Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giresun Üniversitesi Türkçe Topluluğu

Türkiye'den erişim engeli nedeniyle yeni adresimiz: turkcetoplulugu.weebly.com

Nar Ağacı
Nazan Bekiroğlu
(%25 İndirimle)
Beyaz Türkler K.
Alev Alatlı
(%25 İndirimle)
turkcetoplulugu.weebly.com Topluluğumuzun yeni adresi
Kendini Açma
B. Çetinkaya

    romanın devamı

    avatar
    1001030055


    Mesaj Sayısı : 2
    Kayıt tarihi : 24/12/10

    romanın devamı Empty romanın devamı

    Mesaj  1001030055 C.tesi Ara. 25, 2010 10:26 am

    Ve sonunda rızanın ilköğretim bitmişti ve güzel bir karneyle eve gelmişti. Tabi gülsahın da finalleri iyi geçmişti ve altatan dersi kalmadan bitirmişti. Ve üçüncü sınıfa geçmişti ve artık bit tatil havasına girmişlerdi ama gaziantepe taşınacakları için pekte tatil yapacaklarmış gibi görünmüyordu ve tatile de gidemediler zaten ve olsun diyorlardı hep tatile gaziantepe gidiyoruz diyorlardı ve erol ve nuray da gaziantepe taşınacakları için memleketlerine dönecekleri için çok seviniyorlardı ve çok mutludular çünkü insanın doğum büyüdüğü yer her zaman insana dünyanın en güzel yeri geliyordu ve zaten gaziantepten daha önce ev almışlardı ve giresunda ki evide sattılar nurayın arabasıda satıldı ve tabi erolda o çok sevdiği X5 şinide satmak zorunda kaldı ve erol gaziantepte yeni model almayı düşünüyordu ve nuray arabası satıldığı için çok üzülmüştü çünkü arabasını çok seviyordu ve erola bari arabaları götürelim dedi ama erol ise nereye götürelim yenisi orada alırız dedi ve erol nuray ın arabasının aynısını alacaktı çünkü nuray arabasını çok seviyordu ve gaziantepte kendisinin ve nurayın arabasının aynısını ve bir yüksek modelini almıştı ve giresunda ki eski eşyalarıda kardoyla gönderdiler önemli olan eşyaları ve kendileride uçakla gaziantepe gittilere ve gülsah önceden gaziantep’e geçmişti orada kendilerini bekliyordu ve babaannesinlerde kalıyordu artık pek giresuna gelemiyor zaten ve gülsah çok özlemişti ailesini ve onları görünce sıkı sıkı sarıldı onlara çok özlemişti ve dört aydır görmüyordu onları ve gaziantepe vardıkları ilk gün dinlendiler ve ikinci günü ziyaretlere, davetlere gitmişlerdi ve ancak üçüncü gün yeni aldıkları eve gidebilmişlerdi ve yeni aldıkları evi yıkadılar ve zaten daha önceden boyası yapılmıştı ev yeni gibi olmuştu ve dörtüncü gün giresundaki eşyaları gelmişti ve onları yerleştirdiler ve işler bittiğinde çok yorulmuşlardı veakşam olunca o kadar yorulmuşlardı ki akşam haberlerini bile takip edemeden uyumuşlardı ve sabah kendilerine gelebildiler ancak ve güzel bir kahvaltı tüm yorgunluklarını aldı ve kahvaltıdan sonra sıra geldi süprize nuraya aldığı yeni arabayı nuraya göstermeye ve nuray yeni arabasını görünce gözlerine inanamadı ve çok sevinmiş ve mutlu olmuştu ve bu yüzden kocasınada teşekkür etmeyi ihmal etmedi ve erola teşekkür ederim ederim aşkım dedi ve erol ise
    - Önemli değil bi tanem senden önemli mi demişti
    Daha sonra sıra geldi gaziantepte gezmeye hep gezecekler hem de evin ekşiklerini alacaklardı ve çok alınacak çok şey vardı ilk önce alışveriş yaptılar ve merkezde ne kadar alışveriş merkezi ve ne kadar mağaza varsa gezdiler ve ve alışveriş yaptılar ve evin eksiklerinin çoğunu almışlardı ve çok yorulmuşlardı ve alışverişten sonra öğle yemeği yediler ve yemekten sonra eve gelip aldıkları yeni eşyaları yerleştirdiler ve akşam olunca tekrar dışarı çıktılar ve akşamda sinemaya gittiler ve oradan da çıkınca ero’un annesingile gittiler ve erolun babası artık emekli olmuştu ve gittklerinde babası evde oturuyor emekliliğin adını çıkarıyordu ve erol da babasına takıldı babasını oturuyor vaziyette görünce ve
    -emekliliğin tadını çıkarıyorsun bir gün bizde çıkarırız şu emekliliğin tadını dedi
    Ve orada biraz oturduktan sonra tekrar evlerine geçtiler ve daha yetiştirecek çok öğrencisi vardı ve yeni görev yeri Gaziantep üniversitesiydi ve oraya başvurdular ve okullar açılınca yeni görev yerlerinde göreve başlayacaklardı ve daha sonra kızanın okul tercihleri de gelmişti ve rıza her zaman ki gibi yine güzel bir puan almıştı ve çünkü bu sınava çok çalışmıştı ve ilk tercihi Gaziantep fen lisesini yazdı ve daha sonra puanı güzel olduu için ilk tercihi gelmişti ve türiye de ilk yüze girmişti bu rızanın Gaziantep fen lisesini kazanması aileye sevinç getirdi ve rızaya bu başarısını karşısında bir hediye almak istediler rıza ise cep telefonu istemişti ve
