaya çalışıyordum , duygusal düşünmemeye çalışıyordum mantığımla hareket etmeliydim , çünkü Şeyda benim en yakın arkadaşımdı onun üzülmesini istemezdim ama Tayfun da bana karşı çok ilgi gösteriyor bana sürekli sorular soruyordu .Ben bu durumdan çok rahatsız olmuştum. Şeyda da rahatsızdı, belliydi. O gecenin bitmesi için dua ediyordum. Bizi gürültülü alkollü bir mekana götürdüler. O gece ilk kez alkol almıştım. Alkol içtikten sonra sapıtmış piste çıkmış oynamaya başlamıştım hiç bir şey umurumda değildi. Kendimi kaybetmiştim. Mekan da bir çocuk benimle dans etmek istedi ve beraber dans etmeye başladık Tayfun bu durumdan rahatsız olduğunu gösterircesine bizi mekandan çıkardı ama ben alkolünde etkisiyle dans etmeye devam etmek istiyordum ama kolumdan çekip beni götürdü. O gece bitmiş ve biz yurda gidemeyeceğimiz için bir arkadaşımızın evine gitmiştik. Sızıp kalmışız zaten sabah uyandığımda başım çatlayacak gibi ağırıyordu. Aklımdan bir bir yaşananlar geçti ve çok utanıyordum kendimden ve yaptıklarımdan …
    Kimse ile konuşmuyor yemek yemiyor yatağımdan çıkmıyordum aklım fikrim hep iki güzel gözü düşünüyordu , beni benden alan bugüne kadar hissetmediğim duyguları bana hissettiren o iki güzel gözü …
    Okula gidemiyordum Şeyda nın yüzüne nasıl bakardım Allahı’m ne yapacağımı şaşırmıştım…
    Bu nasıl bir histi . Onu gördüğüm günden beri aklımdan bir an olsun çıkmıyordu uyanır uyanmaz aklıma o geliyordu.
    Bir gece yatağımda kitap okuyordum telefonum çaldı bilmediğim bir numara tarafından aranıyorum telefonu açtım:
    -Efendim?
    -Beni tanıdın mı?
    -Hayır kimsiniz?
    -Ben Tayfun
    -Beni bir daha aramazsanız iyi olur , rahatsız etmeyin, lütfen
    -Lütfen sizden çok etkilendim bir kere konuşalım
    -istemiyorum diyorum lütfen beni rahatsız etmeyin dedim ve telefonu kapattım. halbuki onun sesini ilk duyduğumda onu tanımıştım onunla görüşmeyi o kadar çok istiyordum ki ama söyleyemedim gözlerim doldu ve ağlamaya başladım bu nasıl bir duyguydu elim ayağım titriyordu telefonum bir kez daha çalmaya başladı . Tayfun’du arayan ,.. Açmayı onun sesini duymayı o kadar çok istiyordum ki ama imkansızdı bizim ilişkimiz , farklı bakıyorduk farklı yaşıyorduk hayatı…
    Tayfun ısrarla arıyor bir kez daha beni görmek istiyordu bende istiyordum fakat duygularımı da ona belli etmek istemiyordum ondan kaçmaya çalıştıkça o bana yaklaşıyordu işler içinden çıkılmaz hale gelmişti bir yandan okul bir yandan ailem bir yandan hissettiklerim o kadar yorulmuştum ki hayat beni nerelere getirmişti.
    Çok geç bir vakitti dersimiz o gün uzun sürdü benim karnım çok acıkmıştı bir şeyler yemek için kantinde oturdum herkes gitmişti. Bende yemeğimi yedim ve çıktım okulun kapısında Tayfun’un arabasını gördüm ve hızlı hızlı yürümeye başladım.Arkamdan biri geliyordu farkındaydım ama dönmeye korkuyordum.Bir el uzandı sırtımdan ‘Yeşim’ dedi. Tayfun’du bu çok heyecanlıydım fakat güçlü olmalıydım hislerimi belli etmemeliydim. Döndüm efendim dedim konuşmak istediğini söyledi. Telefondaki gibi sert olamamıştım. Gözlerime baktığı anda heyecandan konuşamadım ne yapacağımı şaşırmıştım ve arabaya doğru yürüdük.yanında konuşamıyordum ama öyle bakıyordu ki her şeyi unutturuyordu gözleri.beni tanımak istediğini ve beraber vakit geçirmenin eğlenceli olacağından bahsediyordu.Bir şans istediğini söyledi bende ‘peki’ dedim ve beni yurda bırakmasını istedim
    Yurda geldim o kadar mutluydum ki onu düşündükçe sebepsiz bir gülümseme oluyordu yüzümde…Şeyda nın bu durumların hiç birinden haberi yoktu nasıl söyleyebilirdim ki böyle bir şeyi ondan sakladım .Gizli gizli buluşuyorduk. Arkadaşlarımdan iyice uzaklaşmıştım her şeyim Tayfun olmuştu .Şeyda ya bunu yaptığım için vicdan azabı duyuyordum ama engel olamıyordum hislerime…Zamanımızın çoğu beraber geçiyordu ben hem alkol içmeye hem de sigaraya başlamıştım.
    Bir gün Tayfun’la bir kafe de oturmuş kahvaltı yapıyorduk .Tayfun bir yere bakıyordu Şeyda bizi gördü dedi ben ise Tayfun’un şaka yaptığını düşündüm ve bende arkamı döndüm baktım Şeyda ile göz göze geldik, o an beynimden vurulmuşa döndüm bu durumu ona nasıl anlatacaktım.Kalktım ve Şeyda’nın arkasından koştum ağlayarak koşmaya başlamıştı, bende onun arkasından koşmaya başladım ve ‘konuşmak istediğimi’ söyledim. Beni dinlemek istemediğini onun umurunda bile olmadığımı beni görmek istemediğini söyledi.Onu çok üzmüştüm gönlünü almalıydım konuşması için zorladım fakat konuşmak istemiyordu.Bayağı bir uzaklaşmıştık mekandan …Şeyda’ dan özür diledim ve hislerime engel olamadığımı ona aşık olduğumu söyledim ama nafile beni dinlemiyordu biliyordum ki oda Tayfun’a aşıktı ve kalbi çok yaralanmıştı.Tekrar geriye döndüm yürürken yaptıklarımı düşünüyordum ama kendime engel olamıyordum.Deli gibi aşık olmuştum her şeye karşı koyuyor hiçbir şeyi umursamıyordum , tek istediğim şey Tayfun’un yanında olmaktı.
    Tayfun un yanına döndüm , şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Olan biteni merak ediyordu. Ona da anlattım ama halen aklım Şeyda da idi. Ne yapacağımı da bilmiyordum
    Uzun bir süre sessiz kaldım Tayfun’un yanında...Ne söyleyeceğimi nasıl davranacağımı bilmiyordum.Bir yandan arkadaşıma bunu yaptığım için kendimden nefret ediyor bir yandan da gözlerimi kör eden bu aşkın peşinden gitmekten alıkoyamıyordum kendimi. Uzun bir süreden sonra Tayfun yurda bıraktı beni. Yurdun kapısından içeri girdiğimde durup arkama baktım ve Tayfun’un hala gitmediğini gördüm. Gülümsedi bana ve el salladı bende sadece gülümsedim. Doya doya yaşayamayacak mıydım aşkımı ne zamana kadar sürecekti içimdeki bu sıkıntı… Uyuyamıyordum her an aklımda Tayfun vardı. Acaba ne yapıyor oda beni düşünüyor mu bilmiyorum… Ne yaparsam yapayım artık vazgeçemem ben ondan o gözleri gördüm unutamam o bakışları artık… Aşık olmuştum elimde değildi ne yaparsam yapayım vazgeçemem arkadaşıma rağmen olsa bile…
    Sabah büyük bir mutlulukla uyandım kararlıydım vazgeçmeyeceğim ondan. Bir mesaj geldi telefonuma Tayfun’dan. “Bugün bir yere oturup konuşalım mı” diye mesaj atmış. Bende büyük bir heyecanla “Olur” diye mesaj attım. Kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanıp hemen çıktım onu görmek için sabırsızlanıyordum. Bir kafe de oturduk.
    Tayfun konuya girdi:
    - Yeşim açık konuşacağım seninle , ben her şeye rağmen seninle birlikte olmak istiyorum eğer sende istersen.
    Tayfun’un yanındayken elim ayağım birbirine dolaşıyor iki cümleyi bir araya getiremiyordum. Ne söyleyeceğimi bilememiştim. Her şeyi göze almıştım, aslında hiçbir şey düşünemez olmuştum. Dünyada sadece Tayfun vardı sanki ondan başkası umurumda değildi.
