Anasayfa
KİTABIN ADI : YOKSULLUK
YAZARIN ADI : MUSTAFA KUTLU
YAYIN YERİ : Yakuplu, Büyükçekmece – İstanbul
YAYIN EVİ : Dergah Yayınevi
YAYINLANMA TARİHİ : 2004,2005,2008
KAÇINCI BASKI OLDUĞU: 3.BASKI
SAYFA SAYISI : 172
FİYATI : 7 TL
ISBN : 978-975-995-134-4
AMAÇ : Yazar bu kitabı, Türkiye’deki yoksullukları dile getirmek için yazmıştır. Tüccarından tefecisine, bankacısından eğitimcisine, her kesime bilip de görmemezlikten geldikleri,kulak tıkadıkları,tüm gerçekleri bütün çıplaklığıyla anlatmaya çalışmıştır. Bu yoksullukla nasıl baş edilebileceğini insanlara belirtmek için bu eseri kaleme almıştır.
İÇERİK : Kitap, yazarın 1996-2003 yılları içerisinde,yoksulluk üzerine yazdığı yazıların toplandığı bir deneme eseridir. 48 bölümden oluşmuş olup,anlatılanların inandırıcılığını kanıtlamak için bir de yoksul bir insanla yapılan röportaja yer vermiştir.Olgusal bir içeriğe sahip olan bu eserde,yazar olaylara betimsel yaklaşmıştır .Yazar eserinde yoksulları kurtarmak için çabalamanın gerekliliğini vurgulamaktadır.Küçük de olsa bir şeyler yapmanın ne derece önemli olduğunu belirtmiştir. Adeta, hayatımıza ayna tutan bu eserde, yazar, yer yer eleştirel ifadelere başvurmuştur. Örnek vermek gerekirse, bazı insanların ‘Açlara balık vereceğinize onlara balık tutmayı öğretin’ sözünü eleştirmiştir. Onlara cevaben de “Ey çok bilmiş vatandaş! Şunu da bil ki sen ona balık tutmayı öğretene kadar iş işten geçmiş olur. Öğrense bile köşeler çoktan tutulmuştur. Ona kolay kolay balık tutturmazlar. Bu adamın elinden hemen şimdi tutmalıyız.”demiştir. Yer yer de karşılaştırmalı ifadelere başvurmuştur. Bir tarafta hangi yemeği kıssamda zayıflasam derdine düşenler,diğer tarafta ise çoluk çocuğun sadece ekmek,sadece kuru ekmek ihtiyacını karşılamak için ne zorluklar çektiğini belirtmiştir. Yoksulluğun artık çok fazla arttığını, yoksul kesimle diğer kesim arasındaki uçurumun bir çığ gibi büyüdüğünü ifade etmektedir. Öyle çok dengesizlik ve adaletsizlik var ki artık buna dur deme zamanının gelip de geçtiğini söylemekte ve buna tek çarenin de bizler olduğunu vurgulamaktadır.Çünkü hiçbir hükümet arkasındaki desteği yitirmeyi göze alamaz,hiçbir muhalefet toplumdan yükselen gür sesi seslendirmemezlik edemez.Bunu unutmamalıyız.
DİL VE ÜSLUP : Yazar çok doğal sade ve anlaşılır bir dil kullanmıştır. Gayet akıcı bir üslubu vardır. Eleştirel ifadelere çok başvursa da her konuya çok güzel açıklamalar getirmiştir. Her okuyanın rahatlıkla okuyabileceği ve sıkılmadan okuyabileceği bir kitaptır. Gerek hayatımızdan hikayelerle, gerekse alıntı sözlerle etkileyici bir anlatım oluşturmuştur.