    Erolda;
    -tamam sen burayı kazanarak iyi bir cep telefonu hak ettin dedi ve hangi modeli istiyorsan onu alalım demişti nuray ise
    -hayrı oğluma cep telefonu ben alıp hediye edeceğim çünkü ben daha önce söz vermişti ve sözümü tutmak istiyorum dedi erol ise
    - seni beni mi var canım ama yinede çok istiyorsan al dedi
    Ve rıza o gece heyecandan yatamadı ve çünkü sabah telefon alacaktı ve telefonu alacaktı ve o gece internetten telefon modellerine baktı ve kendisine bir telefon beğenecekti ve sabah hiç düşünmeden o telefonu alacaktı ve internetten bir model beğendi ve sabah annesiyle beraber gitti ve o beğendiği modeli aldı ve akşam yeni telefonunu ablasına ve babasına gösterdi ve aldığı telefon yeni çıktığı ve gülsahın telefonu da eski model olunca babasının yanına sokularak
    -baba benim telefonda eskidi sende bana mı alsan diye ve benim finallerde güzel geçti ve altan ders koymadım ben de bir hediyeyi hak etmedim mi deyince
    Erolda;
    -tamam yarında sana bir telefon alalım hangi modeli istiyorsan ama benim sabah işim var ben sana kredi kartımı versem sen alsan oluru
    Gülsah;
    -olur babacığım ben alırım demişti
    Ve sabah gülsah babasının kredi kartını alarak gidip kendisine yeni bir cep telefonu aldı ve babasından böyle bir karne hediyesi aldığı için çok mutlu olmuştu üniversite okuduğu için karne almıyordu ama sınıfını geçmişti ve cep telefonunu aldıktan sonra gülsah canan halasının cafesi vardı onun yanına gitti ve halasına cep telefonunu gösterdi
    -hala bak babam bana yeni bir cep telefonu aldı
    Halası ise
    - Hayırlı olsun canım senin adına sevindim deyince ve daha sonra
    Halasına yardım etti ve alında bu cafe halasıyla babası ortak açmışlardı halası cafe açmayı çok isteyince erolda cafeyi açmıştı halasıda işletiyordu erolda cafenin gelirinin yüzde elli hisse payını alıyordu ve daha sonra akşama kadar oraya yardım ettikten sonra akşam olunca halası kendisini tek bırakmak istemedi ve akşam gülsahı eve bıraktı ve eve gelince babası evdeydi ve babasının yanına geldi ve kredi kartını verdi ve babasını öperek teşekkür etti vev tatilde bu arada yavaş yavaş bitiyordu ramazanlıkta gelmişti ve her zaman ki gibi ilk gün iftarı evde açtılar ve erol nuraya diyordu bu sene tüm ramazanlığı evde geçielim ve bu sefer biz davet edelim demişti nuray ise
    -tamam aşkım davet edelim ama davet ettiklerinde gitmezsek ayıp olur demişti ama yinede sen bilirsin demişti ve ramazanın dördüncü günü erolun ailesini çağırmışlardı akşam iftar yaklaşınca erolun ailesi annesi,babası,ablaları ve kardeşi gelmişti ve misafirleri karşıladılar ve beklemeye geçtiler hocanın ezan okumasını ve ezan okundu daha sonra hep beraber yemek yedikten sonra televizyon seyrettiler ve gece olunca misafirler gittiler ve daha sonra nurayın ailesini çağırdılar ve onlarda aynı gece olunca evlerine gittiler daha sonra erolun Belkıs abalası yemeğe davet etti ve iftar saati yaklaşınca oraya gittiler ve iftarı orada açtıktan sonra gece olunca eve geldiler ve aslında bu sene pek davete gitmeyeceklerdi ancak insanlar düşünüp davet ettikten sonra gitmek zorunda kaldılar ve artık davet edilecek kimse kalmadı ve herkesi çağırdılar ve artık kendilerini çağırıyorlardı akrabaları o gün burada şu gün şurada oluyorlardı aslın bu güzeldi ramazanlığın amacı buydu millet birbilerini davet etmeleri güzeldi ve millet paylaşmayı öğreniyordu ve ramaznlık bitti son günü hiçbir yere gitmeyip ailecek dışarıya çıktılar iftar yemeğine ve yemekten çıktıktan sonra sinemaya gittiler ve gece olunca eve geldiler ve çoktan beri ailecek zaman geçirmemişlerdi ve gelir gelmez uyudular çünkü sabah bayramdı ve çok işleri vardı ve gece çok geç saatti gelmişleri ve sabah olunca rızayla beraber bayram namazına gittiler ve daha sonra bayram namazından çıkıp eve geldiler ve güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanıp dışarı çıktılar ve ziyaret edilecek çok kişiler vardı ve ilk önce erol’un anne ve babasının yanına gittiler ve orada gelen gidenler oldu ve gelen giden misafirleri ağırladılar daha sonra nurayın anne ve babasının yanına gittiler orada da aynı şeyle daha sonra bayramın ikinci günü yani ilk