    Benim de tek istediğim şey seninle birlikte olmak
    Diyebildim sadece gözlerine bakamıyordum. Heyecandan yüzüm önümde ellerimle oynuyorum bir yandan da ne desem diye düşünüyorum. Aşığım ben sana hem de deliler gibi demek istiyorum ama boğazımda düğümleniyor sözcükler bir türlü söyleyemiyorum. Onun için her şeyi yapabilirdim herkesi karşıma alabilirdim.
    Tayfun
    - Gözlerime bak! Dedi.
    Kafamı kaldırdım gözlerine baktım gözlerine baktıkça içimdeki ateş daha da alevleniyordu.
    Gözleri her şeyi unutturuyordu bana.
    Tayfun:
    -Gözlerin çok şey anlatıyor sen konuşamasan da ben her şeyi anlayabiliyorum. Sende benim kadar mutlusun.
    Hafifçe gülümsedim haklısın dermişçesine… Gözlerimi yine kaçırdım kendime uğraşacak bir şey bulmaya çalışıyordum. Artık kalkmalıydım ders saatim gelmişti
    Artık kalkmalıyım ben dedim ve beni okula bıraktı .Artık derslere girmeye karar vermiştim hayatımı düzene sokacaktım.Dersler çok iyi geçmişti artık her şeyden zevk alıyordum çok mutluydum .O hayatıma girdiğinden beri her şey gözüme güzel görünüyor .Telefonum çaldı .Arayan Tayfun idi .Nerede olduğumu sordu okulda olduğumu ,söyledim ne zaman çıkacaksın diye sordu . Dersin on dakika sonra biteceğini ve çıkacağımı söyledim tamam, dedi . ve telefonu kapattık. Dersten çıkmıştık . Yorulduğumu hissediyordum okuldan çıktım yürümeye başladım başımı kaldırdığımda karşımda Tayfun vardı. Beni okulun bahçesinde beklemiş. O kadar çok mutlu olmuştum ki heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım. Sarıldım boynuna atladım sevinçten…
    Arabaya bindik,nereye gitmek istediğimi sordu .
    _Sen yanımda olda fark etmez dedim ve romantik bir akşam yemeği yiyebileceğimiz bir yere gittik çok güzel vakit geçiriyordum onun yanında, yavaş yavaş alışıyordum ona … Birbirimizi tanımaya çalışıyorduk , artık yurda gitmeliydim ondan ayrılmak istemiyordum ama geç olmuştu yurda gitmem gerekiyordu, çok da yorgundum ama onun yanındayken bütün yorgunluğum geçmişti sanki …Hayat toz pembe gibiydi hiçbir şey gözüm görmüyordu yurda gittiğim gibi uyudum sabah erken uyanmalıydım derse geç kalmamalıydım
    Sabah okula gitmek için hazırlandım ve yurttan çıktım kapının önünde Tayfun u gördüm beni bekliyormuş şaşırmıştım beni çok sevdiğini anlamıştım
    Arabayla beni okula bıraktı. Onun bana olan ilgisi beni koruyup kollaması benim hoşuma gidiyordu .Ders çıkışı bir sürprizi olduğunu ve kendisini beklememi istedi.Merak ettim sordum ama söylemedi derse girdim ders başladı ama ben kendimi derse veremiyordum aklımdaydı, sürprizi ne olabilirdi? Ders bitti ama ben hiçbir şey anlayamamıştım dersten, büyük bir heyecanla dışarı koştum sürprizini merak ediyordum söylemesini istedim ama söylemedi ve gidince görebileceğimi söyledi ama ben meraktan çatlayacaktım gözlerimi kapatmamı istedi saat akşam 8.00 idi .Onu kırmayıp istediğini yaptım ama bir yandan da soru yağmuruna boğdum Tayfun u …
    Neyse ki gözlerimi açmamı istedi ve karşımda çok güzel bir ortam … sahil de romantik bir akşam yemeği …Çok hoşuma gitmişti , o kadar kendimi kötü alıştırmıştım ki bu sürprizlere her an bir sürpriz yapmasını bekliyordum İlk kez birini bu kadar sevmiştim hem de delicesine … onu kaybetmek hiç mi hiç istemiyordum . Gözlerim ondan başkasını görmüyor onsuz bir hayat düşünemiyordum . Nihayet oturduk sofra son derece büyük bir özenle hazırlanmış masa da her şey var denizin sesine romantik müzik eşlik ediyordu bu ortam beni benden almıştı büyüsüne hapsetmişti .Rüya da olmalıyım… Kimsenin beni bu rüyadan uyandırmasını istemiyorum. Benim için daha önce böyle hoş sürprizler yapan olmamıştı bu kadar etkilenmemin nedeni bu da olabilirdi . Her ne olursa olsun ben Tayfun u çok seviyorum .Her şey çok güzeldi .Tayfun hayatıma girdiğinden beri alkol de alıyordum belki de tek kötü yönü buydu ve o gece de almıştım kendimde değildim saçmalıyordum ben saçmaladıkça Tayfun sadece hafif bir tebessümle gülüyordu .O sanki hiç içmemiş gibiydi ya da bana mı öyle görünüyordu o gece hiç yapmadığım şeyi yaptım kendimi çok kaybetmiş olmalıyım duygularımın önüne geçemiyorum yaptığımı bir hata olarak göremiyorum aslında büyük bir hata olduğunu biliyorum İlk kez birini sevmiştim ve ilk kez birini öpmüştüm beni hayata bağlayan insanı çok seviyordum beni yurda bıraktı kafam zonkluyor sersem gibiyim yurda geldiğim gibi uyumuşum sabah geç uyandım derse de geç kalmıştım beynim hala davul gibiydi dün akşam yaşadıklarımı hatırlamıyorum sadece öptüğümü hatırlıyorum az şey mi acaba bilemiyorum hata mı yaptım acaba ? Hata mı yaptığım bunları düşündükçe daha da şiddetleniyordu başım … O gün okula gitmedim yatağımdan kalkmadım sadece düşündüm ne yapıyordum ben ama tek bildiğim onu deli gibi seviyordum Telefonum çalmaya başladı arayan Tayfun idi. Cevap vermek istemiyordum utanıyordum ilk kez böyle olmuştum ne yapacağımı şaşırmıştım ısrarla arıyordu telefonum susmak bilmiyordu telefonumu kapattım biraz uyudum başım çok ağırıyordu alkolün etkisi üzerimdeydi ve dün akşam yaşadıklarımı da düşününce daha da şiddetleniyor biraz uyusam iyi olacak… Uyandığımda akşam saat beşti telefonumu açtığımda Tayfun beni yirmi kez aramış ve bir o kadar da mesaj göndermiş son mesajında yurdun önüne geldiğini yazmış hemen pencereye koştum pencereden dışarı baktım aşağıda arabasıyla yurdun önünde elinde sigara bir yukarı bir aşağı gidip geliyor sigara üstüne sigara içiyor ısrarla beni arıyordu. Hem izliyorum hem de ağlıyorum onu çok seviyorum gidip boynuna sarılmak istiyorum belki de çok büyütüyorum bu durumu bu kadar abartmamalıyım ama utanıyorum …Daha önce böyle bir şey yaşamamıştım
    Aradan üç gün geçti ve ben üç gündür okula gitmiyorum .Artık okula gitmek için kendimi toparladığımı düşünüyorum, daha iyi hissediyorum kendimi… Yaptığımın kötü bir şey olmadığını düşünmeye başlamıştım sadece masum bir öpücük hepsi bu, büyütülecek bir şey değil onu seviyordum masum bir öpücük yüzünden her şeyi silip atamazdım üç gün boyunca yurdun önünden ayrılmadı her gün oradaydı okula gitmek için hazırlandım hiçbir şey olmamış gibi davranmalıydım dışarı çıktığımda kapının önündeydi hiç görmemiş gibi davranmalıyım kendime hakim olamıyorum heyecanlanmaya başladım elim ayağım birbirine dolanmış olmalı ki bir ara elimdeki kitapları düşürüvermişim arabasıyla arkamdan geliyordu iyice yaklaştı ben ise hala çok heyecanlıyım kalbim yerinden fırlayacakmış gibi adeta…
    Tayfun:
    _Yeşim bir baksana beni dinle özür dilerim böyle olsun istemedim lütfen dinle beni
    Aslında ben de onunla konuşmak istiyordum gözlerimi onun gözlerinden ayırmak istemiyorum onsuz yapamıyorum o da bensiz yapamadığı apaçık ortada …
    Yeşim:
    _ Peki konuşalım, dedim
    Bu duruma çok sevindi arabasına bindim ve konuşmak için bana da uyarsa bir yerlerde oturup konuşmak istediğini söyledi kabul ettim
    Tayfun:
    _Seni çok seviyorum üç gündür çok kötüyüm keşke böyle bir şey olmasaydı seni kaybetmek istemiyorum Yeşim ne olursun beni anla ?