DEĞERLENDİRME : Kitabı çok severek ve beğenerek okudum. İnsanlık adına herkesin okuması gerektiğine inanıyorum. Çünkü biraz olsun vicdanı olan insan bu kitabı okuduktan sonra eminim aklında “Acaba…” gibisinden birkaç soru işareti kalacak ve bir şeyler yapmak için yerinden doğrulacaktır. Yani umarım öyle olur…
YAZARIN ADI : MUSTAFA KUTLU
YAYIN YERİ : Yakuplu, Büyükçekmece – İstanbul
YAYIN EVİ : Dergah Yayınevi
YAYINLANMA TARİHİ : 2004,2005,2008
KAÇINCI BASKI OLDUĞU: 3.BASKI
SAYFA SAYISI : 172
FİYATI : 7 TL
ISBN : 978-975-995-134-4
AMAÇ : Yazar bu kitabı, Türkiye’deki yoksullukları dile getirmek için yazmıştır. Tüccarından tefecisine, bankacısından eğitimcisine, her kesime bilip de görmemezlikten geldikleri,kulak tıkadıkları,tüm gerçekleri bütün çıplaklığıyla anlatmaya çalışmıştır. Bu yoksullukla nasıl baş edilebileceğini insanlara belirtmek için bu eseri kaleme almıştır.
İÇERİK : Kitap, yazarın 1996-2003 yılları içerisinde,yoksulluk üzerine yazdığı yazıların toplandığı bir deneme eseridir. 48 bölümden oluşmuş olup,anlatılanların inandırıcılığını kanıtlamak için bir de yoksul bir insanla yapılan röportaja yer vermiştir.Olgusal bir içeriğe sahip olan bu eserde,yazar olaylara betimsel yaklaşmıştır .Yazar eserinde yoksulları kurtarmak için çabalamanın gerekliliğini vurgulamaktadır.Küçük de olsa bir şeyler yapmanın ne derece önemli olduğunu belirtmiştir. Adeta, hayatımıza ayna tutan bu eserde, yazar, yer yer eleştirel ifadelere başvurmuştur. Örnek vermek gerekirse, bazı insanların ‘Açlara balık vereceğinize onlara balık tutmayı öğretin’ sözünü eleştirmiştir. Onlara cevaben de “Ey çok bilmiş vatandaş! Şunu da bil ki sen ona balık tutmayı öğretene kadar iş işten geçmiş olur. Öğrense bile köşeler çoktan tutulmuştur. Ona kolay kolay balık tutturmazlar. Bu adamın elinden hemen şimdi tutmalıyız.”demiştir. Yer yer de karşılaştırmalı ifadelere başvurmuştur. Bir tarafta hangi yemeği kıssamda zayıflasam derdine düşenler,diğer tarafta ise çoluk çocuğun sadece ekmek,sadece kuru ekmek ihtiyacını karşılamak için ne zorluklar çektiğini belirtmiştir. Yoksulluğun artık çok fazla arttığını, yoksul kesimle diğer kesim arasındaki uçurumun bir çığ gibi büyüdüğünü ifade etmektedir. Öyle çok dengesizlik ve adaletsizlik var ki artık buna dur deme zamanının gelip de geçtiğini söylemekte ve buna tek çarenin de bizler olduğunu vurgulamaktadır.Çünkü hiçbir hükümet arkasındaki desteği yitirmeyi göze alamaz,hiçbir muhalefet toplumdan yükselen gür sesi seslendirmemezlik edemez.Bunu unutmamalıyız.
DİL VE ÜSLUP : Yazar çok doğal sade ve anlaşılır bir dil kullanmıştır. Gayet akıcı bir üslubu vardır. Eleştirel ifadelere çok başvursa da her konuya çok güzel açıklamalar getirmiştir. Her okuyanın rahatlıkla okuyabileceği ve sıkılmadan okuyabileceği bir kitaptır. Gerek hayatımızdan hikayelerle, gerekse alıntı sözlerle etkileyici bir anlatım oluşturmuştur.
DEĞERLENDİRME : Kitabı çok severek ve beğenerek okudum. İnsanlık adına herkesin okuması gerektiğine inanıyorum. Çünkü biraz olsun vicdanı olan insan bu kitabı okuduktan sonra eminim aklında “Acaba…” gibisinden birkaç soru işareti kalacak ve bir şeyler yapmak için yerinden doğrulacaktır. Yani umarım öyle olur…