önce erolun akrabalarından eroldan büyük olanların yanına gittiler daha sonra nurayın akrabalarından nurayın büyüklerinin yanına gittiler ve küçük olanlarda akşamları geliyorlardı zaten ve bayramda böyle bitti ve her sene aynı şeyleri yapıyorlardı çünkü gelenek böyleydi yüz yıl önce böyle yapılıyordu yüz yıl sonrada böyle yapılacaktı çünkü bayramın geleneği buydu ve büyüklerin elleri öpülür ve büyükler küçüklere harçlık verirlerdi ve ziyaretlerde bitmişti bayramla beraber ve daha tailleri vardı okul açılmamıştı ve bayramdan da yeni çıktıkları için erol evde dinlenmekle yetindi ve artık eskisi gibi dinç değildi ve artık yaşlanmıştı biraz daha sonra okulun açılmasına yaklaşık bir ay vardı ve mersine taile gittiler ve daha önceden arayp rezervasyon yaptırdıkları otele yerleştiler ve erol her zaman ki gibi tarihi yerleri gezdi ilk gün her zaman tatile gitseler ilk önce tarihi yerleri gezerlerdi ve tarihi eserlere faz<la meraklıydı ailesi de bu gezide kendisini yalnız bırakmazdı ve kızı kendisi gibiydi ve oda tarihi eserlere babası gibi fazlaca meraklıydı ve mersini gezip bittirdikten sonra sıra geldi tatile ve denize sahile inmeye ve tatil bitene kadar da otelde kalıp tatil yapacaktı ve dinlenecekti ve kafasını dinleyecekti ve tatil bittikten sonra gaziantepe göndüler ve gelir gelmez rızayı liseye kayıtdını yaptırdılar kayıttan sonra erollara gittiler yani anne ve babasının yanına gittiler ve akşama kadar orada kaldılar ve sonra saat dokuz gibi eve geldiler ve artık hiçbir gezi yapmayıp okullar açılana kadar evde dinleneceklerdi ve öyle yaptılar okullar açılmıştı sonunda gülsah izmire gitti ve erolar size yeni görev yerinde Gaziantep üniversitesinde göreve başladılar ve rıza ise fen lisesinde okuduğu için havalıydı ve oda gaziantepte ve yeni okulunda derslere başlamıştı ve artık allah ne kadar ömür verirse gaziantepete kalacaklardı ve nuray araştırma görevlisi oldu gaziantepte ve tezini tamalayıp yeni tez vererek yrd. Profösör olacaktı ve nurayın bu kararı alınca erolada nurayın bu kararını desteklemek düşerdi ve zaten onlar hep bütün karaları beraber aldılar ve birbirlerinin karalarını desteklerdi ve zaten rızada liseye gittiği için evde pek iş yoktu ve zamanda vardı nuray kariyer yapayım demişti ve hem biraz maaşım artık diyordu ama paraya pek ihtiyaçları yoktu ve önemli olan kariyerdi ve artık eskisi gibi genç değillerdi ve yaşlanmışlardı ve kefeninde cepi yok diye hani bir atasözü vardı ya nereye götüreceklerdi ve yüzden gelecek kuşaklara somut bir şeyle bırakmak istiyorlardı aslında bıraktıkları yetiştirdikleri öğrencilerdi ve onlar türkiyenin geleceğiydi ve erolda profösördü ve para ikinci plandaydı önemli olan kariyerdi tabi erolda bu karara saygı duydu ve onu destekledi tabi gülsah bu haberi duyunca çok sevinmişti ve ailesine mektup yazmak istedi aslında telefonla neredeyse her gün konuşuyorlardı ama ancak mektup yeri dolmayacak bir iletişim aracıydı bu yüzden mektup yazdı
    Gülsah;
    -sevgili anneciğim ve babacığım,
    Satırlarıma başlamadan önce ellerinizden rızanında gözlerinden öperim nasılsınız iyimisiniz beni sorarsanız ben çok iyiyim ve şuan eminim ki beni merak ediyosunuzdur ama beni merak etmenize gerek yok ve üç yıldır buradayım ve artık buralı gibiyim derslerimde çok iyi derslerimede çalışıyorum rızanın dersleri nasıl fen lisesini kazandım diye havalara girip derslerini ihmal etmesin ve asıl bundan sonra derslerine daha çok çalışması gerek ve çünkü bundan sonra önemli dersleri ve onun yanıdan gerçi babam varsa nefes almaya bile zamanı yoktur ve işallah babam vardır çünkü ben buralardaysam babamın sayesinde ve bu yüzden babama minnettarım ve sen araştıma görevlisi olarak tezini tamamlayıp kariye yapacağiını duydum ve çok sevindim ve hayatında başarıların devamını dilerim anneciğim ve lafımı uzatmıyorum ve son olarak beni soran herkese selam söyleyin
    Allaha emanet ol
    Gülsah Demirsoy


    Tabi mektubu alınca cok sevinmişlerdi gerçi gülşahında dediğiğ gibi her gün telefonla konuşuyorlardı ama mektubun yeri başkaydı ve şimdi bu mektuba bir karşılık yazmak gerekmez mi ? bu yüzden mektubu nuray yazdı