    Ben de onu istiyordum kaybetmek hiç mi hiç istemiyordum ve onu affettim ,beni okula bırakmasını istedim ve derse girdim ama aklım onda kalbim ona ait onsuz ben tam değilim onu istiyorum her anı birlikte geçirmek istiyorum Ders çıkışı onu görememiştim okulun önünde, merak ettim ilk kez okulun önüne gelmemişti bir şey mi olmuştu acaba ?
    Okulun bahçesinde oyalandım bir sağa bir sola gidip duruyorum telefonuma da mesaj yollamamış bir saat oldu yurda doğru gitmeye başladım ve telefonum çaldı arayan Tayfun idi :
    _Seni rahatsız etmek istemediğimden uzaktan izledim yanına gelmek sana sarılıp seni seviyorum demeyi çok istedim ama ayaklarım beni geri geri itiyordu ve senin canını bir kere daha acıtmamak için uzaktan izlemeyi kendime kafi buldum ama seni çok seviyorum beni sensiz bırakma görüşürüz deniz gözlüm
    Hiçbir şey diyemedim seni ben de çok seviyorum diyemedim bana bir adım uzakta olmasını istemiyorum bu sefer ben aradım beni bırakma uzakta bir seyirci gibi beni izlemene katlanamam eskisi gibi bir arada olalım beni yalnız başıma bırakma dedim ve görüşmek istediğimi söyledim yarım saat sonra geldi ve beni yurdun önünden aldı onu ilk günkünden daha çok seviyordum yalnız kalmaya dayanamazdım ben ona aidim beni sahile götürmesini istedim şaşırdı emin misin bundan diye sordu belki de hiç olmadığım kadar emindim sahile götürdü ama bir adım uzağımda durarak onu istiyordum elini tuttum gözlerime bakmasını istedim tıpkı ilk gün baktığı gibi …Beni benden alan gözlerine dalıp gittim
    Gitgide yakınlaşıyorduk dudağıma bir buse kondurdu bu sefer hiç rahatsız olmadım onu seviyordum beni benden almıştı. Onsuz yapamayacağımı günbegün anlamıştım Seni hiç üzmek istemiyorum Yeşim tek amacım seni mutlu etmek sen istemediğin sürece hiçbir şey olmaz seni bırakmam
    Yeşim:
    _ Teşekkür ederim anlayışın için, dedim ve yurda gittim o gün çok mutluydum tekrardan bir araya gelmiştik beni bırakmayacaktı ama kafamda sorular vardı o gece uyuyamadım düşünüyordum kafamda bin bir türlü sorular acaba gerçekten beni seviyor mu yoksa sadece gönül eğlendirmek mi bu sorular canımı sıkıyordu ama Tayfun’suz da bir hayat düşünemiyorum uyku gözüme girmemişti tüm bu cevapsız sorulardan … Sabah erkenden kalkmalıydım uyumalıydım artık … Sabah uyanıp hazırlanmaya başladım Tayfun’suz bir gün bile düşünemiyordum hazırlanıp okula gittim ama bir eksilik var Tayfun yurdun önünde değildi acaba bir işi mi çıktı? Yoksa yine bir sürpriz mi yapacak ? Okulda görürüm ümidiyle hızlandım okul yolu bitmek bilmiyordu sanki yollar uzadıkça uzuyor … Nihayet vardım ama okulun kapısının önünde de göremedim korkmaya başladım bilmediğim bir şey mi oldu acaba ?Dersteyim ama aklım onda dışarıyı izliyorum acaba geldi mi? Bir yandan telefonuma bakıyorum bir yandan dışarıya acaba yine uzaktan izlemeye mi kararlıydı onsuz yapamam asla böyle bir şeye dayanamazdım … Mesaj çektim ama cevap yollamadı bir sorun vardı ama ne ? Onu o gün göremedim o gece uyuyamadım onu düşünüyordum kendimi ona hapsetmişken bir anda ortadan kaybolmasına anlam veremiyordum onu istiyordum ertesi gün görürüm düşüncesiyle uyudum ama aklıma bin bir türlü sorular geliyor cevap veremediğim anlamsız sorular… Uyumalıydım yarın erken kalkıp okula gitmeliydim aslında bu erken uyumak isteyişimin nedeni okul değil Tayfun idi .Sabah kalktığım gibi pencereye koştum ama onu yurdun önünde göremedim büyük bir hayal kırıklığı yaşadım neredeydi bana haber vermeden hiçbir şey yapmazdı bir sorun olmalıydı telefonla aradım ama telefonu kapalıydı başına bir şey mi geldi evini de bilmiyorum of Allah’ım kafayı yiyeceğim onsuz yapamıyorum delirecek gibiyim onu istiyorum ben ona aidim kendisiyle birlikte beni de götürdü ruhum bedenim her şeyim ona ait …
    Bir hafta boyunca göremedim haber de vermedi bana üstelik telefonu kapalı bir hafta boyunca her gece ağlıyorum uyuyamıyorum ben onun gözlerinde kendimi görüyorum bir hafta boyunca okula da gitmedim sadece ağladım onu hayal ettim gerçekten seviyor mu beni kendisine beni bu kadar hapsetmişken nereden çıktı bu kaçış ilk kez aşık olmuştum ve ilk kez hayal kırıklığı yaşamak üzereyim
    Dalıp dalıp gidiyorum .Bugün sahile gitmeye karar verdim onunla geçirdiğim kendime ona hapsettiğim ,beni büyülediği yere sahile gideceğim dudağıma kondurduğu buse dün gibi aklımda …
    Hazırlanıp sahile gittim oradan okula geçecektim sahilde doyasıya ağladım saat oldukça geç olmuştu okula gitsem iyi olacaktı okulun kapısının önünde Tayfun un arabası heyecanlandım ama bir yandan da ona çok sinirlenmiştim beni gördü yanıma geldi
    Tayfun:
    _Konuşabilir miyiz?
    Yeşim:
    _Tabi ki de hayır habersiz ortalıktan kayboluyorsun bu kız ne haldedir diye sordun mu telefonun da kapalı şimdi ise gelip konuşmak istediğini söylüyorsun defol
    Tayfun un yüz ifadesi değişmişti onu hiç bu şekilde görmemiştim beni korkutuyordu kolumdan tutup arabanın içine attı ne olduğunu bile anlayamamıştım şaşkınlıkla ona bakıyorum ama korkuyorum
    Yeşim:
    _Nereye götürüyorsun beni bıraksana derse geç kalıyorum delirdin mi bırak ne olusun bırak ya
    Ne dediysem fayda etmedi beni bırakmadığı gibi konuşmuyordu da anlayamıyorum hiç bilmediğim bir yere gidiyoruz ilginç ve ürkütücü bir yer korkmaya başladım ama korktuğumu belli etmemekte de kararlıydım .
