KİTABIN ADI:Mavi Lale(Yitik Lale)
YAZARIN ADI:Nzan Bekiroğlu
YAYIN YERİ VE YAYINCI:İstanbul/Timaş yayınları
YAYIN YÖNETMENİ:Emine Eroğlu
YAYIMLANMA TARİHİ:Ocak 2010
BASKI:12.Baskı
SAYFA SAYISI:221
FİYATI:13,50
ISBN:975-362-692-4
DENEMELERDEN DİKKATİMİ ÇEKEN BÖLÜMLER
1-)AŞKLAR VE SURETLER
Yazar diyorki"Aşk basit bir kurma eylemidir.Aşık olunca insan aslında seni sevmiyor.Kendi içinde besleyip büyüttüğü seni seviyor.Kendi düşlerinin tümünü sana yüklüyor.Zaman geçtikçe kendi içinde büyüttüğü senle gerçekteki sen arasındaki farkları görüyor ve aşkı bitiyor.Anlıyor ki aslında gördüğü kadarda toz pembe değil hayat ve aşk."
Yazarın şu güzel sözünü de çok beğendim:"Seven sevilen arasındaki ilişki zannedildiği kadarda çok değildir.Sevilen fark eder sonunda sevdiğin ben değilim,seven fark eder sonunda sevdiğim sen değilsin."Ben yazarın bu sözünden fani aşkların geçici olduğunu asıl olan aşkın ilahi aşk olduğunu vurguladığını anladım.
2-)SURET ÜZERİNE
Cevher manadadır,suret arazdır.(Araz:işaret demek)Mana sabittir,suret değişkendir.Suretin kıymeti işaret ettiği özden kaynaklanır,suret kendi başına bir anlam ifade etmez.
Bu üç güzel sözde buldum yazarın anlatmak istediklerini.Yani yazar önemli olan manadır,suret sadece bir işarettir.Aslında insanların özü,içi olmasa dışının yani suretinin çok önemli olmadığını anlatmak istemiş bence.Hani insan yedisinde neyse yetmişinde de odur derlerya öyle işte.
Hemen her halk hikayesinde ve mesnevide temel motiflerden birisi suret yoluyla aşktır.Kahramanlar ya resimden görerek ya da anlatılanlardan etkilenerek severler diyor yazar.Yani surete haddinden fazla değer veriyorlar demek istiyor yazar.
3-)YİTİK LALE
İki kimliği arasında noktalı ya da noktasız lale,iki kimliği arasında Türk ve Osmanlıyı temsil ediyordu.Başlangıçta imparatorluktu Osmanlı.Özden uzaklaştıkça lale(yani Osmanlı)boyunduruğa dönüştü.Lale devri bunun acıklı özeti diyor yazar.
ESERDEKİ
AMAÇ:Yazar düşüncelerini paylaşmak için,belli bir konuya bağlı kalmaksısın birçok konu hakkındaki görüşlerini paylaşmış bu eserinde bizimle.Denemelerin tasavvufi yönü biraz ağır basmış eserde.Genelinde dini motifler ve dini konular kullanarak eksiklerimizden,unuttuklarımızdan(batının değerlerini alıp değerlerimizin bazılarını kaybettiğimizden)bahsetmiş.
İÇERİK:Kitapta genelde duygusal bir hava hakim.denemelerin sosyal yönleride ağır basıyor.Yazar tam olarak açıklayıcı veya betimleyici bir anlatım kullanmış diyemeyiz.Tasfir pek yok zaten.Denemeler yoruma açık genelde yani isteyen istediğini anlayabilir bence.denemelerin genelinde birşeylerden yakınma var.
DİL VE ÜSLUP:Yazarın dili sade geldi bana,yer yer Osmanlıca kelime olsa da.zaten en sade kitabıymış bu kitabı.Çok etkileyiciydi.Konuları gerçek hayattan seçmiş ve akıcı bir üslup benimsemiş bence yazar.
DEĞERLENDİRME:Herkesin içinde olduğu sosyal hayattan seçmiş olduğu konulara gerek dini yönden,gerekse kendi bakış açısını katarak benim de çok beğenerek,sıkılmadan okuduğum bir kitaptı.
Ancak sanki denemelerinin genelinde olumsuz ve biraz üzücü sorunlara daha sık yer vermiş gibi her ne kadar gerçek hayattan olsa da konular.Ama çok beğendiğim ve tavsiye ettiğim kitapların başında.