    Sevgili kızım nasılsın iyimisin bizleri sorarsan bizde iyiyiz ve bizleri merak etme sen derslerine bak eminim ki derslerin iyidir çünkü benim kızım sorumluklarını bilen biri rızayı sorarsan onunda dersleri iyi oda harıl harıl çalışıyor ve baban onunlada ilgileniyor ve rızanın nefes bile almaya zamanı yok gerçi onun sınava girmesine daha çok var ama onunda senin gibi güzel yerleri kazanacağından eminim ve senin kazanacağındanda emindim ve bu yüzden kazandım ve bizi yanıltmadım ve bu mektuba son vermeden önce gözlerinden öperim ve babanın da selamı var
    Allaha emanet olun
    Nuray
    Tabi gülşahda bu mektubu alınca çok sevinmiştir ve ailesine aradı ve mektup için teşekkür etti anneside kendisine teşekkür etti aradan zaman geçti ve nurayyın vizeleri daha başlamamıştı ve kurban bayramı yaklaşınca Gülşah gaziantepe gelmişti ve bu sefer ailesini kendisi değilde ailesi gülşahı beklemişti hava alanında olsun ama önemli olan kavuşmaktı ve Gülşah kurban bayramı için gelmişti ve bayramdan sonra vizeleri başlacağı için ders çalışıyodu rıza ise liseyi yeni kazandığı için gezip toza biliyordu ama oda senye başlayacaktı üniversite sınavına hazırlanmaya başlayacaktı çünkü gülsah lise ikinci sınıfta başlamıştı hazırlanmaya ve bu yüzden rızanında lise ikinci sınıfta başlamasını istiyordu ve sonra kurban bayranı geldi tabi kurban bayramı her zaman ki gibi aynı şeyler yapılıyordu kurban kesiyor ve mangal yapılıyor ve kurban kesmeyenlere pay dağıtılıyordu ama bu kurban bayramının geleneğidi kurban bayramında yapılması gereken şeylerdir ve bu sefer kurbanı evde kesmişlerdi ve ailecek mangal yapıldılar ve ikindi üzeri ailesinin yanlarına ziyarete gittiler ilk önce her zaman ki gibi ilk önce erolun ailesinin yanına daha sonra ise nurayın ailesin yanına gitmişlerdi ve kurban kesmeyen insanlara pay dağıttılar ve bu sene 2 tane kurban kesmişlerdi ve buda şunu gösteriyordu ki bu sene çok kişiye pay dağıtacaklardı ve bu sene ilk defa kurbandan evlerine ayırtılar evleri giresunda olduğu için alamıyorlardı pay ama şimdi gaziantepe taşınmışlardı ve durum böyle olunca pay almışlardı ve sonunda bayram bitmişti ve gülsah izmire gitti hemen vizelere hazırlanmaya başlamıştı ve vize haftası başlamıştı ama artık erolun işleri vize haftasında eskisi gibi yoğun değildi ve artık yavaş yavaş dinlenmeye çekilmeyi düşünüyordu ama daha emekliliğine çok vardı ve yetiştirecek çok öğrencileri vardı ve halen eroldan eğitim bekleyen çok öğrenci vardı ve bu durum böyle olunca erolada eğitim vermek düşerdi ve günler birbirini kovaladı ve zaman su gibi akıp geçti ve final haftası başladı ve bu hayatımızdaki finallerde bitmiyor ve gülsahında finaller başlamıştı ve Gaziantep üniversitesinde de finaller başlamıştı ve erol eskisi gibi yoğun değildi final ve vizelerde ama nurayın yoğundu çünkü nuray araştırma görevlisiydi ve tezini tamamlayıp yrd. Profösör olacaktı ve bu yüzden evdeki işler erola düşüyordu ama erol yapıyordu çünkü hayat müşterekti ama erol ara sıra nuraya takılıyodu şu tezini tamamlada bizde işlerden kurtulalım diyordu ama olsun ev işide yapsaydı önemli olan mutlu olmalarıydı ve zaten mutlu bir evlilikleri vardı ve mutlu bir şekilde yaşamlarına devam ediyorlardı ve hayattan şikayetçi değillerdi ve bu arada final haftası bitmişti ve gülsahın finaller bitmişti ve iyi geçmişti ve ara dönem gelmişti ve bu yüzden gülsahta tatil için gaziantepe gelmişti ve her zaman ki gibi ailesi onu havaalanında bekliyordu ve ailesiyle kucaklaştıktan sonra hep beraber eve geliyorlardı ve rıza fen lisesinde ilk dönemini bitirmişti ve onur belgesi almıştı ve ilk dönem lise birinci sınıflar arasında birinci olmuştu ve ailesini mutlu etmişti ama karne hediyesi istememişti çünkü rızanın tek istediği şey cep telefonuydu onu da fen lisesini kazandığında alşmışlardı ve tatili hep beraber ailecek geçirdiler tabi gülsah yine tatil de halasının yanında cafede çalışarak geçirmişti rızada bu sene oda oraya yardım ediyordu rıza garsonluk yapıyordu ve halasından haftalık alıyorlardı aslında burası babasının olduğu için aslında kısmende olsa babasından haftalık almış oluyorlardı ama yinede olsun emek veriyorlardı ve emeklerinin karşılığını almaları lazımdı aslında onlar istemiyorlardı ama halaları veriyordu onlar zaman geçirmek için geliyorlardı çalışmaya vearada erolda uğruyordu cafeye ve bu sene uğraş olsun diye gaziantepin karataş bölgesine bir eğlence merkezi açacaktı ve onun inşaatının bitmesini bekliyordu