    Nihayet arabayı durdurdu
    Tayfun:
    _İn aşağıya
    Yeşim:
    _Ne oluyor be beni yurda götür hemen dedim ama o hiç taviz vermeden tekrarladı
    Tayfun
    _in aşağıya
    Korktum ve indim ne yapacağımı şaşırdım yanıma geldi elimi tutup gözlerime bak dedi ben sensiz ne yaparım hiç düşündün mü sen bana defol derken canım acıdı evet seni habersiz bıraktım işim vardı onun için haber veremedin yoksa sana haber vermez olur muyum? Beni sakın bırakma Yeşim sensizliğe asla ama asla dayanamam dedi ve beni iyiden iyiye korkuttu ama hala onu istiyordum gözlerine bakmaya çekiniyordum onun gözlerine her bakışımda başka bir Yeşim oluyordum adeta kendimi kaybediyorum tıpkı şu anda olduğu gibi ona kızmam gerekirken başka bir Yeşim oluverdim
    Kendimi bir an kaybettim onun yanında sarhoş gibiyim aşıktım ona hem de deliler gibi ben ona aidim … Kendimi onun yanında huzurda hissediyordum ona çok bağlanmıştım evet sinirliydim ona ama onu görünce tüm sinirlerin alınıyordu sanki …
    Ertesi gün beni aradı ve bir sürprizinin olduğunu okul sonrası buluşmak istediğini söyledi ve onu kıramadım kabul ettim okul sonrası buluşacaktık ben ise o gün hiç süslenmediğim kadar kendimi yapmıştım aynada kendimi tanıyamıyordum o kadar seviyordum ki onu hayır diyemedim ders çıkışı onu bekledim yarım saat gecikmişti onu görür görmez boynuna atladım sanki onu uzun süredir görmemiş gibiyim gözlerinde kayboldum sürprizi merak ediyordum uzun süredir görmek istediğim bir yere götürdüğünü söyledi onun yanında iken hafızam silinmişti adeta uzun süredir görmek istediğim ne olabilirdi ki hatırlamıyordum ama güzel bir sürpriz olacağını düşünüyordum arabasıyla gideceğimiz yere götürdü ama buraya daha önce hiç gelmemiştim ilk kez geliyordum gözlerimi kapatıp bir eve götürdü çok heyecanlıydım ama onun yanında kendimi huzurda hissediyordum gözlerimi açtı ve beni öptü burası yeni evimiz seninle hayalini kurduğum evimiz … çok güzel bir evdi ev dışarıdan dışarı da içeriden güzeldi yeşilliklerle kurulmuş güzel doğanın kokusunu içimizde hissedebileceğimiz bir evdi onunla geçirdiğim en güzel anılardan biridir diye bilirim evin içinde yok yok her şey son derece büyük bir titizlikle yapılmış bir evdi evin güzelliğine doyamamıştım ama yurda gitmem gerekiyordu beni yurda bırakmasını rica ettim ve beni yurda bıraktı o gün çok heyecanlıydım tayfun ev yaşadıklarımız çok güzel her genç kızın hayalini kurduğu güzel şeyler ve ben hepsine sahibim en önemlisi sevdiğim insanla birlikteyim ve mutluyum bundan daha güzel ne olabilirdi ki…
    Artık buluşma mekanımız olmuştu evimiz gelecekteki yuvamız okul çıkışında oraya gider eğlenirdik daha sonra da yurda dönerdim tabi ben eğlencenin dozunu fazlasıyla kaçırırdım alkol aldığımda sapıtırdım ne yaptığımı bilmezdim ayakta zor dururdum sağ olsun o konuda kendisi bana pek bir şey demezdi aramızda on yaş vardı bunun etkisi olsa gerek çok oturaklı bir insandı kendisi ne yapacağını planlardı alkol aldığında bile benim gibi sapıtmazdı evet bazen saçmalıyor ama benim gibi olamaz herhalde dün akşam da eğlence mekanındaydık
    Eğlendik ben yine alkolü çok almış ve kafayı iyice bulmuşum zaten kaybedecek bir şeyim yoktu benim gibi tayfun da alkol aldığı için pek aldırış etmiyordum hayata …
    Dans etmek istediğimi söyledim ama tayfun bunu kabul etmeyince alkolün de verdiği etki ile ben coşturmuşum nasıl eve geldiğimi bilmiyordum yurda da gidemedim ve onun evinde uyumuşum sabah onun yüzüne bakmaya utanıyordum nasıl gideceğimi bilmiyordum odadan dışarı çıktığımda salonda sigara içiyordu beni bekliyor olmalıydı korkmuştum ne diyeceğimi bilmiyordum ve salona çıktım yüzüne baktım sinirliydi
    _Günaydın
    _Akşam ki olayları hatırlıyorsundur inşallah
    Çok utanmıştım özür diledim kalbini almak zor oldu ama beni affetti beni yurda bıraktı ama ondan bir saniye olsun ayrılmak hiç istemiyorum keşke her an yanımda olsa…
    Tayfun bana kırgın olmasına rağmen sürprizlerini de hiç eksiltmezdi. Gece telefonum çaldı saat iki gibi …
    Şaşırmıştım acaba bir şey mi olmuştu uyku sersemi halimle bir yandan uyanmaya çalışırken diğer yandan da telefonu arıyordum telefona açtım arayan Tayfun’du sesi iyi gelmiyordu belli ki içmişti seni görmek istiyorum dedi gecenin bu saatinde ne olmuştu ki niye beni görmek istesin ki uykum var uyumak istiyorum dedim itiraz etmedi tamam dedi hiç itiraz etmedi şaşırmıştım ama yarın muhakkak konuşalım dedi tamam dedim
    Uykum kaçtı onu düşünmeye başladım ne konuşacaktı benimle gecenin bu vaktinde niye aradı ki beni … Neyse yarın öğrenecektim nede olsa
    Sabah erken uyandım hazırlandım onu aradım birazdan gelebileceğini söyledi sabırsızlıkla onu bekliyordum yurdun önüne gelip beni çaldırdı aşağı indim onu bekliyordum yüzünde farklı bir ifade vardı sanki bir şey söyleyecek ama korkuyor gibiydi beni korkutmaya başladı ben hiçbir şeyi belli etmek istemeden boynuna sarıldım onun … Arabaya bin dedi nereye gidiyoruz ki dedim bana cevap verme gereğinde bile bulunmadı ve arabaya bindirip evine götürdü niye geldik ki buraya otur dedi ve yüzüme baktı korkmaya başladım
    Ne oluyor şimdi ne bu
    Tayfun:
    _Bak Yeşim seni çok seviyorum dün akşam bar da yaptıklarını çok düşündüm sen bana aitsin başka kimseye ait değilsin bu şekilde davranma seni kaybetmeme uğruna her şeyi göz önüne alabilirim ona göre davran dedi
    Beni korkutmuştu belli ki ciddiydi hiçbir şey söyleyemedim sustum sadece ne yapacağımı bilmiyordum
    Daha sonra da sürprizini açıkladı birlikte İstanbul a gideceğiz dedi sevinsem mi üzülsem mi bilemedim durup dururken nerden çıkmıştı bu. Fazla üstünde durmadım birlikte güzel vakit geçireceğimizden eminim.
    Beni eve bıraktı ben de hazırlık yapmaya başladım. Akşama doğru vapurla gidecektik. Ben hazırlıklarımı bitirdim ve Tayfun’u aradım ne yaptı diye, oda hazırlanmıştı. Bir saat sonra beni almaya geldi beraber otobüsle vapurların kalktığı yere gittik. Vapurun kalkmasına vardı daha havada soğuktu üşümüştüm bir yere gidip oturduk. Tayfun iki çay söyledi. İçince içim ısındı valla ne kadar çok üşümüşüm ya. Çaylarımızı içtikten sonra vapurun yanına gittik az kalmıştı kalkmasına bizde bindik. Bir köşeye geçip oturduk yan yana. Biraz sonra hareket etti vapur çok sallanıyordu çünkü deniz de çok dalga vardı. Martı bile yoktu bu soğukta. Oradan buradan konuşmaya başladık gözleri hep bendeydi benim de onda. Gözlerinin içi gülüyordu bana bakarken anlattıklarımı pür dikkat dinliyordu. Birden sustum hala bana bakıyordu. Gülümsedi bende ona gülümsedim.
    Tayfun;
    Devam et canım niye sustun çok güzel anlatıyordun dedi ve sarıldı bana bende ona. O an içimden bir parça koptu aklıma ya bir gün gelirde Tayfun beni bırakırsa ne yapardım bilmiyorum…
    O an sanki aklımdan geçenleri okumuş gibi ben seni asla bırakmayacağım dedi o an içime su serpildi. Daha bir mutlu oldum. Kafamı Tayfun’un omzuna yasladım ve öylece kalakaldım. Dalmışım büyük bir sarsıntıyla uyandım. Korktum bir an insanlar panik içindeydi arkadan bir kızın çığlığı da kulaklarımı tırmalamıştı. Bende ne oluyor diye Tayfun’a baktım “korkma ben yanındayım” dedi. Biraz sonra da görevlilerden biri açıklama yaptı.
    “Sayın yolcular küçük bir aksilik oldu vapurumuz bir kayaya çarptı ama bir şey yok merak etmeyin sakin olun yolculuğumuz devam ediyor bir saat sonra yolculuğumuz bitecek.”dedi uzun boylu esmer bir adam.