YAZARIN ADI:Nzan Bekiroğlu
YAYIN YERİ VE YAYINCI:İstanbul/Timaş yayınları
YAYIN YÖNETMENİ:Emine Eroğlu
YAYIMLANMA TARİHİ:Ocak 2010
BASKI:12.Baskı
SAYFA SAYISI:221
FİYATI:13,50
ISBN:975-362-692-4
DENEMELERDEN DİKKATİMİ ÇEKEN BÖLÜMLER
1-)AŞKLAR VE SURETLER
Yazar diyorki"Aşk basit bir kurma eylemidir.Aşık olunca insan aslında seni sevmiyor.Kendi içinde besleyip büyüttüğü seni seviyor.Kendi düşlerinin tümünü sana yüklüyor.Zaman geçtikçe kendi içinde büyüttüğü senle gerçekteki sen arasındaki farkları görüyor ve aşkı bitiyor.Anlıyor ki aslında gördüğü kadarda toz pembe değil hayat ve aşk."
Yazarın şu güzel sözünü de çok beğendim:"Seven sevilen arasındaki ilişki zannedildiği kadarda çok değildir.Sevilen fark eder sonunda sevdiğin ben değilim,seven fark eder sonunda sevdiğim sen değilsin."Ben yazarın bu sözünden fani aşkların geçici olduğunu asıl olan aşkın ilahi aşk olduğunu vurguladığını anladım.
2-)SURET ÜZERİNE
Cevher manadadır,suret arazdır.(Araz:işaret demek)Mana sabittir,suret değişkendir.Suretin kıymeti işaret ettiği özden kaynaklanır,suret kendi başına bir anlam ifade etmez.
Bu üç güzel sözde buldum yazarın anlatmak istediklerini.Yani yazar önemli olan manadır,suret sadece bir işarettir.Aslında insanların özü,içi olmasa dışının yani suretinin çok önemli olmadığını anlatmak istemiş bence.Hani insan yedisinde neyse yetmişinde de odur derlerya öyle işte.
Hemen her halk hikayesinde ve mesnevide temel motiflerden birisi suret yoluyla aşktır.Kahramanlar ya resimden görerek ya da anlatılanlardan etkilenerek severler diyor yazar.Yani surete haddinden fazla değer veriyorlar demek istiyor yazar.
3-)YİTİK LALE
İki kimliği arasında noktalı ya da noktasız lale,iki kimliği arasında Türk ve Osmanlıyı temsil ediyordu.Başlangıçta imparatorluktu Osmanlı.Özden uzaklaştıkça lale(yani Osmanlı)boyunduruğa dönüştü.Lale devri bunun acıklı özeti diyor yazar.
ESERDEKİ
AMAÇ:Yazar düşüncelerini paylaşmak için,belli bir konuya bağlı kalmaksısın birçok konu hakkındaki görüşlerini paylaşmış bu eserinde bizimle.Denemelerin tasavvufi yönü biraz ağır basmış eserde.Genelinde dini motifler ve dini konular kullanarak eksiklerimizden,unuttuklarımızdan(batının değerlerini alıp değerlerimizin bazılarını kaybettiğimizden)bahsetmiş.
İÇERİK:Kitapta genelde duygusal bir hava hakim.denemelerin sosyal yönleride ağır basıyor.Yazar tam olarak açıklayıcı veya betimleyici bir anlatım kullanmış diyemeyiz.Tasfir pek yok zaten.Denemeler yoruma açık genelde yani isteyen istediğini anlayabilir bence.denemelerin genelinde birşeylerden yakınma var.
DİL VE ÜSLUP:Yazarın dili sade geldi bana,yer yer Osmanlıca kelime olsa da.zaten en sade kitabıymış bu kitabı.Çok etkileyiciydi.Konuları gerçek hayattan seçmiş ve akıcı bir üslup benimsemiş bence yazar.
DEĞERLENDİRME:Herkesin içinde olduğu sosyal hayattan seçmiş olduğu konulara gerek dini yönden,gerekse kendi bakış açısını katarak benim de çok beğenerek,sıkılmadan okuduğum bir kitaptı.
Ancak sanki denemelerinin genelinde olumsuz ve biraz üzücü sorunlara daha sık yer vermiş gibi her ne kadar gerçek hayattan olsa da konular.Ama çok beğendiğim ve tavsiye ettiğim kitapların başında.