ve tatile yetişmişti ve tatillerde gülsah ve rıza yine halasının yanında çalışıyorlardı eğlence merkezinde ise erol oluyordu ve eğlence merkezinde genellikle erolun eniştesi ve babası oluyorlardı ve bir çok akarabası orada çalışıyordu ve böylece erol akrabalarına iş imkanı bulmuştu böylelikle Aslında erolun amacı türkiye cumhuriyetine hizmet etmek ve ülke için yatırım yapıyordu ve aradan zaman geçer ve erol bir hafta zaman ayırır ve bodruma giderler ve bir hafta tail yapacaklardır ve tail yapmak için gazziantepden çıkarlar ve her zaman ki gibi önceden rezarvasyon yaptırdıkları otele yerleşirler ve erol her zaman ki geleneği sürdürür ve ilk önce şehirin tarihi yerlerini gezer ve bodrum olunca gezeceği yer erolun üniversite arkadaşı ebru diye bir arkadaşı onlara eşlik eder ve ebru ile Giresun üniversitesinde aynı sınıftaydılar ve ebru eğitimi biriktirdikten sonra bodruma yerleşmiştir ve o halen öğretmenlik yapmaktadır ve arkadaşıyla beraber bodrumu gezerler ve ikinci gün o kadar yorulmuştur ki otelde dinlenmekle yetinir anca tatilin üçüncü günü tatil yapmaya başlar ve hep tatil için gittiği yerlerde bunu yapardı ve tarihe önem verirdi ve bu yüzden ülkesinin dört bir yanını gezmek istiyordu ve yavaş yavaş başlamıştı ve kısmet olursa türkiyenin seksen bir ilini de gezmek istiyordu doğu- batı,kuzey-güney ayrımı yapmadan çünkü her taraf kendisinin ülkesiydi ve ülkesinin dört bir yanını da seviyordu ve tatilin diğer günlerini geçirdikten sonra döndüler ve daha okul açılmamıştı ve ramazan gelmişti ve ramazan her sene on bir gün öne geliyordu ve bu yüzden git gide de zorlaşıyordu hani ama Erol için hiç önemli değildi ve zaten okullarda tatil olduğu için çalışıyor sayılmazdı bazen eğlence merkezine gider orada bulunurdu oda çalışmaz otururdu ve zaten cafeye ramazanlık olduğu için pek kimse gelmezdi onu da ablası idare ederdi açık olmasının sebebi de oruç tutmayan insanlar vardı herkes oruç tutmaya bilir onlara saygı duymak gerekir ve bazen Gülşah gidiyordu halasına yardım etmeye rıza ise artık okulların açılması yaklaştığı için kendisini derslerine vermişti ve bu sene başlayacaktı üniversite sınavına hazırlanmaya ve bu yüzden derslerine pek ara vermedi ve tatilde bile çalışmaya başlamıştı zaten oruçta tutuyordu pek dayanacak gibi değildi işe ve kafasına göre çalışıyordu derslerine Erol da oruç tutuyor diye sıkmıyordu ama ramazanlık bitsin alacaktı boyunun ölçüsünü sıkı çalıştıracaktı hem Erol da oruçtu ve oruç olduğu zaman pek kafasını çalıştıramıyordu ve havalarda çok sıcaktı yinede zar zor tutuyorlardı orucu ama hiç taviz vermemişlerdi oruç tutmaktan çünkü önemli bir ibadetti ve bu sıcaklar zorluklar yetmezmiş gibi Ramazanlık ya gelip gidenler bitmek bilmiyordu ve kendileri de gidiyorlardı davetlere ama ramazanlık böyle güzeldi ve böyle bir şey olduğu için sorun yoktu ve daha sonra ramazanlık bitti ve son terevi namazına gittiler ve sabahta bayram namazı vardı Allah sabaha çıkmayı nasip ederse sabah namazına da gitmeyi planlıyorlardı ve namaz bitince eve geldiler ve Erollun annesi gile gittiler tüm akrabalar neredeyse oradaydılar ve ramazanlığın son günü beraber zaman geçirdiler sonra geceye doğru eve geldiler ve gelir gelmez uyudular ve sabah namazına zor yetiştiler namazdan çıkınca eve gelip kahvaltı yaptılar kahvaltı yapmayı özlemişlerdi artık ve kahvaltıdan sonra hazırlanıp annesigile gideceklerdi ve öylede yaptılar her zaman ki gibi ilk önce Erollun annesi gile daha sonra nurayın annesi gile gittiler orada gelen gidenler oluyordu ve gelen misafirleri ağırlıyorlardı bve her bayram böyle yapıyorlardı ikinci gün büyüklerin yanına gidiyorlardı ve ikinci, üçüncü gün derken ziyaretler bitti ve ziyaretlerle beraber bayramda bitti ve daha okulların açılmasına vardı ve gülsah yine halasının yanında çalışmaya devam etti erol ise eğlence merkezine gidiyor ve orada duruyordu oda hep gitmiyordu ara sıra ama Erollun babası hep oradaydı ve daha sonra erol eğlence merkezinin üzerine bir cafe açmaya karar verdiler bu yüzden eğlence merkezinin üstüne bir kat daha yaptılar ama bu cafe öteki cafelerinden bağımsızdı bunu Erollun eniştesi işletecekti ve sonunda inşaat bitti ve dört katlı olmuştu en alt katta bilardo ve masa tenisi ikinci katta internet cafe ve üçücü katta pleşyeşin oyunu ve ateri salonu vardı