    Herkes korkmuştu içlerinde ki korkunun gitmediğine emindim. Tayfun’la konuşmaya devam ettik. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Gelmiştik Yenikapı da indik.Hava bayağı kararmıştı bu saatte hiçbir şey yapamazdık yemek yedik daha sonra da otele gittik. 2 oda kiraladık. Yan yanaydı odalarımız. Çok yorulmuştuk aslında saatte 10’a geliyordu. Odalarımıza çekildik dinlenmek için. Yatağa yatar yatmaz uyumuşum sabah kapının vurulmasına uyandım. Sabahlığımla açtım kapıyı Tayfun’du kapıdaki. Elinde bir demet gül vardı bana uzatmış almamı bekliyordu ben aldıktan sonra yanağına bir öpücük kondurdum “Teşekkür ederim canım benim” dedim oda önemli değil dedi.
    Giyinip beraber dışarı çıktık ilk olarak Sultanahmet’e gittik. Sultanahmet meydanında oturduk sonrada müzeleri gezmeye karar verdik. Ayasofya müzesini, Arkeoloji müzesini, Yerebatan sarnıcını teker teker gezdik. Çok güzel eserler vardı eski çağlara ait. Müzeleri gezdikten sonra öğle yemeği için Sultanahmet köftesi yedik. Çok güzeldi. Başka yerlerde yediğim köftelerin tadından çok daha güzeldi. Tayfun da benimle aynı fikirdeydi. Tayfun bir porsiyonla doymamış 2. porsiyonunu istemişti. Oradan çıktıktan sonra Sultanahmet Camisi’ni, Süleymaniye Camisi’ni gezdik. Oradan sonra Aksaray’a geçtik. Yer altı çarşısını gezdik bir şeyler aldık Tayfun’la birlikte. Bugün ne çabuk geçmişti ama çok güzel bir gün geçirmiştik. Hava kararmaya başlamıştı. Çok yorulduğumu fark ettim. İstanbul da okuyan can dostum bir arkadaşım vardı bir arkadaşıyla birlikte kalıyorlardı. Onun yanına gitmeyi düşündüm Tayfun’a sordum senin için uygun olur mu diye oda sorun yok benim için dedi tabi ilk arkadaşım Esra’ya sormam gerekiyordu müsait olup olmadığını. Telefonu çıkarttım cebimden ve Esra’yı aradım üç kere çaldı ve sonra bir ses;
    “Efendim” dedi.
    Bende “Nasılsın Esra” dedim çok şaşırmıştı kesin Balıkesir’e geldiğimden beri sadece bir kere konuşmuştuk onda da o aramıştı çok hayırsızdım biliyorum ve telefondaki ses;
    “Hayırsız nasıl aklına geldim de aradın beni iyiyim sen nasılsın neler yapıyorsun Balıkesir’lerde”.
    Yeşim;
    “Canım ben Balıkesir de değilim şu an İstanbul dayım ve sana gelmeyi düşünüyorum müsait misin?”
    Esra;
    “Tabiî ki canım ne zaman istersen gel beklerim ev arkadaşım da evde değil sevgilim var yanımda” dedi.Buna çok sevinmiştim
    Yeşim;
    “Ama tek gelmeyeceğim benim de sevgilim var yanımda kabul eder misin bizi “
    Esra;
    “Tabi ki arkadaşım hemen gelin bekliyoruz sizi ben adresi verim taksiye atlayıp gelin veriyorum yazıyor musun?”
    Yeşim;
    “Yazıyorum canım” dedim. Sonra Tayfun’a dönüp adresi aldım canım gidebiliriz buraya yakınmış ama çok aralardaymış. Taksiye atlayıp gelin dedi.”
    Tayfun;
    “Tamam canım hemen taksi çağıralım da gidelim o zaman” dedi. Taksiyle gittik ben heyecanlıydım uzun süredir görmediğim arkadaşımı görecektim
    hem de Tayfun ile birlikteydim çok mutluydum onunla geçirdiğimiz ilk gezimizdi birlikte gittik. Esra bizi kapıda karşıladı çok değişmişti beni görünce boynuma atladı şaşırdım uzun süredir arayıp sormadığım arkadaşım o kadar cana yakın davranıyordu ki anlatamam ne kadar bencilmişim ben, sevgilisi de onun gibi bize yakın davrandı birbirlerine çok yakışıyorlardı
    onlarla oturup sohbet ettik eski günleri andık güldük Tayfun da kaynaşmıştı o gece onlarda kaldık sabah çıkıp bol bol gezecektik onun için erken uyuduk
    Sabah erkenden kalkıp taksimin istiklal caddesine gittik .Esra hem bizi gezdiriyor hem de eski günlerde yaşadığımız anıları anlatıyordu. Çok güzel vakit geçiriyorduk
    Yürüyerek Eminönü ne gelmiştik muhteşem şehrin güzelliklerinde kaybolmuştuk şehir insanı içine çekiyordu bol bol gezdik yürüyecek halim kalmamıştı ama Tayfun yanımdayken kendimi huzurda hissediyordum Emin önünden balık ekmek yedik çok güzeldi vapur turu yaptık manzara çok güzeldi hayran kaldım. Boğaz köprüsü de muhteşem gözüküyordu. Beraber fotoğraf çekildik tam boğaz köprüsünün altından geçerken. Daha sonra denizi seyrettik Esra’larla birlikte. Çok güzel bir gün geçirdik
    Tayfun gezerken kulağıma fısıldadı
    Tayfun:
    _Hazırlan bu akşam seni yemeğe götüreceğim , dedi çok mutlu olmuştum onunla başka bir şehrin kucağında birlikte bir akşam yemeği hayali bile güzeldi onun yanında çok mutluydum hayatıma renk katmıştı . Esra larda hazırlandım sağ olsun gece için kıyafetlerini verdi
    Hazırlandım saat yedi de beni almaya geldi dışarıya çıktık çok güzel bir ortamdı her şey çok güzel hazırlanmıştı .ortam romantikti
    Çok heyecanlanmıştım deniz kenarında güzel bir akşam yemeği yedik Tayfun gözlerini benden alamadı ve bana bakıp
    Tayfun:
    _Çok güzel olmuşsun bu akşam bir peri gibi etrafı aydınlatıyorsun dedi çok mutlu olmuştum kızardım utancımdan ne yapacağımı şaşırmıştım
    _Teşekkür ederim , diyebildim sadece …
    Tayfun:
    _Hiç bu gecenin bitmesini istemiyorum hep böyle kalalım herkesten uzak sen ve ben olalım başka kimse olmasın dedi ben de hiç bitmesini istemiyordum bu gecenin hep böyle kalalım istiyordum hiç ayrılmayalım … Güzel bir akşam yemeğinin ardından Esra’lara gittik uykum vardı erkenden uyudum ama Tayfun uyumamıştı bir ara uyandım su içmek için mutfağa yöneldim ve mutfakta telefonla konuşurken gördüm şaşırmıştım bu saatte kiminle konuşuyor olabilirdi yoksa hayatında başka biri mi vardı şaşırmıştım içeri girdim yüzüne baktım açıklama yapmasını bekledim yüzüme baktı ve:
    _Annem rahatsızlanmış onu haber verdiler kimseyi rahatsız etmek istemedim bu yüzden burada konuşmak zorunda kaldım pek inanmamıştım ama inanmış gibi davrandım bu saatte kiminle konuşabilirdi ki kafama takılmıştı sabaha kadar uyuyamadım sadece düşündüm bu son zamanlarda çok değişmişti tanıyamıyordum. Tayfun farklı bir insan oluveriyordu kafam karışıyordu anlam veremiyordum gerçekten seviyor muydu yoksa oyun mu oynuyordu ama şunu iyi biliyordum ki kendisine çok bağlamıştı beni… Sabah beni Esra uyandırdı uyandığımda Tayfun çıkmıştı nereye gitti diye sordum Esra ise işi varmış çıkması gerekiyormuş sana bakmaya odana geldi ama sen uyuyordun rahatsız etmek istemedi ve çıkıp gitti birazdan gelir herhalde kahvaltıda yapmadı …kafam karıştı erken saatte nereye gitmiş olabilirdi ki bu? Bana haber vermeden gitmezdi hiçbir yere bu gidiş neydi şimdi şaşırmıştım kahvaltıya indim Esra sofrayı donatmıştı bir kuş sütü eksikti her şey tamdı uzun zamandır görmediğim arkadaşım benim için neler yapıyordu benim gerçek dostumun olduğunu anlamıştım sofraya oturdum ama aklım Tayfundaydı arayıp haber de vermedi nereye gitmiş olabilirdi en azından bir not bırakabilirdi ama hiçbir şey bırakmamıştı bir saat sonra geldi elinde bir demet gül vardı bana uzaktı 4.ayımız kutlu olsun dedi. Çok sevinmiştim. Günahını almıştım çok üzülmüştüm böyle düşündüğüm için. Bugün de kız kulesini gezmeye gittik içi çok güzeldi. Tarihçesini de öğrendik. Güzel bir hikayesi varmış. İçine de restoran yapmışlar orada oturup yemek yedik dördümüz.
