Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Türkiye'den erişim engeli nedeniyle yeni adresimiz: turkcetoplulugu.weebly.com

Nar Ağacı
Nazan Bekiroğlu
(%25 İndirimle)
Beyaz Türkler K.
Alev Alatlı
(%25 İndirimle)
turkcetoplulugu.weebly.com Topluluğumuzun yeni adresi
Kendini Açma
B. Çetinkaya

    Eser tanıtımı

    avatar
    0901100006


    Mesaj Sayısı : 9
    Kayıt tarihi : 11/10/09

    Eser tanıtımı Empty Eser tanıtımı

    Mesaj  0901100006 Perş. Haz. 10, 2010 7:41 pm

    KİTABIN ADI : UZUN ÇARŞININ ULULARI
    YAZARIN ADI : MİTAT ENÇ
    YAYIN YERİ VE YAYINCI : Beyoğlu – İSTANBUL,Ötüken yayıncılık
    YAYINLANMA TARİHİ : 1977,1993,1997
    KAÇINCI BASKI : 3.baskı
    SAYFA SAYISI : 311
    FİYATI : 10TL
    ISBN : 975-437-204-7

    KİTAP ELEŞTİRİSİ : Yazarımız bu kitapta eski Türk toplumundan canlı kesitler sunmuştur. Esnafından dul kadınına, aklımıza gelebilecek bir çok sıradan insandan bahsetmiştir. Bu insanların hayatlarında yaşadıkları zorluklara,acılara rağmen birbirlerine olan tutumları,o güzel insani davranışlar bizleri imrendirerek kitabı okumaya sevk etmiştir. Her karakterin ismi yada lakabıyla adlandırılan hikayelerden oluşan kitabın hiçbir olumsuz yönüyle karşılaşmadım.

    AMACI : İnsanları bir kere daha “Eski yıllarda yaşamak” konusunda düşündüren kitap,tüm insanlığa hitap edilmiştir. Kitaptaki bir kaç hikayeden örnek vermek gerekirse, kör bir insanın azimle dinleyerek,Kur’an öğrenmesi,kör olduğu halde kuyu temizleyerek kazancını sağlaması ve buna karşılık gayet sağlıklı bir insanın dilenmesi.. Başka bir hikayedeyse üstüne başına bakılmayacak bir insanın, pasajda, yerde yatan bir insanın, esnaflardan gördüğü şaşılacak saygı ve ona karşı beslenen inanılmaz güven duygusu, kendi para kasalarından sormadan para almasına müsaade edecek kadar.. Bu anlatılanlarla yazar, şu zamandaki insanları tekrar tekrar yaptıklarıyla ilgili olarak düşünmeye sevk etmektedir. Benim içimde bu amaç olması gereken yere oturmuş bulunmakta.

    İÇERİK: Yazar bu kitapta her karakteri bir hikaye adı yaparak,kısa kısa hikayelerden oluşturmuştur. Yazar, kendi bakış açısını değilde daha çok birebir yaşanan olayları olduğu gibi aktarmıştır. Yazar bana göre bu toplumun birbirine olan sıcak,samimi yaklaşımından etkilenerek,bulunduğu ortamda da bunu bulamadığından bu kitabı ele almıştır. Kitap olgusaldır, yazarın gözlemlediği olaylar bütününden oluşmuştur. Yazar her şeyi gördüğü gibi anlatmaktadır, konuya betimsel yaklaşım sergilemiştir. 22 bölümden oluşmaktadır,bunlar ;
    • Aktar Musa Efendi,İmam Baba,Bilader Ağa,Berber Hüseyn,Köse Hafız,Deli Bekir Arzuhalci Hacı,Kuyucu Kör Hafız,Bodur,Eşek Kasabı Ali Bayram,Kız Ali,Ahraz,Bir Malul ve Bir Gazi,Hacı Arap,Gelin Emine,Hapoba,İki Candan Komşu,Karabey,Fotinli Memet Efendi,Hacivatçı Vakas,Kendini Arayan Adam,Asiye Teyzenin Evi.
    Yazar eski türk toplumunun yaşayışına duyduğu özlemi dile getirmek için yazmıştır. Yazar bir okuyucunun bu kitapta bekleyebilceği her şeye yeterli cevap vermiştir,o insanların hayatlarından kesitler anlatarak..

    DİL VE ÜSLUP : Yazar gayet yalın,anlaşılabilir bir dil kullanmıştır. İnsanların doğal dillerini kullandığı için oldukça samimi bir anlatım kazanmıştır kitap. Yazarın bu kitapta anahtar kelimesi “insani,içten,doğal davranışlar”dır. Yazar metinler içerisinde sadece anlatıma yer vermiştir.

    DEĞERLENDİRME : Mitat Enç, kitaplarında ağırlıklı olarak insan psikolojisi üzerinde durmaktadır. Bu kitapta da anlatılan hikayelerde insanların psikolojisi,çevreye tutumu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Benim bu zamana kadar okuduğum kitaplar arasında en etkilendiklerim arasına girdi bu kitap.
    Bilindiği üzere teknolojiyle beraber insanlar,menfaatçi,bencil,Allah’ın bir selamını bile parayla verecek hale geldiler. Oysaki teknoloji, insanların sadece işlerinde kolaylık sağlayan bir yenilikti, insan davranışlarını bozmaya yarayan bir yenilik değil. Ancak zaman,teknoloji ilerdikçe insanlarımızın işi kolaylaştıkça ,davranışları köreliyor. Buna örnek olarakta bu kitaptaki ‘Berber Hüseyn’adlı hikayeden bahsedeceğim. “Berber Hüseyn,adı üstünde berberdir. Fakat dükkanına gelen insanları tıraş etmenin yanında her türlü derdini dinleyip,onlarla sohbet eden biridir. Tıraş karşılığında kimin gönlünden ne koparsa onu alan biridir. Berberliğin dışında türlü rahatsızlıkların tedavisinden de anlayan biri olup insanlara yardım etmektedir. Adamına göre muamele yapmayan biridir.” Bugünkü berberleri, kuaförleri düşününce insan o şaşalı, dünya para sarf edilen yerlerde, “Nerde dert dinleme,dert dökme?” diyor. Zaten hikayenin sonunda acı gerçekle karşılaşıyoruz ki, Yazarında belirttiği gibi ; ‘Bugün Berber Hüseyn’e yeni bir fırsat verilse de,o şaşalı berber dükkanında çalışması istense de, kanlı gözleriyle kısa bir bakıştan sonra, toprağı hemen yeniden sırtına çeker “Her şey vaktinde gerek oğlum” diye homurdanarak derin uykusuna yeniden dalardı..’ İşte eski ve yeni farkı. Kısacası insanoğlu zihniyetini,davranışını değiştirmediği sürece bu kitap ne kadar okunursa okunsun sadece havada kalır. Dilerim ki bizler insanlığımızı,özümüzü,samimiyetimizi kaybetmeyenlerden oluruz.

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 11:19 am