son katta ise cafe vardı artık ve böylelikle daha güzel bir yer olmuştu ve daha çok müşteriyi çekiyordu ve böylelikle babasının işi biraz yoğun olmuştu aslında çalışmasına gerek yoktu ve emekli olmuştu ama evde oturamıyordu bu yüzden geliyordu çalışmaya ve onun içinde bir uğraş oluyordu aslında ve böylelikle zaman geçiriyordu işte daha sonra okullar açıldı Gülşah İzmir’e gitti ve son senesiydi onunda ve bu sene Allah kısmet ederse mezun olacaktı şimdiye kadar hiçbir dersten kalmamıştı ve bu senede biterse hayata atılacaktı ve devlette atanamasa ya babası gibi üniversitede kalacak yada babasıyla beraber dershane açmayı düşünüyorlardı ama daha bir senesi vardı ve rızada lise ikiye geçtiği için artık dershaneye de gidecekti ve Gaziantep final dergisi dershanesine kayıt yaptırmıştı ve böylelikle rıza hep dershaneye gidiyor hem de okula gidiyordu ve çok yoğun bir biçimde ders çalışıyordu ama çalışması lazımdı çünkü iki sene sonra onu büyük bir sınav bekliyordu ve oda bunun farkındaydı bu yüzden çok çalışıyordu ve artık o büyük sınava hazırlanmaya başlamıştı Erol destek oluyordu ona ve anlamadığı konuları anlatıyor, deneme sınavı yapıyordu ve rızada hiç taviz vermeden çalışıyordu çünkü tıp fakültesi istiyordu ve yüzden çok çalışması gerektiğini biliyordu ve Boğaziçi tıp fakültesini istiyordu ve orayı kazanmakta pek kolay değildi aslında Erol ona ve Gülşah’a dememiştir şu bölümü oku diye çünkü kendilerinin yetenekleri doğrultsun da bir meslek seçmelerini istemiş çünkü insan zorla bir işi yaparsa o işi sevmez ve başarısız olur ve hayattan mutlu olmayı başaramazdı bu karar aslında rızanın kararıydı ve tıp fakültesi okumak istiyordu ve hem okulun derslerine çalıyor hem de dershaneye gidiyordu ve üniversite sınavına hazırlanıyordu durum böyle olunca Erol Nuray’a takılıyordu bazen ve diyordu ki
    -ben bu kadar çalışsam profesör olurdum diye
    Nuray ise gülerek sen zaten profesörsün diyordu
    Erol ise İnşallah sende profesör olacaksın diyordu
    Nuray ise
    - allak kısmet ederse diyordu ve aradan zaman geçti ve kurban bayramı gelmişti ve Gülşah gaziantepe gelmişti ve bu sene inek kesmeyi düşünüyorlardı kurbanda ve bayram namazından çıktıktan sonra inek aldılar ve kasaplar eşliğinde kestiler ve payları ayırttılar ve sonra mangal yaptılar ve mangaldan sonra kurban kesmeyenlere pay dağıttılar daha sonra Erollun ailesinin yanına gittiler ve kurban bayramlarında ilk gün pek misafir olmazdı zaten öylede olmuştu ve daha sonra ikinci gün üçüncü gün ziyaretlere giderek bayramı bitirdiler ve dördüncü gün evde dinlenerek geçirdiler ve daha sonra akşam olunca ailecek sinemaya gittiler yeni bir film girmişti vizyona ve daha sonra bayram bitti ve Gülşah gider gitmez vize haftası gelmişti ve Gülşah’ın vizeleri iyi geçmişti ve mezun olmasına son altı ay kalmıştı denilebilirdi tabi Allah kısmet ederse altı ay sonra mezun olmayı düşünüyordu ve Gülşah vizelerden sonra Gaziantep’e gelemedi ve zaman su gibi geçmişti yine ve final haftası geldi Gülşah’ın finallerde iyi geçmişti ve finaller biter bitmez Gaziantep’e gelmişti ve rızanın da ilk dönem bitmişti ve yine onur belgesi almıştı nasıl çocuktu bu hep onur belgesi ama çok çalışıyordu o yüzden ve on beş gün ara vardı ama ilk hafta finalleri okuyup internette girmeleri gerekiyordu bunu ilk hafta bitirdiler ikinci hafta bir şeyler yapmayı düşünüyorlardı ve kıştı bu yüzden Uludağ’a gittiler kayak yapmaya ve Uludağ’dan Gülşah İzmir’e gitti Erollar ise Gaziantep’e geldikler ve geldiklerinden bir hafta sonra Gülşah notlarına bakmıştı ve babasını arayıp ilk dönemi geçmişim artık sen bir dershane binası bak istersen diyerek şaka yapıyordu Erol da gülerek o iş kolay diyordu hele sen bir mezun olda diyordu hayırlısıyla Gülşah da tamam babacığım diyordu ve Erol Bursa’yı da gezerek bir şehri daha gezmişti böylelikle ve Gaziantep’e gelir gelmez dershane için binalara bakmaya başlamıştı ve güzel bir bina almak istiyordu dershane için ve bu yüzden dört, beş binayı gezdi sonunda karar verdi ve Gaziantep Lisesi’nin yanında eski yükseliş dershanesinin binasını aldı böylelikle binayı da halletmiş oldu ve binanın boya tamirat işine geçilmişti ve yaza yetiştirme planlanıyordu böylelikle daha sonra dershane olması için tüm gerekli başvurular yapıldı ve milli eğitimden gerekli