    Oradan sonra da sahil de biraz yürüdük. İstanbul a geleli çok güzel zaman geçirmiştim. Günler çok güzel geçiyordu. Ama yarın bitiyor bu tatil. Dönüyoruz çok beğendim İstanbul’u ama ya tabii daha gezmediğimiz çok yer var. Artık bir daha ki gelişimizde de oraları gezeriz ama yinede bayağı yer gezdik. Hep beraber Esra’lara gittik o akşam evde de çok eğlendik. Tabu oynadık. Çok eğlendim valla. Beraber şarkı söyledik güldük unutamayacağım bir geceydi. Esra’ya gelmekle çok iyi etmişim. Uzun zaman görmediğim arkadaşımla çok güzel zaman geçirmiştim bu sayede Tayfun’la da tanıştırmıştım. Tayfun’la Esra’nın sevgilisi uyuduktan sonra biz Esra ile birlikte oturup dertleştik. Bana Tayfun’u nasıl bulduğumu nasıl tanıştığımızı sordu. Çok yakışıklı birbirinize çok yakışıyorsunuz dedi. Onun böyle düşünmesine çok sevindim.
    Esra;
    Sen Turgay’ı nasıl buldun” diye sordu.
    Bende;
    “ Sizde çok yakışıyorsunuz canım benim”
    Turgay da çok yakışıklıydı. Yeşil gözlü, sarı saçlıydı. Canım arkadaşım inşallah mutlu olur. Saat bayağı geç olmuştu bizde yattık sonunda. Sabah erken kalkacaktık.
    Sabah 9’da kalktım kahvaltı yaptıktan sonra arkadaşımla vedalaştım. Çok üzüldüm bir daha kim bilir nerede görüşecektik. Yenikapı’ya gittik vapura bindik Esra’larda bizi uğurlamaya gelmişlerdi. El salladım ona oda çok üzülmüştü ayrılırken gözleri bile dolmuştu. Zaten çok duygusaldır Esra. Bu sefer sabah binmiştik vapura tekrar aynı olayları yaşamak istemedik. Vapurda Tayfun’un omzunda uyudum.
    Beni izlemekten uyumamış gözleri kızarmıştı gözlerine bakmaya kıyamıyorken o ise benim için uyumamıştı Gözleri kızarmıştı iki buçuk saat sonra Balıkesir e gelmiştik ben çok yorulmuştum iki buçuk saatlik yoldan gelmeme rağmen yorulmuştum dinlenmek için beni yurda bırakmasını rica ettim tamam dedi yurda gittim ve uyudum akşam telefonumun sesiyle uyandım arayan Tayfun idi dinlenip dinlenmediğini sordum uyuduğumu ama beni uyandırdığını söyledim uyku sersemiydim bir şeyler söylüyordu ama anlayamamıştım tamam deyip kapadım telefonu uyudum sabah uyandığımda aklım başıma gelmişti Tayfun u aradım . akşam çok yorgun olduğumu söyledim beni anlayışla karşıladı ikimizde yoldan gelmiştik ama ben daha fazla yorulmuştum .okul bitiyordu artık tatile girecekti ben de memleketime gidecektim ama üzüldüğüm okulun bitmesi değil Tayfun dan ayrılışımdı onu bir ay göremeyecektim onsuz nasıl geçecekti zaman artık daha fazla birlikte zaman geçirmeyi düşündük memlekete gittiğimde pek fazla görüşemeyecektik zaten onunla gitmeden önce güzel vakit geçirmek istiyorum .Finallere son bir hafta kalmıştı ve ben yeni yeni çalışmaya başlıyorum hiçbir şey bilmiyorum Tayfun ile vakit geçirmekten derslerime zaman ayıramadım . Ders çalışmaya başladım ve bu bir hafta içerisinde Tayfun ile görüşmeme kararı aldık derslerime kendimi vermeliydim çok eksiğim vardı nasıl tamamlayacağımı bilmiyordum. Bir yerden başladım çalışmaya… sabahlara kadar ders çalışıyordum.artık olabildiğince az görüşüyorduk bazen hiç görüşmüyorduk kendimi derslerime odaklamıştım sadece derslerimi düşünüyordum ama vizelerim pek yüksek değildi finalleri yükseltebilir miydim bilemiyorum bir hafta geçti ve sınavlar artık başladı ben kendimi tam anlamıyla hazır hissetmiyordum … sonunda sınavlar başladı sınavlarım kötü gidiyor bir hafta içerisinde çalıştığımdan zaten ne beklenir ki … ne yapacağımı bilmiyorum battıkça batıyorum yapamıyorum sınavlarımın hepsi kötü nihayet bugün son sınavımı olacağım yarın da yola çıkıp memlekete gideceğim sınavım bittikten sonra Tayfun ile buluşacağım yarın da yola çıkıp gideceğim memlekete, ondan ayrılmak o kadar zor ki anlatamam… bir saat sonra buluşacağız sınavdan çıktım yurda gittim hazırlanmaya başladım ve tayfun u aradım yarım saat sonra gelip beni almasını istedim tamam dedi çok kötü bir durumdaydım sınavlarıma mı üzüleyim yoksa Tayfundan ayrılacağıma mı üzüleyim ne yapacağımı şaşırdım …Yurdun önüne geldi ve aşağıya indim yüzümde bir hüzün vardı içimde şu ana kadar hissetmediğim başka bir duygu vardı evet küçük bir ayrılık olacaktı ama benim içimde farklı bir duygu vardı çözemediğim anlam veremediğim farklı bir duygu sanki son kez görecektim onu ….Bende ki yüz ifadesini fark etmiş olmalı ki böyle yapma seni görmeye bile gelirim ama beni bu bile tatmin etmiyordu ne oluyordu bana boynuna sarıldım ve ağlamaya başladım beni bırakma ne olursun dedim hafif bir tebessümle gözlerimin içine bak dedi baktım seni bırakabilir miyim hiç düşündün mü bunu ben ne yaparım sensiz o zaman ikimizde birbirimize aidiz asla bırakmam seni dedi ve akşam sekize kadar dolaştık çok güzel bir akşamdı sahilde oturup saatlerce denizi seyrettik onun yanında kendimi huzurda hissediyordum sekiz buçukta araba hareket edecekti ayrılık saati gelip çatmıştı ben yine duygusallaşmıştım bu konuda Tayfun beni çok iyi sakinleştiriyordu onun bu huyunu çok seviyordum beni otogara bıraktı yolculuk saati gelmişti on dakika sonra araba hareket edecekti ben yine duygusallaştım ve Tayfun un boynuna sarılıp ağladım gözlerimi sildi ve ağlama seni görmeye geleceğim merak etme ben sensiz yapamam az da olsa içime su serpilmişti beni mutlu etmişti arabaya bindim beni uğurladı ve şu anda Tayfun un olduğu şehirden Balıkesir den ayrılıyorum ve onun olmadığı yerde nefes almak bana zor geliyor yapamıyorum korkuyorum içimde çözemediğim bir şey var ve beni korkutuyor gözlerinde kaybolduğum insandan ilk kez uzak kalacaktım ama beni görmeye geleceğini söylemişti yoldayım … ağlıyorum… onsuz nasıl yapacağımı bilmiyorum bir an önce tatilin bitmesini bekliyorum geri dönmek istiyorum onun yanına o kadar çok ona bağlandım ki vazgeçemiyorum ondan … Nihayet memlekete gelip aileme kavuştum ailemi de çok özlemiştim onlarda olmasa hiç gelmezdim tayfun un yanında kalırdım bugün memlekette ikinci günüm dün geldiğim gibi ailemi gördükten sonra uyumuşum tayfun bana iki gündür hiç mesaj yollamadı merak etmiştim ve ben mesaj yolladım ama cevap gelmedi kötü düşünmek istemiyordum ama korktuğum başıma geldi herhalde ne yapacağımı bilmiyordum ama tek bildiğim şey beni bıraksın istemiyordum mesajıma hala bir cevap gelmedi ailem ile konuşup gülüşüyordum ama aklım oradaydı acaba işi mi vardı bu yüzden mi cevap yazmamıştı diye düşünmeye başladım direk kötü düşünmek istemedim kendimi üzmek istemedim ama yapacak bir şey yok yanında değildim ne yaptığını bilmiyordum bir saat sonra tekrar mesaj yolladım ama yine cevap yoktu gece ikiye kadar telefona bakıp durdum belki cevap yazar diye ama hala bir cevap yok … Buraya geleli