Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Türkiye'den erişim engeli nedeniyle yeni adresimiz: turkcetoplulugu.weebly.com

Nar Ağacı
Nazan Bekiroğlu
(%25 İndirimle)
Beyaz Türkler K.
Alev Alatlı
(%25 İndirimle)
turkcetoplulugu.weebly.com Topluluğumuzun yeni adresi
Kendini Açma
B. Çetinkaya

    Nazan BEKİROĞLU--Mor Mürekkep--Ömer Faruk HARTAVİ

    avatar
    00901110047


    Mesaj Sayısı : 14
    Kayıt tarihi : 08/10/09

    Nazan BEKİROĞLU--Mor Mürekkep--Ömer Faruk HARTAVİ Empty Nazan BEKİROĞLU--Mor Mürekkep--Ömer Faruk HARTAVİ

    Mesaj  00901110047 Paz Mayıs 30, 2010 6:02 pm

    Kitabın Adı : Mor Mürekkep
    Yazarın Adı : Nazan Bekiroğlu
    Yayın Yeri : İstanbul
    Yayınlanma Tarihi : 2009
    Baskı Sayısı : 14
    Sayfa Sayısı : 224
    Fiyatı : 13.50 TL
    ISBN : 975-362-688-6
    Tür : Edebiyat-Deneme

    Nazan Bekiroğlu'nun kalemiyle ortaya çıkan bu eser,sizin bildiğiniz fakat farkında olmadığınız belkide olmak istemediğiniz çoğu şeyi bir ayna tutarcasına size yansıtmaktadır.
    Kitap isim olarak ilk başlarda garip gelebilir ve kapağınında mor renkte olması sizde acaba bundan dolayı mı yazar o ismi vermiş izlenimi uyandırabilir.Fakat yazar,kitabın kapağını isme göre değilde içeriğinde bahsettiği olay,durum ve yaşantılara göre verdiğini kitabı okurken şahit olacaksınız.
    Kitabı denemeler denemeler şeklinde derleyip yazan yazar belki de anlatmak istediğini hem daha rahat hemde daha açıklayıcı olmasını istemiş olabilir.Fakat yazarın,kitabı bu şekilde derleyip yazması hem görünüm olarak kitaba apayrı bir şekil kazandırmış hemde okuyucusunun okurken yorulmasını,kitaptan sıkılmasını engellemiştir.
    Kitabın içeriğine şöyle bir baktığımızda yazarın,divan edebiyatına divan edebiyatına çok sık başvurduğunu göreceksiniz.Gerek kullandığı sözlü tabirler gerekse denemelerine verdiği isimler,okurken okuyucuyu eskilere götüreceğinden hiç şüphe yok.Tabi buradan şu sonuca varmamız pek doğru sayılmaz.Kitabı her okuyan eskilere gidecek veya kitaptan çok etkilenecek.Yazarın belki divan edebiyatına düşkünlüğü belki de dil yapısı dil yapısı gereğidir bilinmez ama dili çok ağır kullandığı görünen bir gerçek.Bazen kısa,devrik,eksiltili cümleleri kullanması,okuyucunun kitabı okurken kafasının karışmasını sağlayabilir.Bu özelliği yazarın yazarın yanlışlığı veya eksikliği olarak tanımlamak aptalca olur tabiî ki.Ne belli belki de yazar okuyucusunun da kitabı anlamak için uğraşmasını,kafa yormasını istemiştir.Bunun için yazara sitem değil de Teşekkür etmemiz daha takdire şayan olur.
    Kitabı okurken duygulanacağınız yerler olacaktır ki bu gayet doğal ve olası bir şeydir.Çünkü yazarın duygusal yönünü,hayatını okurken anlayacaksınız.Yazarımız Nazan Bekiroğlu her ne kadar yokluk içinde büyümese de yokluk çeken Anadolu insanını eserlerinde çok içten ve sıcak bir üslupla dile getirmiştir.Babasının ondört yaşında bu fani dünyadan terki hayat etmesi bununla birlikte yerleşim yerinin zorunlu değişmesi onun hayatına tesir edecek olaylar olmuştur.Bu duygusallığına babasının vefatının etki etmesini söylememizin yanlış olmayacağını düşünüyorum.Çünkü hayatının baharında,ergenlik yıllarında,kız çocuğunun babaya belki de en düşkün olduğu zamanda babasını kaybetmek öyle sanıyorum ki bütün kız çocukları için duygusal çöküntüye neden olur.
    Yazarın aynı zamanda bir ilim insanı,öğretmen olmasıda kitabına yansımıştır tabiî ki de.Fakat yazarın ustaca bir kaleme sahip olduğunu şuradan anlamak hiçte zor olmasa gerek.Gerek günlük hayatta anlattığı olaylarda,gerek İslam dininden,gerek Osmanlı halkının yaşantı ve eserlerinden,gerekse de Anadolu insanının bilakis Anadolu kadınından bahsederken bir öğretmen edasıyla değil de sıradan bir insan,bir gözlemci edasıyla yaklaşması eserin doğallığına ve akıcılığına bambaşka bir yeşillik kattığını söylememiz yazara olan bir iltifattır.
    Yazarımız Nazan BEKİROĞLU’na böyle bir eseri yarattığından dolayı şükranlarımızı sunuyorum ve daha nice böyle ölümsüz eserler vermesini canı gönülden temenni ediyorum.Kitabı okuyupta pek bir şey anlamayan değerli okuyuculara da hemen pes etmemesini söylemeyi bir borç biliyorum.Çünkü bende ilk okuduğumda pek bir şey anladığım söylenemez.Kısaca Nazan Hocayı ve eserlerini anlamak istiyorsak sürekli onu okumalıyız.Kitabı sırf anlamak için değil de zevk alarak okursanız bağımlısı olacağınızdan şüpheniz olmasın…
    Yazar hakkında
    1957 tarihinde Trabzon'da doğdu. İlk ve orta tahsilini aynı kentte yaptıktan sonra ****** Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi (1979). Dört yıl lise öğretmenliği yaptı. KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak girdi. (1985). Orhan Okay yönetiminde sürdürdüğü Halide Edib Adıvar'ın Romanlarının Teknik Açıdan Tahlili konulu doktorasını tamamladı (1987). Aynı bölümde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Şair Nigâr Hanım konulu çalışmasıyla doçent oldu (1995). 1998'den itibaren aynı fakültede açılan Türkçe eğitimi bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Nazan BEKİROĞLU 4 mayıs 2001'de profesör oldu. Çeşitli dergilerde çok sayıda bilimsel makale, deneme ve öyküsü yayımlanmakta olan Bekiroğlu'nun eserleri:

    Nun Masalları (Öykü; Dergâh Yayınları, 1997)
    Şair Nigâr Hanım (İnceleme; İletişim Yayınları, 1998)
    Halide Edib Adıvar (İnceleme; Şule Yayınları, 1999)
    Mor Mürekkep (Deneme; İyiadam Yayınları, 1999)
    (Şark Mesnevîsi, Timaş Yayınları, 2000)
    Mavi Lâle (Deneme, İyiadam Yayınları, 2001)
    İsimle Ateş Arasında (Roman, Timaş Yayınları, 2002)
    Cümle Kapısı (Deneme, Timaş Yayınları, 2003)

      Forum Saati Perş. Mayıs 16, 2024 1:37 am