izinler alındı hatta Erol rızaya diyordu gel sende öğretmen ol bizinle beraber ol diye ama rıza benim ne işim var öğretmenlikte diyordu size hayırlı uğurlu olsun diyordu ve daha sonra ikinci dönemin vizeleri başladı böylelikle Gülşah’ta vizelere çalışıyordu ders okulu uzatmadan biran önce mezun olmak istiyordu o da ve binanın hazır olduğundan haberi yoktu ona da sürpriz olacaktı ve Gülşah vizeleri bitince Gaziantep’e gelmek istiyordu ama Erol yok biran önce okulunu bitir gel diyordu Gülşah sabret az kaldı diyordu Gülşah’ta sabretmek zorunda kaldı ve böylelikle yine kaçamaklık yapamayıp babasına takılmıştı ama az kalmıştı zaten ve zaman su gibi akıp geçti ve final haftası başladı ve Gülşah finallere çok çalışarak bütün derslerini verdi ve artık mezun olacaktı ve tatiller geldi rıza’nın da okul bitti ve yine onur belgesi almıştı ve muzunu niyet balosu için tüm aile İzmir’e gelmişti ve Gülşah okulu birincilikle bitirmişti ve artık mezundu ve daha sonra diplomasını da alarak Gaziantep’e geldiler ve Gülşah’ın özel eşyalarını da toparlayarak kargoyla göndermişlerdi Gaziantep’e ve Gaziantep’e geldikten sonra tatil yapmaya gittiler daha sonra ve Marmaris’e gittiler ve iki hafta kalacaklardı burada ve Erol bu şekilde Marmaris’i de gezmişti böylelikle ve o gezmeyi düşündüğü yerlerin içinden Marmaris’i de silmişti artık ve daha sonra tatil bitti ve Gaziantep’e gelmişlerdi ve daha sonra binayı Gülşah’a gösterdiler ve onun içinde sürpriz olmuştu ve artık öğretmenliğe hazırdı ve yeni yılda eğitim ve öğretime hazırdı ve Erol’un da emekliliği gelmişti artık ve emekli oldu ve artık kızıyla beraberdi ve dershanede çalışıyorlardı ve dershaneyi yeni eğitim öğretim yılına yetiştirdiler ve kayıtları almışlardı ve artık hazırdı yeni yıla


    4. BÖLÜM
    Dershane yeni kayıtlarını almış ve eğitime başlamıştı ve rızada böylelikle bu dershaneye başlamıştı ve dershanesin ismi Gülşah Eğitim Merkezi olmuştu ve Erol’da emekli olunca sıra Nuray’ın emekli olmasına geldi ve Nuray da emekli olursa beraber işleteceklerdi ve dershane iyi bir dershane oldu ve rıza da dershanede birinciydi zaten Gaziantep’te bir numaraydı ve dershane başarılı bir şekilde gidiyordu ve sonunda ilk sınavlarına öğrencileri girdi nisandaki YGS sınavına girdiler ve sonuçlar açıklandığında Gaziantep’te başarılı bir dershane olmuşlardı ve zaten rıza 500 ham puan alarak Türkiye birincisi olmuştu ve ablasından böylelikle ilk sınavda daha iyi puan çıkarmıştı Gülşah ilk sınavdan 470 puan almıştı ve ona da iyi yerler geliyordu matematikten başka ama o matematiği tercih yapmıştı ve Gülşah bu geçen sene mezun olduğu için pek üniversite öğrencilerinin dersine girmiyordu genelde ilköğretim öğrencilerinin dersine giriyordu ve Erol onun tecrübe kazanması için hep onun yanında oluyordu ve Erol’un neredeyse bir otuz yıllık tecrübesi vardı aslında derslere pek girmiyordu çünkü kızıyla öyle anlaşmıştı ama yinede bazen oluyordu ki derse girmesi gerekiyordu ve giriyordu ve bir gün kızının işi çıkmıştı ve kızının yerine yine kendisi derse girmişti ve öğrenciler kendisini çok sevmişlerdi ve hep derslerimize siz girin demişlerdi ve öğrenciler ısrar edince kabul etti ve artık derslere girmeye başlamıştı ve derslerin ilk senesi bitti ve Erol bu tabi yine tecrübesini göstererek Türkiye de ilk 100 ‘e 10 tane öğrenci yerleştirmişti ve üniversite öğrencilerinden de palanlar yaparak onlardan da başarı öğrenciler çıkarmıştı böylelikle ve ikinci sınavlar gelmişti ve rıza yine 500 ham puan almıştı ve maalesef tercih yapamıyordu ve aradan zaman geçti rızanın son senesiydi ve sınavlardan aynı başarıyı gösterdi ve ilk tercihi Boğaziçi tıp fakültesiydi ve ilk tercihi de gelerek bayrama butlu bir şekilde girdi ve tatil için mersine gitmişlerdi ve iki hafta tatil yaparak geri Gaziantep’e döndüler ve daha sonra Nuray da emekli olmuştu ve artık Erol’la beraber gezecekleri Türkiye’yi karış karış gezeceklerdi hep ama ilk önce Gülşah’ın biraz daha eskimesi lazımdı mesleğinde bu yüzden biraz geç başlayacaklardı gezmeye ve daha sonra rızanın okul kayıt günü gelmişti ve rıza ben tek giderim demişti inadını sürdürerek tek kaydını yaptırmış ve İstanbul’u gezerek Gaziantep’e döndü böylelikle ve daha sonra okullar açıldı ve bu sefer babasıyla beraber gitmek zorunda kaldı ve beraber İstanbul’a