bir hafta oldu ama bir kere olsun Tayfun ile konuşamadım sesini duymayı özlemiştim gittikçe korkmaya başlamıştım ama yapacak bir şey yoktu gidince ne olduğunu öğrenecektim artık ailemle ilgilensem iyi olurdu bu davranışlarım dikkatlerinden kaçmamıştı sürekli sorup duruyorlardı bir sorun mu var kızım deyip duruyorlardı. Bir sorun yok deyip geçiştiriyordum ama onları da üzüyordum bunun farkındayım. Ama artık ailemle ilgilensem iyi olurdu ama o da aklımdan çıkmıyor her gece mesaj yollayıp duruyorum bazı geceler sabaha kadar uyuyamıyorum bir hafta sonra gidiyorum Balıkesir e neden böyle yaptığını öğreneceğim beni görmeye geleceğini söylemişti bırak gelmeyi mesaj bile yollamadı bana …Bir hafta su gibi geçti ailemden ayrılmanın üzüntüsünü yaşarken bir yandan da bu durumun nedenini öğrenmek için Tayfun un yanına gideceğime seviniyordum bugün yola çıkıyordum anneciğim yolluk hazırlamıştı beni uğurlarken gözleri doldu ağladı ben de onunla ağlamaya başladım annem benim için çok değerliydi onu üzmek hiç mi hiç istemezdim arabaya bindim ve yola çıktı arabaya Tayfun a mesaj yolladım ben geliyorum beni almaya gelirsen sevinirim diye mesaj yolladım ama cevap gelmedi yarın akşam sekiz de orada olacağım araba da biraz da olsa gözlerimi kapatıp dinlenmek istedim . Aklım Tayfun daydı. Acaba niye cevap yazmamıştı beni almaya da gelmedi bir sorun mu vardı yarın onun evine gidecektim olan biteni öğrenmem gerekiyor nihayet Balıkesir e vardım yurda geçtim yorulmuştum dinlenip yarın Tayfun un evine gidecektim olan biteni neden cevap yazmadığını bir de onun ağzından dinleyecektim Sabah erkenden uyanıp hazırlandım ve Tayfun un evine gittim Kapıyı bir bayan açtı herhalde yanlış gelmiş olmalıydım kimdi bu kadın ne işi vardı Tayfun un evinde tanıdık bir yüzde değil kapının arkasında bir çocuk anne anne diye seslendi gittikçe kafam daha fazla karışmaya başlamıştı ne oluyordu burada Tayfun neredeydi . Kadın önce beni süzdü daha sonra
    Buyurun kime bakmıştınız ?
    Gözlerim doldu ne diyeceğimi şaşırdım
    Evet bir şey sordum size kime bakmıştınız hanımefendi?
    Kendimi toparlayıp söyledim
    T ayfun a bakmıştım
    Hım Tayfun un karısı hamileydi doğum sancıları başladı ve hastanedeler şu anda siz kimsiniz?
    Şaşırdım ne diyordu bu kadın ne kadını ne doğumu ne hastanesi yok tüm bunlar şaka olmalıydı Tayfun beni kandırmış olamazdı geri döndüm gidecektim ki kadın bana
    Siz kimsiniz?
    Ben onun bir arkadaşının sevgilisiyim arkadaşımı soracaktım haber alamıyorum da dedim meğer Tayfun evli bir çocuğu olan ve ikinci çocuğunun üzerine de hamileymiş karısı duyduklarıma inanamıyordum şakaydı tüm bunlar bana oynanan kirli bir oyun olmalıydı onu görmek istiyordum
    Gözlerim doldu sinirlerim bozulmuştu
    Hangi hastanedeler peki bir göz aydınlığına gitmek istiyorum dedim kadın bana baktı sonra Tabi hastanenin ismini söyledi gitmeye karar verdim yolda ağlaya ağlaya gittim ben ne düşünüyordum o bana ne yaptı bu bana yapılamazdı kabullenemiyordum hastahaneye gittim ve Tayfun un ismini verdim nerede olduğunu sordum bana oda numarasını söyledi odaya doğru hareket ettim o anda Tayfun da kapıdan çıktı beni görünce çok şaşırmıştı ne diyeceğini bilmiyordu sadece sustu o kadar sinirliydim ki ağzıma geleni söylemek istiyorum ona …
    Yazıklar olsun sana ben ne hayaller kurmuştum seninle alakalı dedim ve oradan ayrıldım arkamdan gelmeye başladı
    Tayfun:
    _Beni dinle Yeşim seni seviyorum anladığın gibi değil gerçekten seviyorum
    Yeşim:
    _Anladığım gibi değil mi daha ne anlayacağım her şey gözler önünde yetmemiş gibi eşin ikinci çocuğa hamile iyi anlamış mıyım?
    Tayfun;
    _Anladığın gibi değil ayrılacağız biz seninle evleneceğim ,
    Ne kadar inandırıcıydı ki gözlerimin içine baka baka yalan söylüyordu
    Yeşim:
    _Hani ayrılmayacaktık söz vermiştin beni bırakmayacaktın bunun için miydi sırf zamanını geçirmek için mi benimle birlikteydin benim duygularımla oynadın sana bakmaya kıyamıyordum , ben tatilde seni düşünürken acaba başına bir şey mi geldi niye cevap yazmıyor diye düşünürken sen burada zamanını iyi geçir hiç mi utanmadın bu kadar mı değersizdim gözünde seni bu kadar severken hani bir ömür boyunca birlikte olacaktık yalancısın sen yalancı bırak beni
    Gözlerinin bana ait olduğunu düşündüğüm insan bir başkasına aitmiş onu o kadar çok severken o sadece gönül eğlendiriyormuş sahile gittim ve oturup ağladım onunla geçirdiğim bütün günlere yazıklar olsun
    Güneş batıyordu tıpkı benim içimdeki duyguların bataklığa batması gibi içimde ona karşı o kadar farklı duygular besliyor o kadar hayal kuruyor onu o kadar çok gözümde büyütüyordum ki onu kaybetmek hiç istemiyordum ama onun beni sevdiği bile yokmuş yurda gittim yıkılmış bir vaziyetteydim dayanamıyordum Telefonum çalıyordu arayan o idi cevap vermek içimden gelmiyordu ne yüzle arayabiliyordu yine ne yalanlar uyduracaktı kim bilir cevap vermedim onun sesini duymayı bırak yüzünü bile görmek istemiyordum dayanamıyordum beni bu hale getiren benim duygularımla oynayan insan yüzüme bakıp ta ne diyecek seni aldattım kabul ediyorum mu diyecek hangi yüzle onu bu kadar sevmişken hala arıyor bir yandan arıyor bir yandan mesaj yazıyor son mesajında yurdun önüne geldiğini yazmış dışarı bakmak bile istemiyorum balkona çık diye mesaj yazmış hangi yüzle yazabiliyor balkondan çıktım ne var ne oldu ne yüzle geldin dedim beni dinle ne olursun çok kötüyüm ben sana aşık oldum niye anlamıyorsun seni seviyorum deyip durdu saatlerce, böyle yaparak benim canımı daha çok acıtıyordu.Ben onunla evlenme hayali kurarken o meğerse evliymiş. Nerede hata yaptım bilmiyorum bunu bana nasıl yapabilirdi? Defol dedim ve içeri girdim .Artık onun yüzünü bile görmek istemiyordum onun yüzünden doğru düzgün uyuyamıyordum. Okuldan yurda, yurttan okula gidiyordum her gün geliyordu okula ben de ona görünmeden çıkıyordum. Derslere vermiştim kendimi anca o zaman rahatlıyordum. Zaten ağlamaktan harap etmiştim kendimi. Telefonum çaldı annem arıyordu ve ben ağlıyordum hemen toparlandım ve telefonu açtım.
    “Efendim anne”
    “Nasılsın kızım” dedi hiç iyi değildim ama iyiyim demek zorundaydım.
    “İyiyim anne sen nasılsın”
    “Bende iyiyim yavrum bizi hiç aramıyorsun özlemiyor musun” dedi
    O an koptum hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Tayfun yüzünden onları ihmal etmiştim onları kandırmıştım, yalan söylemiştim bir sürü. Kendimi durduramadım çok doluydum yaşadıklarım çok ağır gelmişti bana. Annemi de üzmüştüm onu da ağlatmıştım hepsi benim yüzümden.
    Annem;
    “Kızım ağlama sen üzül diye söylemedim” dedi. Annem benim onun dediklerine üzüldüğümü zannetmişti. Ama içimde ne fırtınalar koptuğunu bilmiyordu nerden bilebilirdi ki… Sonra kapattım telefonu.
    Bir gün okul çıkışında Tayfun var mı diye kontrol edipte çıkmıştım görünür de yoktu. Bende çıktım yürüyordum ki durağa doğru birden hızla gelen bir araba durdu yanımda ben ne olduğunu anlamadan birden kolumdan tuttu. Seninle konuşmam lazım lütfen beni dinle dedi. Çok sıkmıştı kolumu kurtulamadım konuşacak bir şey yok dedim. Zorla kolumdan tutup arabaya bindirdi ve hızla sürdü arabayı çok korktum. Sakin bir yere götürdü kimse yoktu ortalıkta etraf çok sessizdi. Hiçbir yere kaçamazdım mecbur oturup dinledim.
    “Bak yeşim biliyorum seni çok üzdüğümü ama lafımı kesmeden beni dinle lütfen. Seninle tanıştığımda evet evliydim ama karıma olan aşkım çoktan bitti. Seni gördüğüm ilk an ben senden çok hoşlandım ve aşık oldum. Aşkın nasıl bir şey olduğunu bilirsin. Senle birlikte olmaya başladıktan sonra eşimle olan bütün sıkıntılarımı unuttum. Senden başka hiç bir şey düşünmez oldum. Beni kendine bağladın şimdi bir anda seni unutmamı bekleme benden. Evet haklısın seni aldatmış oldum sana evli olduğumu söyleseydim aşkımızı yaşayamayacaktık. Yaptığım şeyi savunmuyorum ama seni çok seviyorum. Seni hep seveceğim”. Dedi.
    Yeşim;
    “Sana ne yaptım ben söyler misin? Neydi benim günahım ben seni çok sevdim hiç belli etmeden hem benimle vakit geçirdin hem de karınla. Eğer bilseydim evli olduğunu baştan kesinlikle buna rağmen birlikte olmazdım seninle. Deli gibi aşık olsam bile sana. Nasıl gönlün el verdi bana bunu yapmaya. Seni bir daha görmek istemiyorum beni rahat bırak. Peşimde dolanma artık. Nefret ediyorum senden bir an önce bırak beni götür buradan getirdin dağ başına ne bir araba geçer ne bir insan.” dedim.
    Arabaya bindim ve hiç konuşmadım yurdun önüne geldiğinde durdu indim kapıyı hızlıca çarpıp arkama bakmadan hemen yurda girdim.
    O günden sonra artık her gün gelmiyor okula önümü kesmiyordu. Ama arada bir arıyordu ben ise açmıyordum telefonunu. Bunu nasıl atlatacaktım bilmiyorum psikolojik bir desteğe ihtiyacım vardı o yüzden psikiyatriye gitmeye karar verdim. İlk seans çok zor geçti ama sonra alıştım her şeyi rahat rahat konuşabiliyordum. Ama içimde ki öfke hiç azalmıyordu. Ne yapsam olmuyordu. Etrafımda ki arkadaşlarımın çok mutlu ilişkileri vardı bense bir yalancıya gönlümü kaptırmıştım. Uzun bir süre o yalancıyla yaşamış onun yaptıklarını bir türlü anlayamamıştım. İçimde ki öfke günden güne daha da artıyordu. Ben bunu nasıl aşacaktım psikiyatriye gitmeyi de bıraktım konuştukça yaşananları tekrar yaşıyor gibiydim. Kalbim acıyordu. Bazen onun bana yaptıklarına rağmen hala acaba o ne yapıyor diye düşünmeden edemiyordum. Bomboştu hayat artık benim için. Dersler dersen bıraktığım gibiydi hiç çalıştığım yoktu. Çalışamıyordum başım, kalbim her yerim ağrıyordu. Çoğu zaman bile okula gitmiyordum. Yurtta da durumumu takip etmeye başlamışlardı. Kimseyle konuşmaz olmuş hiç kimseyi gözüm görmez olmuştu. Hayattan çekmiştim elimi yaşayan bir ölü gibiydim. Kendimi odaya kapattım. Gerçek bir ölü olmak için bir kutu ilaç içtim başım dönmeye başladı. Halsizlik başladı. Elime bir kağıt, kalem aldım ve başladım yazmaya.
    Anneciğim, babacığım
    Hayatta tek istediğim size layık bir evlat olmaktı.İlk geldiğimde hayat tam istediğim gibiydi ama daha sonra her şey istediğim gibi gitmedi . Sizlere layık bir evlat olamadım sizin olmadığınız bir hayata uyum sağlayamadım birini çok sevdim hem de canımdan çok. Onun da beni çok sevdiğini düşünmüştüm ta ki memleketten dönüp Balıkesir e gelene kadar…Ama o aşık olduğum kişinin benden sakladığı şeyleri öğrenince yıkıldım. Bu beden çok ağır gelmeye başladı bana. Dayanamıyorum anne. Hani bir gün aramıştın ve ben hıçkırarak ağlamıştım ya o gün senin dediklerine değil anne Tayfun un bana söylediği yalanlar için ağladım size hiçbir şey anlatamadım. Burada benim hayatım çok değişti.Bir süreliğine çok mutlu oldum çok güldüm çok güvendim. Gerçek hayatın bu olduğuna inanıyordum.Her şey toz pembe geliyordu bana iki yüzlü insanlar dostum olmuştu . Sevdiğim adamın ise iki çocuğu var .Bana seni seviyorum derken eşi bir ikinci çocuğa hamileymiş Ben onu deli gibi severken o benimle sadece gönül eğlendiriyordu .İlk kez aşık oldum anne ve ilk kez acısını damarlarımda hissettim .Onu görmek istemediğimi söylediğimden beri göremedim onu. Karşıma çıkmadı , sevgisinin de ne kadar olduğunu görmüş oldum bu kız ne yapıyor ne haldedir bile demedi beni bırakmayacağına söz vermişti ama şimdi yalnızım yanımda kimse yok ne o ne de dost bildiklerim var anne yalnızım belki de hiç olmadığım kadar yalnızım küçük bir çocuk olarak kalmak o kadar çok isterdim ki anne başımı senin dizlerinin üzerine yaslayıp uyumayı saçımla oynayıp bana masal anlatmanı o kadar çok özledim ki ... Ama olmadı senin küçük bebeğin şu anda acılar içinde, yazmakta zorlanıyorum anne her an kalem elimden düşebilir seni son kez görmeyi o kadar çok isterdim ki son kez kokunu içime çekmeyi son kez güvendiğim kollara doyasıya sarılıp öpmeyi artık çok geç benim için… psikiyatriye göründüm ama o da çare olmadı içimdeki acı daha da büyüdü ve bir yara gibi bütün vücudumu sardı .Gücüm kalmadı . Toz pembe hayat bitti artık . Şimdi ise geride sadece onun acısı kaldı ama biraz sonra oda bitecek Ölümüm yaklaşıyor iliklerimde hissediyorum her yerim uyuşmuş vaziyette. Göz kapaklarım kapanmak üzere hayatımın bitiş noktasına geldim. Acım azalıyor sanki anne, hem de yavaş yavaş azalıyor. Parmaklarımın gücü azalıyor. Karşımda bir ayna var zorla kafamı kaldırıp bakmak istediğimde yüzümün renginin gittiğini gördüm. Kalemi zor tutuyorum parmaklarımın arasından yavaşça kayıyor. Ben gidiyorum anne, . Size bu acıyı yaşatacağım için çok üzgünüm. Üniversiteyi okuyup bitirmek isterdim ama olmadı dayanamadım içim acıyor ben bu acıları çekerken kim bilir o kimlerin hayatını söndürecek ve kim bilir kimlerin hayalleri ile oynayacak … Sizi çok seviyorum gençliğin verdiği bir hata ile kaybettim kendimi size bu mektubu yazarken hıçkıra hıçkıra ağlıyorum yaşadıklarıma değil anne ,senin küçük bebeğinin temiz kalmayışına kirlenişine ağlıyorum SENİ ÇOK SEVİYORUM DÜNYANIN EN GÜZEL BABASINA VE ANNESİNE… Lütfen beni AF-FE-DİN…

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 3:25 am