geldiler ve Erol’un üniversiteden bir arkadaşı vardı ismi Ömer’di onu aradı İstanbul’u beraber gezdiler ve rızanın da yurt işini halletmişlerdi böylelikle daha sonra Erol Gaziantep’e döndü rıza ise orada kaldı ve Gaziantep döndüğünde artık dershaneye gitmeyecekti artık dinlenmek istiyordu zaten Nuray hiç gitmiyordu dershaneye o emekliliğin tadını çıkarıyordu ve daha sonra kurban bayramı geldi ve bu yüzden rızada Gaziantep’e geldi yine rızayla beraber namaza gitmişlerdi ve namazdan çıktıktan sonra kurban aldılar ve yine bir inek kemsilerdi ve kasaplar eşliğinde kesildi ve paylar dağıtıldı ve çok yorulmuşlardı her kurban bayramında yoruluyorlardı ve daha sonra mangal yaptılar ve ilk gün mangal yapmada bir başka oluyordu ve daha sonra ziyaretlerle beraber bayramı da bitirdiler rıza İstanbul’a gitti ve daha sonra Erol bir bağ evi almaya karar verdi ve iki, üç tane emlakçiyle görüşerek Gaziantep’in burç köyünde bir beş dönümlük yer almıştı ve bu sürpriz olmuştu onlar için ve final haftası başlamıştı rızanın iyi geçmişti ve finallerle beraber ilk dönem de bitmişti ve rıza Gaziantep’e geldi rıza için de sürpriz olmuştu tatili bu sefer bağ evinde kalarak geçirdiler ve tatilin ilk haftası Gülşah Gaziantep’e göndü çünkü dershanede işleri vardı aslında gitmese de olurdu çünkü dershane kendisinindi ve tatilin ikinci haftası aile Gülşah hariç hepsi Hatay isken duru’na gitmişlerdi ancak kış olduğu için maksat gezmekti ve Hatay’ı da gezdikten sonra bir şehri daha gezmişlerdi böylelikle ve daha Gaziantep’e döndüler rıza ise bir hafta tatil daha yaptı onu da bir gün cafe de bir gün eğlence merkezine giderek bitirdi böylelikle ve daha sonra İstanbul!a gitti ve daha sonra Gülşah mesleğin de eskimişti ve artık onu yalnız bıraka bilirlerdi böylelikle de Erol bu sefer gerçekten emekli olmuştu ve Nuray’la beraber gezeceklerdi artık ve kışları hep bağ evinde kalıyorlardı artık doğa ve yeşillikle beraber oluyorlardı artık ve arabaları olduğu zaman Gaziantep’e istedikleri zaman gelip gidiyorlardı alış veriş yapıp tekrar dönüyorlardı ve durum böyle olunca Gülşah evde hep yalnız kalıyordu ve artık evlenmek istiyordu ve her insan evladı gibi o da yuvasını kuracaktı ve aradan zaman geçti rıza ilk seneyi bitirip gelmişti yaz tatili geldi Gülşah’ta dershanede ki bir öğretmenle nişanlandı ismi Erhan’dı ve Gülşah nişanlanarak ailesini mutlu etmişti ve nişandan sonra hep beraber tatile gittiler aydına gitmişlerdi ve orada da iki hafta kaldıktan sonra Gülşah ve rıza Gaziantep’e döndüler ama annesi ve babası tatillerine devam edeceklerdi ve daha sonra Akdeniz bölgesini gezecekleri ve öyle yaptılar daha sonra rıza okulluna gitti ve daha sonra Gaziantep’e geldiler ve daha sonra aradan zaman geçti ve Gülşah altı ay nişanlı katlıktan sonra evlendi ve daha sonra aradan zamanlar geçiyor Erollar gezi yapıyorlardı daha sonra rızanın da okul bitti geldi ve artık bir erkek torunları olmuştu ismini doğu koydular ve ilk torun olduğu için çok sevmişlerdi doğuyu rıza da böylelikle dayı olmuştu daha sonra yine nurayla erol tatile çıkmıştı iki ay sonra geldiler ve artık tatil yapmayacaklardı torunlarını seveceklerdi öylede yaptılar artık torunlarının yanındaydılar Ve oda kelimeleri yavaş yavaş öğreniyordu ve rıza evlenmek istedi tabi dediler.kimi beğendi ise ve oda seni istiyorsa gidelim isteyelim dediler olur.dedi ve çalıştığı hastaneden bir dr.evlenecekti kızı istediler ve rızaya kızı verdiler ve nişan hazırlıkları başladı daha sonra nişanlandılar ve daha sonra 6 ay nişanı kıydıktan sonra evlendiler.Erol, rızaya yeni bir ev aldı ve tabi dayadılar,döşediler ve artık paraya ihtiyaçları yoktu ve çocuklarının mutluluğu için harcıyorlardı ve hayatta mutlu olmayı başarmışlardı ve daha sonra erol ve Nuray bağ evinde kalıyorlardı ve daha sonra işte hayatın acı yanı bağ evine giderken kazada ikiside yaşamını yitirmişti ve onlar birbirlerini delice seviyorlardı ve beraber ölmüşlerdi ve onlar hicbir engeli tanımıyorlardı ve hayattan mutlu olmayı başarmişlardı ve hayalleri için çabalamışlar,engelleri aşmışlar ve diğer hayalleride beraber ölmekti ve onu başardılar beraber öldüler. Şimdi sizde olduğunuz yerden kalkın ve hayaliniz ve hedefiniz için engelleri aşın hayatta mutlu olmanız dileğiyle.


      Forum Saati Perş. Mayıs 16, 2024 7:44 am